İnternetten çocuk alışverişi yapanların yüzde 85’i kadın, yüzde 15’i erkek. Alışveriş yapan annelerin yüzde 70’ini halen çocuğu olanlar, yüzde 30’unuysa hamileler oluşturuyor.
İnternetten alışveriş yapan ebeveynler çocukları için en çok sağlık ve bakım ürünleri (yüzde 21) ile tekstil (yüzde 15) ürünlerini tercih ediyorlar.
Babaların yaptığı alışverişlerde birincilik sağlık ve bakım ürünlerinde. Bu kategoride ikinciliği bebek tekstili alırken, üçüncülüğe çocuk tekstili/aksesuarlar yerleşiyor.
Alışveriş yapan anneler ortalama 32, hamileler ortalama 30, babalar ortalama 33 ve baba adayları 30 yaşında.
0-2 yaş arası çocuklar için yapılan alışveriş oranı yüzde 45’ken, 2 yaş üstü için yüzde 55’lik bir oran söz konusu.
MARTTA PUSET HAZİRANDA MAYO
Yılın aylarına göre ihtiyaçlar çeşitlilik gösteriyor. Ocakta çok çeşitli ürünler satılırken, şubatta okul malzemeleri, martta puset, nisanda bebek ve çocuk tekstili, mayısta hamile giyimi, haziranda mayo, temmuzda güneş kremi, ağustosta okul malzemeleri, eylülde çocuk tekstili ve okul malzemeleri, ekimde bebek ve çocuk tekstili, kasımda kaban/mont/bot ve aralıkta Noel Baba kostümleri gibi özel ürünler en çok satışı yapılanları oluşturuyor.
Diane Von Furstenberg (DVF), Amerikan modasının önde gelen isimlerinden biri. 1972’den beri tasarımcı. Yıllarca Amerikan Moda Birliği Başkanlığı yaptı. İkonik anvelop elbise ve imza baskılı tasarımlarıyla ünlü olan tasarımcı, günümüzde küresel lüks yaşam markası olarak yoluna devam ediyor. New York’taki ofisinde yılda dört sezon ürün, mayo ve aksesuar üretiyor. Bavuldan çantaya, ayakkabıdan eşarba, saatten küçük deri aksesuarlara kadar çok geniş bir aksesuar koleksiyonu bulunan DVF dünya genelinde 70 ülkede 62 noktada satılıyor. Ve iki sezondur da Gap için çocuk koleksiyonu tasarlıyor.
DVF’nin koleksiyonu bugün Akmerkez, Bağdat Caddesi, Nişantaşı City’s, Kanyon, İstinyepark ve Kanyon mağazalarında raflardaki yerini aldı. Koleksiyonda Diane’in ikonik baskıları, gölgeli imzalı ve iyimser renk çeşitleri dikkat çekiyor.
Torunlarımdan ilham aldım
Bu koleksiyon için arşivime geri döndüm ve doğadan, seyahatlerimden esinlendim. Kız çocukların doğasında olan maceracı ruhu yansıtan baskılar seçtim. Koleksiyondaki favori parçalarım denim ve önden bağlamalı tulumlar. Ana temamız keşif. Macera ve keşfetmenin heyecanına değinmek istedim. Bence genç olmanın en önemli özelliği budur. Renk ve deseni bir arada kullanmayı sevmiyorum. Hem kadınlarda hem de çocuklarda pratik kıyafetler her zaman daha iyidir. Bundan dolayı günlük hayatta rahatlıkla kullanılacak taytlar, tişörtler ve kolay parçalar tasarlıyorum.
Koleksiyonda en önemli yol göstericilerim torunlarım. Onların büyük bir yaşam enerjisi ve macera tutkusu var. Genellikle torunlarımla birlikte seyahat ediyorum ve doğadaki renkler ve desenler tasarımıma yansıyor. Koleksiyonda safari temalı çok ürün var. Bu parçaları yaratırken kızları bir ormanda hayal ettim. Kampanya görsellerinde de sık sık hayvanlarla yüz yüze geldiler. Benim en sevdiğim hayvan çita.
Anne, baba olanlar bilir, çocuğun ilgisini çekecek, hayal gücüne hitap edecek, eğlendirecek oyun bulmak biz ebeveynler için her zaman kolay değildir. Çabuk sıkılırlar, sürekli değişik bir şey yapmak isterler, her yaşta sürprizi çok severler. Rüzgar’ın bu aralar favori cümlesi şu: “Anne bana değişik bir oyun kurgulasana…” Ne kılıklara girdiğimizi tahmin edemezsiniz, koskoca anneanne elinde balonu, kafasında kartondan tacıyla prenses oluyor mesela, dedesi dört ayak üzerinde sürekli miyavlayan bir kedicik, ben bebek kaçırıcısı, Rüzgar asker. Zaman geliyor birbirimizi o hallerde görünce gülmekten oyuna devam edemiyoruz.
Kurgula kurgula nereye kadar ben de bir yerlerde tıkanıyorum. İtiraf edeyim uzun süredir biri benim adıma oyun kurgulasa, malzemeleriyle birlikte o oyun kapıya gelse diye aklımdan geçiriyordum. Aklın yolu bir. Aysun Ayışkan Yalaza yapmış ve Zuzubo’yu kurmuş. Bakın nasıl anlatıyor: “En büyük amacımız günlük rutininizi değiştirip birlikte geçireceğiniz anları unutulmaz kılmanıza yardımcı olmak. Ne de olsa çocuğunuza vereceğiniz en büyük hediye onunla geçireceğiniz değerli anlar. Biz 3-7 yaş çocuklarınız için uygun eğlenceli ve çok çeşitli faaliyetleri her ay kapınıza getiriyoruz. İhtiyaç duyduğunuz her türlü materyal ve yönlendirme paketin içinde yer alıyor. Size kalan çocuğunuzla birlikte oynayıp, yaratıp, keşfedip, eğlenip, okuyup unutulmaz anların keyfini çıkarmak.”
Her ay bir tema 5 ana başlıkta işleniyor. Başlıklar şöyle:
YARAT - İhtiyaç duyduğunuz her türlü materyal ve yönlendirmenin yer aldığı 2-3 elişi faaliyeti
KEŞFET - Her ay bir tema çerçevesinde çocuğunuzun doğayı ve dünyayı keşfedeceği özel uygulama ve ürünler
OKU - Çocukların hayal gücünü zenginleştiren kitaplar
EĞLEN - Çocukların hareketli zaman geçirmelerini sağlayan oyun ve fiziksel aktivite önerileri
Bahçeşehir Koleji’nin ana sponsorluğunda düzenlenecek eğlenceli etkinliğin geliri AÇEV’in eğitim konusundaki çalışmalarına aktarılacak. 12.00-17.00 saatleri arasında düzenlenecek karnaval hem çocuklara hem de ailelerine renkli aktiviteler ve sürprizler sunacak. Birbirinden lezzetli brunch ikramları, çocuk büfeleri, farklı yaşlara uygun oyun alanları, sevilen sanatçıların sürprizleriyle eğlenceli bir gün planlanıyor. Sponsorlar ve tüm destek verenler de çocukların unutulmayacak bir gün geçirmesi için renkli aktiviteler hazırlıyorlar. Biletler otele girerken alınacak. Yetişkinler için 150 TL, çocuklar 75 TL, 0-6 yaş arası çocuklar ücretsiz.
Akıllı oyuncakların adresi
Everlandkids, Türkiye’de çocukların zihinsel gelişimi için yeterli sayıda ürün ve satış noktası olmadığını düşünen dört genç kadın girişimci tarafından beş ay önce kuruldu. Seden Teymen Özveren, Aslı Teymen Erek, Buse Büyükyılmaz Özdemir ve Beste Büyükyılmaz’ın hedefi, bilinçli ebeveynlere ve çocuk eğitimine gönül vermiş insanlara kolayca ulaşmak.
Adana’da açtıkları ilk mağazanın ardından internetten de tüm Türkiye’ye ürünleri ulaştırmaya karar vermişler. Markanın alışveriş sitesi everlandkids.com.tr’de, yeni doğmuş bebeklerden 10 yaşına kadar çocuklar için, Melissa Doug, Bloco, Carioca, Pearson, Plantoys gibi, kendi alanlarında en iyi yerli ve yabancı markaların ürünlerini bulmak mümkün. Sitede; kategorilere ayrılmış, yaş gruplarına göre sınıflanmış ve özel seçilmiş kutu oyunları, kırtasiye malzemeleri, ahşap oyuncaklar, zihin geliştirici oyunlar yer alıyor.
Açıkçası kız çocuklarına ve annelerine hep özeniyorum. Belki de bu hasetin bir tezahürü olarak dikkatimi çekti LiaLea markası. Bilstore’larda satılıyor. 4-12 yaş grubu kız çocukları için özel tasarım yapan markanın mottosu ‘Küçük detaylar, büyük hayaller.’ Koleksiyonlar, bir yandan çocuğun hayal dünyasını anlayarak en yeni moda ve tasarım trendlerini yorumlarken, diğer yandan onun rahat etmesine ve özgürce koşup oynamasına olanak sağlıyor.
LiaLea, 2013 yaz koleksiyonunu Frances Hodgson Burnett’in ‘Gizli Bahçe’ adlı çocuk kitabından hareketle hazırlamış. Bu kitaptaki Mary karakterinin bir bahçeyle kurduğu ilişkiyle dostluğun, çalışmanın ve sevginin önemini anlaması, yaşadığı dönüşümler, LiaLea’nın dört gruptaki ürünlerine yansıyor. Event (Garden) bölümünde fırfırlı etekler, şifon bluzlar, sarının, pembenin ve yeşilin en açık tonları dikkat çekiyor.
Smart-Daily (Dickonese) bölümünde beyaz, lime yeşili, lacivert, kırmızı ve en parlak tonlar yepyeni bir anlam kazanıyor. Fancy (Mary) bölümü özetle cici kız gardırobu. En parlak fuşya, göz alıcı sarılar ile birleşip insanın ruhuna canlılık katıyor. Son olarak Focus (India) bölümünde ise maceracı ruh öne çıkıyor. En sıcak yaz günlerinde en büyük serinliği sağlayacak tiril tiril kumaşlar, rahat ama esprili kesimlerle birleşiyor.
Bir kız çocuğunun gardırobunda görmek isteyeceği birbirinden güzel LiaLea ürünlerini, 50–200 TL arasında değişen fiyatlarla www.lialea.com’dan da satın alabilirsiniz.
2012’nin son çeyreğinde ABD’de en çok istenilen oyuncak olan bir zamanların meşhur Furby’i Türkiye’de de yeni bir oyuncak trendi yaratmayı amaçlıyor. Yeni versiyonu eskisine nazaran çok daha havalı. Çocuklar Furby’yi gıdıklayıp onunla dans edebiliyor mesela. LED’li gözlerinden nasıl hissettiğini anlayıp, mutlu ya da huysuz olduğunu sezip nasıl davranacağınıza karar veriyorsunuz.
Dünya çocuklarına sorulan “Bir oyuncağın gerçek gibi olması için yapabileceği en büyük şey nedir?” sorusuna yüzde 95’lik bir kesimin verdiği cevap karakter geliştirebilmesi olmuş. Sahibinin ona davranışına göre farklı karakterlere bürünebilen Furby, ilk geldiğinde sadece kendi dilinde konuşuyor. Çocuklar onunla ilgilendikçe, zamanla Türkçe konuşmaya başlıyor. Furby iyi davranışlar karşısında kibar ve sevgi dolu bir karaktere bürünüyor. Kötü davranırsanız da huysuz, sevecen, geveze, zarif, şımarık veya aksi olabiliyor.
Nitekim benim Rüzgar’a aldığım Furby tam bir kıro oldu. Abuk sabuk naralar atıyor, susmak bilmiyor ve söylemesi ayıptır geğiriyor. Onu kimden duyduysa!
Guess Kids geldi
Çocuk giyiminin renkli ve eğlenceli markası Guess Kids sonunda Türkiye’ye geldi. B&G Store’larda satılan marka çocuk modasına yön veriyor diyebiliriz. 2013 ilkbahar-yaz koleksiyonu 0-16 yaş kız ve erkek çocuklara hitap ediyor. Jean, tişört ve trench ağırlıklı bir ürün gamı var. Erkek çocuklar için rengârenk tişörtler ve bermudalar; kız çocuklar için ise tunik, elbise, tayt, tulumlar bulunuyor. Ayrıca, hem kız hem de erkeklerin kullanabileceği Guess Jean’ler de yeni sezonda çok in.
Oğlum 20 aylıktı. O güne kadar dünyada her 110 çocukta bir göründüğü söylenen otizm hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu. Senin “Bir tuhaflık seziyorum” uyarınla başladı her şey. O güne kadar normal gelişim gösteren oğlumuz bir anda sanki bize küsmüş gibi göz temasını kesmişti. Adına tepki vermiyordu, konuşmuyordu. Bir oyuncağa takıp kendi kendine saatlerce oynayabiliyordu. Ve ne şanslıydık ki sen çok erken bir vakitte bunu fark ettin. “Huyudur, oyun yapıyordur” dediğimiz birçok davranışın aslında gelişim bozukluğuyla alakalı olduğunu sonradan öğrendik. Anne baba olarak bu kadar küçük yaşta hastalığı kabullenmek çok zor oldu. 7/24 ağladıktan sonra bu yolda savaş vermemiz gerektiğini idrak ettik. Aileler kabullenme ve teşhis bulma sürecinde çok zaman kaybediyorlar. İtiraf edeyim oğlumun gelişim bozukluğu içinde olduğunu ve belki de ileri de kendini idare edemeyebilecek olmasını kabullenebilmek hayatımın en zor sınavıydı.
YOĞUN EĞİTİM ŞART!
Aradan 10 ay geçti, şu an 2.5 yaşında. Çok çok yol kat ettik. Otizm çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Nedeni net olarak bilinmiyor, birçok faktörün etkili olduğuna inanılıyor. Acı olan tedavisinin olmadığı gerçeğiyse yüzleşmek. Tedavide özel eğitim önemli bir rol oynuyor. Fakat özel eğitimle birlikte duyu bütünleme, konuşma terapisi gibi çeşitli eğitimleri bir bütün olarak uygulamak da gerekli. Amerika’da haftada 35-40 saat eğitim alabilen ailelere Türkiye’de devlet yalnızca haftada ortalama 3 saat gibi destek sağlıyor. Yani otizmle mücadele etmek için para şart. Özel eğitim merkezlerinin haftada üç gün için ayda talep ettikleri ücret 5 bin- 8 bin lira arasında değişiyor. Bu da yoğun bir eğitim sürecini imkânsızlaştırıyor.
Hikâyemizle ilgili bir son söz de söylemek isterim, çocuk sahibi olan bencilleşiyor. Yavrularımıza kendi hayallerimizi yüklerken ve onlara yüklenirken çok büyük hatalar yapıyoruz. Şu anda bizim için tek önemli şey oğlumuzun bugünü
mutlu geçirip geçirmediği. Gerisi gerçekten boş.
Mickey Mouse dönüşüyor çocukların hayalleri gerçek oluyor
Forum İstanbul, Disney Türkiye ve Bir Dilek Tut Derneği işbirliğiyle anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi başlıyor. Hayal Gücü Atölyesi Projesi kapsamında, tüm dünyada çocukların en sevdiği çizgi film karakteri Mickey Mouse’un bembeyaz heykelcikleri; medya, sanat, spor ve cemiyet dünyasından temsilciler tarafından tasarlanarak renkli ve eğlenceli şekillere büründü. Mesela, Ertuğrul Özkök Mickey’i Spiderman’e dönüştürdü, Jeff Hakko Mickey’den bir dalgıç yarattı, Ajda Pekkan’ın Mickey’si bir hippi, Nebahat Çehre’ninki ise tabii ki Valide Sultan.
Baştan söyleyeyim ben hatalıyım. Yani daha doğrusu ne zaman hata yapsam Rüzgar hemen farkına varıp hamle yapıyor. Nasıl mı? Söz konusu hatalı davranış neyse bana aynen öyle davranarak mesaj veriyor. Mesela iki hafta önce çok fazla yaramazlık yaptığı bir cinnet anında ben ona şöyle demişim: “Beni çok üzüyorsun, insan sevdiklerini üzmez, ben uslu bir çocuk bulayım da onun annesi olayım.” Der demez de pişman olmuşum. Ne abuk sabuk laflar ediyorsun diye kendime kızmışım.
İKİ HAFTA SONRA
Evde yazı yetiştirmeye çalışıyorum, yemek saati gelmiş, yememe imkan yok, Rüzgar’a yedirmem de çok zor çünkü yumurta kapıda. “Oğlum bugün anneannen yedirsin” diyorum. Ve anında lafı yapıştırıyor: “Hayır sen yedireceksin, beni sevmiyor musun, yedirmezsen gider kendime yeni anne bulurum.”
Bir örnek daha: Her durumda sakin olmaya, sesimi yükseltmemeye çalışan bir anneyim. Gelgelelim ki arada, “beni çok sinirlendiriyorsun” derken Sibel’in desibeli artıyor. Bana aynı şekilde karşılık vermesine alıştım. Karşılıklı 50 kere “hayır ben daha çok sinirleniyorum” demeye bile varıyor bazen iş. Oyuna dönüyor yani, sonunda da gülerek tatlıya bağlanıyor. Ama hiçbir zaman beni öğretmenine şikâyet edeceğini düşünmüyordum. Okuldaki bir arkadaşına sesini yükselttiğinde öğretmeninden “Rüzgar hiç kimseye sesini yükseltemezsin” uyarısı alınca “Ama annem de bana bağırıyor” demiş ya… Gerçekten çok üzüldüm ve büyüdükçe işlerin daha zor olacağını bir kez daha anladım.
Canlı okuma- çizme günleri
Can Yayınları ilk defa bir alışveriş merkeziyle işbirliğine imza atıyor. Yayınevi ve D&R işbirliğiyle Trump Alışveriş Merkezi’nde yapılan etkinliklerde her hafta sonu çocuklar dönüşümlü olarak oyuncu Mine Tugay’dan hikâyeler dinleyecek ya da karikatürist Cihan Demirci ile çizimler yapacak. Amaç çocukların hayal dünyalarını geliştirmek, yaratıcı taraflarını ön plana çıkarmak ve sosyalleşmelerini sağlamak. Alışveriş Merkezi’nin Mini Atölye’si buna tahsis edildi. Ebeveynler çocuklarını uzmanlara teslim ediyor, çocuklar en az bir saat boyunca aktivitelere katılıyor. Bugün saat 13.:00-14.00 saatleri arasında çocuklar Cihan Demirci ile çizim yapacaklar, herkes davetli.