Meme kanseri tedavisinde son gelişmeler

Meme kanseri yerleşim yerine göre bazen sinsi özellik gösterebilir. Yine hızlı ilerleyen türde bir meme kanseri henüz küçük boyutlardayken başta kemik olmak üzere başka organlara yayılma gösterebilir. Meme kanseri tanı ve tedavisindeki yeni gelişmeler ile ilgili Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun şu bilgileri verdi:



MUTLAKA GENETİK ARAŞTIRMA YAPILMALI

“İleri yaş, uzun süre doğum kontrol haplarının kullanılması, hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumun 30 yaşından sonra olması, erken yaşta adet görülmesi, geç menopoza girilmesi, fazla miktarda alkol kullanımı, sigara ile obezite, meme kanseri için önemli risk faktörleridir. Bu faktörler ailesinde meme kanseri olanlarda daha da önemli hale gelmektedir. Ailesel meme kanserleri tüm meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Eğer ailede birinci derece akrabalarından 2 tanesinde meme kanseri varsa ve bunlardan en az 1 tanesine 50 yaş altında teşhis konulduysa, üç veya daha fazla 1.-2. derece akrabalarında yaştan bağımsız meme kanseri tanısı varsa, 1. ya da 2. derece akrabalarından birisinde hem meme hem de yumurtalık kanseri varsa, 1. derece akrabalarından birisinde iki taraflı meme kanseri varsa, ailede erkek meme kanseri tanısı varsa bu durumda ailesel meme kanserinden söz edilebilir. Bu durumda mutlaka genetik araştırma yapılması gerekmektedir.

VÜCUTTAKİ YAĞ ORANI RİSKİ ARTTIRIYOR

Kadınlarda vücuttaki yağ oranının artması meme kanserine davetiye çıkarıyor. Sürekli olarak tüketilen yüksek şeker ve yağ içeren yiyecekler hem kilo artışı yaparak hem de doğrudan meme kanseri riskini artırabilmekte. Yine alkol ve sigara meme kanseri için önemli bir risk faktörü. Meme kanserinden korunmak için obezite, alkol, sigara ya da uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmak gibi risk faktörlerini ortadan kaldırmak oldukça önemlidir. Yine sağlıklı beslenme, bol sebze ve meyve tüketmek, az yağlı beslenmek ve düzenli egzersiz gibi uygulamalar ile meme kanseri riskimiz azaltmak mümkündür.

HORMONAL TEDAVİLERLE BAŞARILI SONUÇLAR

Meme kanseri, uygulanan tedaviler açısından gelişmelerin en sık olduğu kanser türüdür. Cerrahi yöntemler ve radyoterapi uygulamaları dahil her alanda büyük gelişmeler var. Yaptığımız gen analizleri ile erken evre kanser hastalarında kemoterapiye ihtiyaç olup olmama durumunu artık ayırt edebiliyoruz. Bir kısım hastada sadece akıllı ilaç ve hormonal tedavilerle kemoterapisiz başarı sağlanabiliyor. Hastalığı başka organlara yayılmış yani metastaz yapmış olan hastalarda da kesinlikle çaresiz değiliz. Hastanın tümörü üzerinde yapılan detaylı moleküler analizlerle hedefe yönelik hangi ilaç daha etkili onu araştırıyoruz. Bu tedavileri bazen kemoterapi ile birlikte bazen ise hormonal tedavilerle beraber vererek çok iyi neticeler alıyoruz. Yine son dönemde ülkemizde geri ödeme kapsamına alınarak kullanıma giren CDK-4 inhibitörleri sayesinde de hormonal tedaviler ile çok daha başarılı sonuçlar alıyoruz. Bu gelişmeler ışığında yayılmış meme kanserinin artık kronik bir hastalık haline geldiğini söyleyebiliriz.”