Sertifikalı mağdurlar

"İZMİR Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü Kardeş Aile Projesi’ne katılan kadınlar dört ay insan hakları eğitimi aldı.

Kursiyerlere sertifika verildi." Burada size ters gelen bir şeyler yok mu? Tamam, insanların, uluslararası hukukun tanıdığı, insan olmanın getirdiği hakları bilmesi güzel. Ama adreste bir yanlışlık yok mu?

Kardeş Aile Projesi, nereden bakarsanız bakın, gayet olumlu ve kadar da gerçek bir sosyal proje. Bence, diğer belediyelere örnek olmalı. Yukarıda, tırnak içinde okuduğunuz da, bu proje kapsamında düzenlenen eğitim uygulamasıyla ilgili haberden. Dört aylık programa katılan kadınlar sertifikalarını almış. Yani, insan hakları mağduru olan bu hanımefendiler, artık daha bilinçli ve sertifikalı şekilde mağdur olacaklar (mı?). Çünkü aile içi şiddet görenlerin, ekonomik bağımsızlığını kazanmadan, diğer bir deyişle kendi ayakları üzerinde durmadan hak aramasını beklemek biraz zor.

Tabii, burada amaç, kadının bilinçlenmesi ve hakkını araması. Acaba öyle mi, aile içi şiddet gören kadınlar bilinçlendikten sonra haklarını arayabiliyor mu? Mutlaka arayan vardır. Ama Levent Kırca parodilerini aratmayacak olaylar da yaşanıyordur, herhalde.

Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün, "Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2008" raporuna göre, kentlerde şiddet gören kadınların oranı yüzde 38, kırsalda ise yüzde 43.2. Türkiye genelinde yüzde 39.3. Yani her 10 kadından 4’ü aile içi şiddet görüyor.

Ege’de kadına şiddet

"Ege, eğitim düzeyi yüksek bir yer, bu kadar olmaz" diyorsanız, yanılıyorsunuz. Ege’de, yaşamının belirli döneminde aile içi şiddet gören oranı yüzde 31.3. Son 12 ayda aile içi şiddet görenlerin yüzdesi ise 8. Yaşamlarında en az bir kez şiddet gören kadınların yüzde 27.2’si lise ve üzeri eğitimli. Burada hemen insanın aklına atalarımızın, olayı çok iyi özetleyen o güzel sözü geliyor: "Eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır." Şiddetin gizli kaldığını, şiddet görenlerin sakladığını düşünürsek, bu rakamların gerçeğin belirli bir kısmını yansıttığını görürüz.

Şimdi başka bir konuya gelelim, Hayat Boyu Gelişim Eğitim Derneği’nin (HAGEM) bir araştırmasına göre, şiddet eğilimi çocuk yaşta başlıyor. Bu yaş aralığı ise 0-6. HAGEM’in araştırmasına göre, Ege’de 0- 6 yaş döneminde fiziksel şiddete uğrama oranı yüzde 71. Hep beraber bir tahminde bulunalım, bu çocuklara şiddeti en çok kim uyguluyor? "Anneler" mi dediniz?

Şimdi yine Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim programına dönersek, bana göre kesinlikle yararlı. Ama yanlış eğitim, yanlış kişilere veriliyor. Kadınlar kesinlikle bilinçlendirilmeli, ama öncelikli olarak çocuk eğitimi hakkında. Ki, kendi cinslerinin canavarlarını yaratmasınlar. Asıl insan hakları derslerine alınması gerekenler ise erkekler. Tabii, mümkünse...

Duvarlarında "insan hakları eğitim sertifikası" asılı olan ihlalciler her zaman çıkacaktır. Ama insan hakları sertifikalı mağdurdan daha vahimi olamaz.
Yazarın Tüm Yazıları