Paylaş
Bilim insanlarının teknolojik gelişmeler ışığında tıp alanındaki yeni buluşları ve yeni keşiflerine yer verdiğimiz köşemizin bu haftaki konusu, “parkinson ve alzheimer” gibi nörolojik hastalıkları çok yakından ilgilendiriyor.
* * *
Türk bilim insanı Canan Dağdeviren’in de aralarında yer aldığı Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) bilim insanları, beyin iğnesi adı verilen ve ilaçların direkt beyne iletilebildiği minyatür bir ölçekte ‘ilaç taşıma sistemi’ geliştirdi. Bu sistemle, ilaç direkt olarak beynin fonksiyonu yerinde olmayan bölgesine enjekte edilebiliyor. Sistemin, özellikle parkinson ve alzheimer gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılması amaçlanıyor.
* * *
Nörolojik hastalıklardan en yaygın olanları şüphesiz ki alzeimer ve parkinson. Bu hastaların devamlı ilaç kullanmaları gerekiyor. İlaçların yan etkileri de oldukça ağır. Ancak böyle olmasının sebebi de bütün vücuda dağılıyor olması. Bu sorundan yola çıkılarak oluşturulan ‘ilaç taşıma sistemi’ projesinde artık son aşamaya ulaşıldı.
DİĞER İLAÇLARDAN NE FARKI VAR?
Nörolojik bozukluklar için kullanılan ilaçlar genellikle beyin kimyasallarıyla etkileşiyor ve diğer işlevleri etkileyebiliyor. İlacın etki etmesini istemediğiniz her yere o ilacı göndermiş oluyorsunuz. İlaçların çok farklı bileşenleri var ve beyinde, hatta vücutta hareket edebiliyorlar. Bu da istenmeyen yan etkilere yol açıyor. Yeni sistem sayesinde ilaca maruz kalma durumu sınırlandırılmış oluyor. Doğrudan beynin ilgili bölümünün hedef alınmasıyla da ilaçtan daha fazla fayda alınacağı öngörülüyor.
BU YENİ SİSTEM NASIL UYGULANIYOR?
MINDS olarak adlandırılan sistem, çelikten bir iğnenin içindeki tungsten elementinden üretilmiş bir elektrot ve iki tüpten oluşuyor. Tüplerin kalınlığı 30 mikrometre boyutunda. Bu da bir saç telinin yarısı demek. Boru şeklindeki farklı tüpler birden fazla ilacın beynin ilgili bölgesine ulaşmasını sağlıyor. Hangi bölgeye ne kadar ilaç verilmek isteniyorsa, iğneler sayesinde ayarlanabiliyor. İlaç verilmek istenen bölgenin daha aşağıda veya yukarıda olmasına göre de iğnelerin boyları ayarlanabiliyor. Bu sistemle birlikte ilaçlar beynin çok iç kısımlarında olsa dahi 1 milimetreden daha küçük bölgelerine yerleştirilebiliyor. Böylece beynin diğer kısımları daha az etkilenmiş oluyor. İğne içindeki elektrotlarla birlikte tedavi sonra değişimleri de tespit etmek de mümkün.
* * *
Sistemin geliştirilerek diğer nörolojik hastalıklar üzerinde de -özellikle davranış bozuklukları alanında- kullanılabileceği öngörülüyor. Son denemeleri yapılan proje, hastaları oldukça rahatlatacağa benziyor.
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN
KAS GELECEK YERDEN PROTEİN ESİRGENMEZ
Protein alımına dikkat etmek için illaki spor salonlarının kapılarında gezmenize gerek yok.
Egzersiz yapmasanız bile günlük kilonuz oranında protein almak zorundasınız. Ama spor yapıyorsanız da protein, kas oluşumu için olmazsa olmazlar arasında.
Peki ne bu protein?
Ve neden bu kadar önemli?
Protein bir çok aminoasidin bir araya gelerek oluşturduğu bir birleşik. Ancak maalesef vücutta üretilmiyor. Her gün dışarıdan belirli oranlarda almak zorundayız. En çok hayvansal gıdalarda ve baklagillerde mevcut. Vücuttaki enerjinin açığa çıkması, metabolizma düzenlenmesi, kas oluşumu gibi önemli görevleri var.
Tabii, her bünyeye özel değişiklik gösterse de ortalama olarak kilo başına 0.45 ile çarpıp ne kadar protein almanız gerektiğini bulabilirsiniz. Bu oran kişinin metabolizması, hareketliliği, spor yapıp yapmaması gibi durumlarda artabiliyor. Saçlarım uzamıyor ya da tırnaklarım kırılıyor diyorsanız da bunlara dikkat etmekte biraz fayda var. Özellikle baharın kendini gösterdiği bu hastalık mevsimini rahat atlatmak için vücudunuza iyi bakın.
SİZ SORUN ARAŞTIRALIM
“Tıpta yenilikler” köşemize siz değerli okurlarımız da merak ettiğiniz konuları, yanıtını aradığınız soruları gönderebilirsiniz. Tüm soru ve sorunlarınızı; yenilikler, tedaviler ve konu uzmanlarının görüşleri çerçevesinde olabildiğince ele almaya çalışacağım.
İletileriniz için: skalyoncu06@gmail.com
Paylaş