BİRKAÇ kez bazı haberlerden dolayı bilgime başvurdular, bunların dışında Türkiye’deki toplam 10 bin 582 hakim-savcıyla temasım olmadı.
“Kaç savcı adı sayabilirsin” diye sorsalar, Di Pietro, Öz ve Gök derim. İtalya’da “efsane adam” olarak anılan “Temiz Eller” operasyonunun mimarı, Gladio’yu çökerten ünlü savcı Antonio Di Pietro. Ünlü Ergenokon soruşturmasının savcısı Zekeriya Öz. Ege’de ise son dönemlerde belediyeleri sallayan Murat Gök. Gök’ü ilk olarak 2003’te Urla Savcısı olduğu dönemde Barbaros Çocuk Köyü’ndeki kimsesiz çocuklarla ilgili cinsel istismarı ortaya çıkardığında duymuştum. Bu dönemde gözden kaçan operasyonları olmuştur tabii, ama son dönemde belediyelere yönelik Urla, Buca-Kaynaklar, Güzelbahçe ve Alaçatı gündeme oturmuş durumda. Yaptıkları kesinlikle övgüye değer. Ancak, bazı açıklamalarını biraz garipsedim.
Hesap ödeme zamanı
Önce Gök ne demiş, ona bakalım: “Şöyle söyleyeyim, deprem ile tarif edersek bunlar öncüler. Ciddi bir birikim var. O birikim tasfiye edilinceye kadar operasyonlar devam edecek. Önümüzdeki bir yıl içinde peyder pey çok şey olacak. İzmir’in bir yemek masası olduğunu düşünün. Yıllarca birçok insan fütursuzca yemek yemiş. Ama şimdi hesap ödeme zamanı. Ben önlerine hesap pusulasını koyuyorum. Çeteler ve mafyayla mücadele verdik. Mafya çökertildi, böyle bir yapı kalmadı. Çetelerin sonuna gelindi. Asıl mücadele şimdi yolsuzluklarla ilgili başlıyor. Bundan böyle İzmir’de devletin parasını harcayan her kamu görevlisi attığı imzayı iki kez düşünecek.” Her okuyucu gibi benim de bu cümlelerden anladığım, “Yolsuzluk, kokuşmuşluk İzmir’i sarmış durumda.” Söz konusu da belediyeler olduğuna göre ve Gök’ün, “Deprem ile tarif edersek bunlar öncüler- İzmir’in bir yemek masası olduğunu düşünün. Yıllarca birçok insan fütursuzca yemek yemiş” sözlerinden yola çıkarsak, durum vahim.
Yolsuzluk İzmir’i sarmış
Vahim de, okuyucu olarak hangi kurumun kokuştuğunu veya kokuşmadığını nasıl anlayacağız? Sözü geçen sürede düzenlenecek operasyonlara bakarak herhalde. Peki bu sürede kurumlara duyulan güvensizlik? Çünkü, şu anda bana göre hepsi zan altında. “Adalet yerini bulur” deyimi çok klişe ama bir o kadar önemlidir. Ama adaletin yerini bulması için Gök gibi savcılar gerek. Gök’e bir konuda kesinlikle katılıyorum, “Hesap ödemede.” Devletin parasını çalan, nüfuzunu kullanarak haksız kazanç elde eden herkes, hesap ödemeli. Ama kurumlarımıza güven konusunda da, geneli zan altında bırakacak söylemlerden de uzak durulması gerektiğine inanıyorum. Belki Gök, henüz yalnızca kendisinin bildiği kokuşmuşluktan dolayı patlama yaşamış olabilir. Gök’ü patlama noktasına getiren konuları da bekleyip göreceğiz.