Biraz oyunbozanlık olacak ama, gerçeğe dönme zamanı.
Odalarımızın çoğunda seçimler bitti. İyisiyle kötüsüyle bölgenin ticari hayatı için önemli olan seçim dönemini geride bırakmanın, krizin etkisini azaltmak için çaba göstermenin zamanıdır artık.
Neden-sonuç ilişkisine tersten bakalım: Ülke genelinde işsizlik konusunda bütün dünyadan 3. sıraya yerleşmiş durumdayız; 2008 Aralık ayı rakamlarına göre, işsizlik yüzde 12.3’e çıkarak 3 milyona dayanmış. Önceki yılın aynı dönemine göre 645 bin kişi artmış. Türkiye genelinde kentlerdeki genç işsizlik ise, yüzde 21.6’dan yüzde 25.5’e yükselmiş. İzmir İş Kurumu’na başvuranların sayısı önceki dönemlere göre iki kat artmış... İşsizlik rakamlarının her ay daha da artması bekleniyor. Şimdi, normal zamanlarda da yüksek çıkan Ocak-Şubat dönemlerindeki işsizlik rakamları merakla bekleniyor. Rivayet odur ki, 2008 Aralık’ta 12.3 olan işsizlik rakamı, bu dönemde yüzde 15’lere dayanabilir.
Bu sonucu doğuran nedene bakalım: Sanayi ve hizmet sektörlerindeki işletmeler talep yetersizliği ve finansman sorunları yüzünden ya yitip gidiyor ya da küçülüyor. Bunun en somut göstergesi, sanayi üretiminin yüzde 17.6 gerilemiş olması. Yani, kriz artık bütün varlığıyla kendini gösteriyor ve göstermeye devam edecek.
Bölgesel durum
Bölgesel bazda somutlaştıralım; Ege’nin Türk sanayisinde payı ortalama yüzde 20 civarında. Yüzde 17.6’lık gerilemeyi, Ege sanayisinin payına uyarlarsak yaklaşık 3.5 gerileme görünüyor. Ama tabii durum böyle değil. Bu şu anlama geliyor: EBSO Yönetim Kurulu eski Başkanı Tamer Taşkın’a göre Ege sanayisindeki gerileme yüzde 10 civarında. Ve bu rakamlar aralık ayının. Yani, Ocak ve Şubat rakamlarının daha vahim olma ihtimali oldukça yüksek.
Şimdi, tartışmasız bölgedeki ticaret, sanayi odaları bölgenin iş alemini temsil ediyor. Seçim galibiyeti rehavetini erken bitirmek şart. İzmir Ticaret Odası’nın, kaynaklarını üyelerine kredi olarak kullandırma politikası güzel bir örnek. Krizde ikinci dalgadan söz edilen şu günlerde, "teğet" gerçeğini kavramaya çalışan hükümetten önlem beklemek yerine, bütün odaların koşullarına göre, olanaklarını, kaynaklarını, üyelerine kullandırması gerekiyor.