Paylaş
Yeni çalışma, katettiğimiz yolu güzel özetliyor. Britanya’da yapılan araştırma köpek sahiplerinin evcil hayvanlarının beslenmesine büyük önem verdiğini gösteriyor. Fakat ufak bir detay daha var: Çoğu insan bu mamaların nasıl elde edildiğine dikkat etmiyormuş.
Detaylara geçelim.
Birleşik Krallık’taki her 10 köpek sahibinden 8’i (Yüzde 79) evcil hayvanlarının beslenmesine kendi beslenmeleri kadar önem verdiğini söylüyormuş.
Fakat sadece 4’te 1’i yani yüzde 26’sı, köpeklerinin mamasının nasıl imal edildiği konusunda yüksek seviyede bilgi sahibi olduğunu belirtmiş.
Araştırmadan diğer notlara geçelim. Karnemiz fena değil ama iyileştirmemiz gereken noktalar var:
Köpek sahiplerinin yarısı (Yüzde 51), evcil hayvanlarının toprakla oynamayı sevdiğini söylüyormuş ama aynı oranda kişi sağlıklı toprağın yüksek kaliteli ürün yetiştirmek için kritik öneme sahip olduğunun farkında değil.
Bir de yarısı çiftçilik sırasında yapılan işlemler nedeniyle köpeklerin yiyecekleri besinlerde oluşacak hasarlardan habersiz.
Her 10 kişiden 7’si (Yüzde 72), köpeklerinin mamasının nereden geldiğini daha iyi anlamak istiyormuş.
Birleşik Krallık’taki köpek sahiplerinin yüzde 91’i, mama alırken içeriğin önemli faktör olduğunu belirtirken, 10 kişiden 8’i köpeğine doğal içerik içerdiğini bildiği mamalardan almak istiyor. Hatta yüzde 52, önce mamanın içeriğini araştırıyor.
Uzmanlara göre 2050 yılına kadar tarım arazilerindekiler de dahil olmak üzere toprağın yüzde 90’ının bozulabileceği tahmin ediliyor. Sadece bizim değil sokak hayvanlarının da yiyeceği tehlikede. Bunun için de harekete geçmek gerekiyor.
16 YILIN ARDINDAN GERİ DÖNEN KEDİ
Britanya’dan bu tarz haberler çok geliyor. Sonuncusuyla karşınızdayım.
Carl Pullen adlı kişinin, Hertfordshire’daki evinden 2009 yılında çıkan Sunshine adlı kedisi o günden beri ortalıkta görünmemiş.
Britanya’da o dönemden beri 7 başbakan değişirken, Manchester United 8 şampiyonluk kazandı, Prens Charles bile Kral oldu.
Fakat Sunshine bu sürede ortaya çıkmadı. Ta ki pazartesi gününe kadar.
Yaşadıklarını anlatan ve halihazırda Essex’te yaşayan Pullen, veterinerden gelen telefonla şok olmuş: “Veteriner Sunshine adında bir kedim olup olmadığını sordu, evet dedim. Sunshine’ın sokak kedisi olarak teslim edildiğini söylediler.”
“Gerçekten çok şaşırdım çünkü onu tekrar görmeyi beklemiyordum” diyen Pullen kedisini bulamayınca onu çok aramış. Duvarlara astığı ilanlar ve sağa sola attığı mesajlarla bu arayışını sürdüren Pullen sonunda bu durumla barışmış ve aramayı bırakmış.
Kedisi artık 19 yaşında. Kedi ömürleri dikkate alındığında ne yazık ki uzun bir ömrü olduğu söylenemez. Ama bu kavuşma herkesi mutlu etmiş: “Ona tekrar kavuşmak ve artık hayatının güzel bir şekilde sona ereceğini bilmek çok güzel. Bizimle çok uzun süre kalamayabilir ama en azından güzel bir emekliliği olacak.”
İNSAN-KEDİ İLİŞKİSİNİN DÖNÜM NOKTALARI
Evcil kediler 10 bin yıldır insanlarla beraber yaşıyor ama LiveScience’taki araştırmaya göre köpeklere nazaran daha yeni denebilecek bir dönemde evcilleştiler.
Aslan ve kaplanları da içeren Felidae ailesinin üyesi olan ev kedilerinin insanlarla ilişkisi bilindiği gibi Anadolu topraklarında başlıyor.
LiveScience’taki makalede güzel notlar var. İlişkimiz ne zaman başlamış, neler varmış, kısaca bakalım.
Arkeolojik çalışmalarda elde edilen DNA kanıtlarına göre kediler Ortadoğu’dan Avrupa ve Afrika’ya yayılıyor. Bu da muhtemelen gemi ve yerleşim yerlerindeki kemirgenleri avlama yeteneklerini keşfeden tüccarlar sayesinde oluyor.
Araştırmalarda yaban kedilerinin Milattan Önce 4400’lerde Doğu Avrupa’da ortaya çıktığını gösteriyor. Bu da erken deniz ticaretinde kedilerin ne kadar kritik bir bileşen olduğunu gösteriyor.
Makalede insan-kedi ilişkisinin tarihine dair iki tane daha not var:
Çin’de çöp çukurlarında 5 bin 300 yıllık kedi kalıntılarına rastlanıyor. Evcilleştirilmiş bir kedi ve bir insanın beraber gömüldüğü, bilinen en eski mezar ise Kıbrıs’ta bulunuyor. Güney Kıbrıs’ta Limasol’un 6 kilometre güneyinde Shillourokambos’taki bu mezar 9 bin 500 yıl öncesine ait.
OKUR FOTOSU
DÜNYA GÜZELİ ŞANS
Okurumuz Ekrem Zadil, kedisi Şans’ın fotoğrafını, şu notla paylamış: “Bir Hürriyet okuru olarak kedi paylaşımlarınızı görüyorum. Kedimin beğeninize birkaç fotoğrafını ben de sunmak istedim.” Dünya güzeli Şans’ı paylaşmaz mıyız? Okurumuza ve Şans’a, tüm sevdikleriyle upuzun sağlıklı bir ömür diliyorum. Sizden de kedinizin, köpeğinizin fotoğrafını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’ten bahsederek sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım…
Paylaş