Bu duygu nasıl açıklanır bilmiyorum. Ama, bir insan, "var olma çabası" karşısında, aslında sorunun "çabasızlık" olduğunu söylemekten kendini nasıl alabilir ki? Hani, bir yanlışı görür de, "defalarca söyledim, ama yine söylesem mi" ikilemi yaşar ve sonunda o duyguya yenilir de, "Amaan, söyle gitsin. Ne olacak" der ya, işte bu öyle bir yazı.
Ne zaman turizmle ilgili yazsam, hep aynı tepkiyi alıyorum: "Yahu, İzmir’den bir şey olmaz. Kimse artık bu tür yazıları okumuyor." Okunma arzusu içinde "vurdulu-kırdılı" yazılar yazma taraftarı değilim. Ama, bu duruma katlanamamanın rahatsızlığını yaşıyorum. Bu konuda yazmamın nedeni de, anlattıklarıyla Necmi Çalışkan’dır.
Ticari zekasının yüksek olduğuna inandığım Çalışkan, bu aralar kafayı çok ciddi şekilde turizme, daha doğrusu Rus turistlere takmış. Mücevherci olarak tanıdığımız Çalışkan, yaklaşık altı yıldır hediyelik eşya işiyle uğraşıyor. İzmir’de üretip, yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapıyor. Ciddi bir pazar olan Antalya’ya da sık sık gidip geliyor. Çalışkan 19 Mart’ta Moskova’da düzenlenen turizm fuarına gitmiş. Gözlemlerini anlattı. Hem de yenilir, yutulur olmayan cinsinden. İşin özeti şu: Bu kent için bu kadar ciddi bir konu artık söylemlerde "geyik" olmaya yüz tutmuş.
Ruslara otel yok
Rus turistler için tatil kriteri, deniz-kum-güneşmiş. Ne tesadüf, İzmir’de de var değil mi? Hatta kültür, tarih, termal de var. Bundan bir ay kadar önce, artık Konak Belediye Başkanı olan Hakan Tartan ile Rus Duma milletvekili, Putin’in danışmanı Sergei Markov’la kahvaltımız geldi aklıma. Adamı sıkıştırmıştık, "Rus turistler İzmir’e niye gelmiyor" diye. Markkov da, "Ruslar’ın İzmir’e gelmemesi için neden yok. Ben, şahsen gereken ne varsa yapmaya hazırım" demişti. Meğerse buna gerek yokmuş. Biz tanıtmasak da, bu konuda çaba göstermesek de, onlar İzmir’e gelmiş. Ama, otel bulamamış. Onlar İzmir’e turist getirmek istiyor, ama bizim otelciler oda satmıyor, ya da oda fiyatlarını artırıyor. Bu İstanbullularla mutlu olan otelcilerin kararı. Bir şeyler yapmak için, İstanbullular’ın "modası geçmiş tatil yöresi" damgasını vurup, terk etmesini bekliyorlarsa, kendileri bilir.
Çalışkan da, aynı şeyi vurguluyor: "Ruslar’ın İzmir’e gelmemesi için neden yok. Antalya, Rus turist sayısını, 5 yılda 300 binden 2.2 milyona çıkarmış. Biz, Ticaret Odası olarak, kurvaziyerde nasıl ’ayakbastı’ parasını ödeyip, turist sayısını 30 binden bu noktaya getirdiysek, Rus pazarı için de teşvikler verilmeli, sorunlar kaldırılmalı. İzmir’de, Antalya’da olmayan her şey var."
Çalışkan, 14 Nisan’da Kültür Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı Ticaret Odası’nda turizmde İzmir’i konuşmak üzere ağırlayacakları söyledi. 15 Nisan’da ise Çeşme’de turizm sezonu açılacak. Bütün dünyayı sarsan krizin en az turizmi etkileyeceğini de belirtelim ve noktayı koyalım.