Paylaş
Şimdi başka bir durum var ve bu durum beni çok parçaladı. Harvard’daki psikologlar araştırmışlar ve köpeklerin rüyalarında neleri görüyor olabileceklerine dair bulgular elde etmişler.
Buna göre uzmanlarımız diyorlar ki köpekler de insanlara benzer şekilde rüya görüyorlar. Yani günlük hayatta yaşadıklarının varyasyonlarını ya da o olayları anımsatan, kahramanları gündelik hayatta gördükleri kişiler olan rüyalar görüyorlarmış. Ve burası çok önemli, bir köpekle evini paylaşanlar, köpeklerinin gündelik hayatında önemli yer kapladıkları için bu rüyaların bir parçaları olma ihtimalleri de çok yüksekmiş.
Aynı uzmanlar dikkat etmemizi söylüyorlar: Uyuyan bir köpek seğiriyor, hareket ediyorsa rüyasında sizi görme ihtimalini de göz önünde bulundurmalıymışsınız. Çünkü köpeklerin patileri ya da bacakları seğirmeye başladığında koşmayı, havlamaya başladığında başka bir köpek ya da insanla etkileşime girmeyi hayal ediyor olabileceklerini söylüyorlar.
Araştırmayı kaleme alan Dr. Deirdre Barrett, sahiplerinin köpeklerini mutlu gündüz deneyimlerine maruz bırakarak, onlara geceleri dinlenebilecekleri güvenli ve rahat bir ortam sağlamalarının mümkün olduğunu söylüyor. Böylece hem rüyalarını iyileştirebilir hem de bu rüyanın başrolünü kapabilirmişsiniz.
Böyle sahneler insanın hem köpeklere sevgisini arttırıyor hem de bu sevginin günden güne ağırlaştığını düşündürüyor.
Ben kedilerle yaşıyorum ve merak ediyorum: Köpeklerle yaşayanlar, böyle yoğun bir karşılıklı sevgi sarmalında neler yaşıyorsunuz? Bana yazarsanız okur öğrenir, burada da paylaşırım.
Z KUŞAĞININ KEDİ-KÖPEK SEVGİSİ
BRİTANYA menşeli evcil hayvan ürünleri perakendecisi Pets At Home’un elde ettiği veriler ışığında sunduğu detaylar Z Kuşağı’nın tercihleri hakkında önemli bilgiler veriyor. 20’li yaşlarında yetişkin olan bireyler evlenmek, ebeveyn olmak ya da yuva kurmak konusunda önceki nesillerin yarısı kadar bile hevesli değilmiş. 1997-2012 arasında doğanları kapsayan bu nesil kedi köpek sahiplenmeyi diğer heveslerin önünde tutuyormuş. Şirketin CEO’su Lyssa McGowan, “Z Kuşağı, belki de çocuk yetiştirmeyi, evlenmeyi ya da kendi evlerine çıkmayı erteledikleri için, önceki kuşaklara göre daha erken evcil hayvan sahibi oluyorlar” diyor. Üzerinde düşünmeye değer.
HIRSIZA BAK SEN
KEDİLERİN ortada gördükleri her şeyi kendilerinin zannetmeleri ve bunu doğru kabul etmeleri, karakterlerini düşününce olağan bir davranış. Ama İngiltere’de yaşanan bir olay kediyle aynı evi paylaşan kişiyi zor duruma düşürmüş. Derby’de yaşayan Donna Hibbert, hırsız kedisi Harry’nin son dört yıl içinde komşularından düzenli olarak iç çamaşırı, sosis, tasarım ayakkabı da dahil olmak üzere çok sayıda eşyasını çaldığını söylüyor. Donna Hanım Facebook’a girerek bu utancını gidermek için eşyaların sahibini bulup iade etmeye çalışıyor. Donna Hibbert’a göre kedisi Harry, bu eşyaları çalıp getiriyor ve bunları hediye zannediyormuş.
OKUR FOTOSU
BU MÜŞTERİ VELİNİMETİMİZ
OKURUMUZ Süzet Aciman, köpekleri Balım’ın fotoğrafını bizimle paylaşmış. Yanına da şu notu iliştirmiş: “Gittiğimiz yerin garsonu mönüyü bildirirken pür dikkat anlamaya çalışan canım Balım. Seni çok seviyorum.” İşte bir köpeğin yaşaması gereken hayat: Her zaman el üstünde olmalı. Balım’a uzun, sağlıklı bir ömür diliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak
sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş