Uyku kalitemizi etkiliyorlar

Ama madem bu konuya girmiş bulundular, detaylarına bakalım biz de. ABD’de Lincoln Memorial Üniversitesi’nden, Dr. Lauren Wisnieski bir araştırmaya başkanlık etmiş ve evcil hayvan sahipliğinde uyku konusuna eğilmişler.

Uyku düzeni evi paylaştığı kişiyle hiçbir zaman örtüşmeyen kedi ve köpeklerin bizim uyku kalitemizi nasıl etkilediğine dair herkesin deneyimi vardır muhakkak. Haliyle duyacaklarımız bizi şarşırtmayacak. Yine de bazı belirtiler var, geleceğimize dair işaretler sunuyor.

STRESİ AZALTIYOR UYKUYU KAÇIRIYOR

Dr. Wisnieski, köpek sahibi olmanın daha yüksek uyku bozukluğu ve uyku sorunu yaşama olasılığıyla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Kedilerin etkisiyse, huzursuz bacak sendromuna yol açabilen bir tablo çiziyor. Dr. Wisnieski şöyle diyor: “Bir yandan, köpekler ve kediler, evcil hayvanların sağladığı sosyal destek nedeniyle sahibinin uyku kalitesi için faydalı olabilir. Evcil hayvanlar, anksiyete, stres ve depresyon seviyelerini olumlu etkileyecek bir güvenlik ve arkadaşlık duygusu sunar. Öte yandan, evcil hayvanlar sahiplerinin uykusunu bozabilir.”

Yine de kedi sahipleri biraz daha şanslı. Araştırmada kedi sahibi olan ve olmayanlar arasında, köpek sahibi olan ve olmayanlara kıyasla uyku kalitesi göstergelerinde daha az farklılık gözlemlenmiş.

Ben kalitesiz uykuya razıyım. Ama bir 5 dakika daha uyusaydım fena olmazdı. Bunu kedilerime söylüyorum ama dinletemiyorum.

UZMANI YANITLIYOR: KEDİM BENİ ÇALIŞTIRMIYOR

Your Cat adlı yabancı bir dergiyi karıştırırken karşıma çıkan okur soruları, ilginç yanıtlar içeriyor. İki soruyu ve cevabını paylaşıyorum. Biri hüzünlü tabii. İlk soruda okuyucu diyor ki, “Kedim masamın üzerinde benimle bilgisayar ekranımın arasında oturuyor. Bazen hiçbir şeyi göremiyorum.” Cevaba göre, çoğu kedi, sahiplerinin tepki vermesini sağlamak için böyle trollükler yapıyor. Bu davranışı durdurmanın, eğer geçmişte tepki gösterdiyseniz durdurulmasının zor olduğunu söylüyor dergi. İdeal olan ise kediniz bunu yaptığında asla ve asla ilgi göstermemeniz. Ancak tutarlı olmak çok zor. Denediğinizde de etkisini görmek uzun sürebilir. Yapacağınız, kedinize oturabileceği alternatif bir cazibe merkezi oluşturmak. Belki o zaman klavyenizden kalkar, sizi çalışmak için rahat bırakır. Cazibe merkezine gittiğinde ödül mamalarıyla bunu taçlandırırsanız oraya daha çok bağlanırmış. Benden söylemesi.

BİR KAYIPLA BAŞA ÇIKMAK

- Diğer sorudaysa, bir okuyucu, kedisini ani bir kaza sonucu yitirdiğini ve bununla nasıl başa çıkacağını, duygusal olarak kendini nasıl toparlayacağını soruyor. Cevabı, “Yas danışmanı” Sue Dawson vermiş. Diyor ki, “Tarif ettiğiniz ruh hali kederdir, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz birini kaybetmenin normal bir tepkisidir. Kedinizin hayatınızda ne kadar önemli olduğunu ve hâlâ ne kadar önemli olduğunu anlayan arkadaşlarınız ve ailenizle konuşmak yardımcı olabilir. Evcil hayvanların kaybı, toplumda genelde önemli görülmeyen bir kayıptır ve bu durum yasınızı yaşamanızı engelleyebilir. Bu da yararlı değildir. Kedinizin ölümüyle ilgili keder yaşamak patolojik değildir, normaldir ve ne yazık ki sevginin bedelidir.”

ÜNİVERSİTE KEDİSİ TOMMY

Fotoğrafı okurumuz göndermedi, bu kez ben çektim. Kadir Has Üniversitesi’nin eski tütün fabrikası olan Cibali Kampusu’nda çok tatlı bir manzaraya denk geldim. Üniversitenin kurumsal iletişim bölümünün kedisi için tatlı bir not asılmış kantinin orta yerine. Anlaşılan bu kapının ardında Tommy var. Not şöyle: “Merhaba adım Tommy. Ofisin yeni üyesiyim, Kurumsal’ın en küçük çocuğuyum. Merakıma yenik düşüp dışarı kaçmamam için kapıyı aralık bırakmayın! Tanışmaya beklerim. Hassasiyetiniz için teşekkürler!” Bu sevgi hoşuma gidiyor işte. Kadir Has Üniversitesi’ne ve çalışanlarına teşekkürler.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...