Paylaş
Acı haberlere üzüldük, enkaz altından sağ çıkanlara sevindik. 7’den 70’e tek yürek olup yaraları sarmak için el ele verdik. Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Depremi bizzat yaşayan çocuklar gibi aileleri ile birlikte ekran başında izleyen ya da konuşmaları duyan çocuklar da bu büyük acıya ortak oldular. Bir yandan ailelerini bir yandan arkadaşlarını, sevdiklerini kaybettiler. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Sosyal Pediatrist Prof. Dr. Demet Soylu’ya ‘depremin etkisinde kalan çocuklar için aileler nasıl bir yol izlemeli’ sorusunu sordum. İşte tavsiyeleri...
BÜYÜKLERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞMEKTE
Çocukların dünyasında yaşam alanları güvenli bir liman iken deprem felaketi ile birlikte bu güven sarsıldı ve yeni şartlara uyum sağlamak oldukça zor. Burada biz büyüklere büyük görevler düşmekte. Maddi ve manevi sıkıntılı bir dönemden geçerken onları ihmal etmemeliyiz. İlk yaraların sarılmasından sonra yaşanan trajedinin kabullenilmesi ve sorumluluklarımıza kaldığımız yerden devam etmemiz gerekmektedir. Travma sonrası gelişen strese bağlı çocuklarda dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunları, içe kapanma, öfke, sık sık ağlama nöbetleri, uyku problemleri ve anneden ayrılma korkusu gelişebilir.
YAŞ DÖNEMLERİNE UYGUN CEVAP VERMELİ
Çocuklar büyüklerini örnek alırlar. Olabildiğince soğuk kanlı olmak, çocuklarımızı ekran ve deprem görüntülerinden uzak tutmak, onların yanında acılarımızdan konuşmamak gerektiği gibi depremi onlara güzel bir dille korkutmadan anlatmak ve deprem hakkında konuşmak istediklerinde geçiştirmemek en doğru yaklaşım olacaktır. Yaş dönemlerine uygun kısa ve net cevaplar verilmelidir. Günlük aktivitelerinde, yeme-içme ve uyku düzenlerinde olabildiğince rutine dönmek ve özen göstermek gereklidir. Bir yandan disiplini korurken bir yandan da şefkatli ve anlayışlı olmaya özen göstermeli, sevgimizi her fırsatta göstermeliyiz. Çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız. Tepkilerinde bir tuhaflık ya da aşırılık hissettiğinizde destek almayı ihmal etmemelisiniz.
Paylaş