Paylaş
“Hipotiroidi nedir?” sorusunun yanıtıyla başlayalım: Tiroid bezinin az çalışması ve tiroid hormonlarının az oluşmasına hipotiroidi denir. Genetik yatkınlık önemlidir. Daha çoğunlukta kadınlarda görülür. Özellikle 50 yaş üstü kadınlarda görülme sıklığı daha da fazladır.Hipotirodinin birçok nedeni vardır, ancak en çok rastlanılan “iyot yetersizliğine bağlı” oluşanıdır.
Tiroid bezleri küçücüktür ama görevleri çok büyüktür. Adeta vücudun orkestra şefidirler. Ve gelelim, “Tiroid bezleri az çalışmaya başladığında ne olur?” sorusuna... Cilt rengi değişir, kuruluk olur. Halsizlik, çabuk yorulma, motivasyonda azalma olur. Kalp atışlarında yavaşlama olur.Ses kalınlaşır ve kısılır.Soğuğa dayanıksızlık yaşanır.Kabızlık olur. Yavaşlayan metabolizma ortaya çıkar. Yavaşlayan metabolizma ve sıklıkla rastladığımız kabızlık sonucunda ise kişi kilo almaya başlar.
Sizlerden en sık gelen “Tiroid olduktan sonra bir türlü zayıflayamadım, ne yapmalıyım?” ve “Bu kilolar üstüme yapıştı, çare nedir?” gibi soruların yanıtını ise Diyetisyen Neslihan Öztürk Aktepe’den aldım.Önemli bilgiler verdi ve 5 öneride bulundu:
“Tiroid hastalarının verdiği bir kilo, tiroid hastası olmayanların verdiği dört-beş kiloya eş değerdir. Moral motivasyon bozmadan, yavaş yavaş bile olsa kilo vermeye devam etmelidirler. Çünkü devam ettiklerinde istedikleri sonuca ulaşabiliyorlar.
1- İyot eksikliği çok görüldüğü için tuzu iyotlu kullanmaları gerekir. Tuzu karanlık ve kuru bir ortamda saklamak gerekir. Özellikle iyotu tam alabilmek için yemekler piştikten sonra tuz ilave edilmelidir. Çünkü yemek pişerken ya da su kaynarken atılan tuzdaki iyot buharlaşıp uçar.
2- Guatrojenik maddelerin kullanımına dikkat etmek gerekir. Gerçi günlük beş kilo bu besinleri tüketmiyorsanız sorun yok, ama yine de hipotiroidi hastaları dikkatli olduklarında daha iyi sonuçlar ortaya çıkıyor. Guatrojenik madde içeren besinler; karnabahar, brokoli, turp, lahanagiller vs...
3- Selenyum, hipotiroidi hastalarına iyi gelen bir mineraldir. Besinlerle de biz bu minerali bol miktarda verebiliyoruz. Günlük beslenmenizde deniz mahsulleri, ay çekirdeği, fındık, fıstık varsa gayet güzel selenyum alırsınız.
4- Bitkisel bazlı beslenme çok önemli. Özellikle flexitarian dediğimiz ‘ılımlı et kullanımı’ hipotiroidi hastalarına çok iyi geliyor. Bu diyet modelinde kırmızı eti azaltıp yerine balık eklemek gerekli. Haftada iki-üç kez kurubaklagil, bol miktarda taze sebze, meyve tahıllar ve zeytinyağı kullanılmalıdır. Aslında flexitarian Akdeniz diyetinin çok benzerdir diyebiliriz.
5- Özellikle D vitamini, kalsiyum ve omega-3 zengini beslenmek gerekli. Güneş en iyi D vitamini kaynağıdır. Oksijenli ortam stresinize de iyi gelir. Yoğurt özellikle probiyotikli yoğurtlar ve kefir sizin dostunuz olmalı...
Hipotiroidi hastaları, kilo vermelerini kolaylaştıracak bu 5 öneri dışında mutlaka günlük bir saat tempolu yürüyüş, su içme miktarı ve yeterli, kaliteli uykuya da özen göstermelidir.”
Paylaş