Paylaş
Allah vergisi sesi ile ortalığı yıkıp geçiyor. Türkiye’nin sayısı beş parmağı zor geçen gerçek starlardan biri. Ama ah bir gaza gelmese. Olur olmaz konuşmasa, sonra da pişman olmasa.
Zerrin’in ne reytinge ne de ucuz haberlere ihtiyacı var. Son yaptığı iş on numara. Devamı gelmeli. ‘Her Devrin Devleri’ adlı albümün 2, 3 hatta 4, 5’incisi bile olur. Nükhet Duru, Seyyal Taner, Selda, Banu Kırbağ, İskender Doğan, Melike Demirağ, Güzin, Baha Boduroğlu, Özdemir Erdoğan, Ali- Aysun Kocatepe, günümüzün genç starlarıyla düetlere devam etmeli. Bu albüm kıyamet koparacak. Asu Maralman-Gökhan Tepe, Atilla Atasoy-Yıldız Tilbe, Berkant-Işın Karaca, Gökben-Mustafa Sandal, Nur Yoldaş-Ege, Selçuk Ural-Yeşim Salkım, Tülay-Kıraç, Yeşim-Mirkelam, Zerrin Özer-Salim Dündar, Alpay-Funda Arar Atlas Müzik etiketiyle müzik marketlerde yerini alan ‘Her Devrin Devleri’nde ortalığı yıkıp geçecekler.
Nilüfer ve Sezen’e haksızlık
Şimdi sadede geleyim. Zerrin bu albüm için Nilüfer ve Sezen’i aramış. İkisi. Olumsuz yanıt verince de, medya da gazlayınca sayıp, döktü. Sezen’in Pop Müziği’nin Barones’i olmadığını, tek sultanın kendisi olduğunu ve daha bir sürü gereksiz taşlamalar…
Benim sahne dünyasında ender dostlarımdan biridir Zero. Rahmetli annesi 1978’li yıllarda Zerrin’i İzmir Fuarı’nda hep bana emanet etmiştir. Aynı yaşlardayız. O tarihlerde ben gazeteciliğe, Zero da sahnelere yeni başlamıştık. Birbirimize emeğimiz geçmiştir. O nedenle ben Zerrin’in bu konuşmalarını çok yanlış buldum. Çünkü Zerrin 1996 yılında çıkardığı ‘Hey Benim Paşa Gönlüm’de Sezen de Nilüfer de çektiği klip de oynadılar. Yanında oldular. Muhteşem bir klip ti. Söz ve müziği Feyyaz Kuruş’a ait olan şarkı dillerden düşmedi. Yalnız Sezen ve Nilüfer mi? Gökhan Kırdar, rahmetli Aysel Gürel ve Kerim Tekin, Deniz Arcak, Emel Müftüoğlu, VJ Bülent, hatta Erol Köse de oynadılar. O nedenle diyorum ki, bu alemde herkesin bir birine bir gönül borcu vardır. Dostluk önemli bir kavramdır. Şu fani dünyada gerisi yalan.
‘Ne günler gördük, seninle biraz dert, biraz keder / Yalancı sevdalar yaşadık birer birer / Ne dostlar tükettik / Sonra nerede hata yaptık diye sorma / Ağladık ondan sonra Hey benim paşa gönlüm
Ya Zerrinim dostları tüketmeyelim artık.
BİR DAKİKA
Centilmen Başkan Saruhan Müzeyyen Abla’yı unutmadı
Ne tesadüf ikisinin de adı aynı.
Biri Şişli Belediye Başkanı, Türkiye Değişim Hareketi’ni başlattı. Benim de sevdiğim bir dostum. Gelecekte Başbakan da olabilir. Evet Mustafa Sarıgül’den söz ettiğimi anlamışsınızdır.
Diğeri ise ondan genç, Sarıgül gibi yakışıklı, hırslı ama verdiği sözde duran bir Mustafa.
Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan.
Daha önce Mustafa Sarıgül’ den Müzeyyen Abla’nın haber beklediğini yazdım, biliyorsunuz. . Sibel Can’ın assolist olarak sahne alacağı, konser sözünü yerine getirmediği için bir hatırlatma yapayım istedim Mustafa Sarıgül dostuma. Ama hala tık yok.
Tanımadığım Mustafa Saruhan yaşlılar haftası nedeniyle Müzeyyen Abla’yı ziyarete gitmiş. Önümüzdeki günlerde bir sokağa Müzeyyen Abla’nın adını verip sürpriz yapacakmış. Müşterek dostumuz Haşmet söyledi.
Ben şimdi genç Başkandan rica ediyorum. 15 Temmuz Müzeyyen Abla’nın doğum günü. O tarihlerde Bodrum tıklım tıklım olur. Bütün ensesi kalınlar, iş adamları, elitler, kısacası paraya para demeyen ikoncanlar Bodrum’da tatildedir. Saruhan Başkan aracı olsun . Müzeyyen Abla için büyük bir gece düzenlensin. Hatta Yalıkavak’ ın meşhur Sait’de yemekli de olabilir. Geliri de Müzeyyen Abla’ya verilsin. İhtiyacı olduğundan değil, daha iyi yaşasın. Bir gün herkes yaşlanacak.
Büyük Atatürk, “Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en ön emli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur” demiş.
Anlayana tabi sevgili okurlar.
NOKTA:
Allah kabul etsin amma?
Kibariye, kocası ve de şarkıcı Safiye Soyman Umre’ye gittiler. Etraflarında bir sürü yazılı ve görsel medyadan arkadaşlarımıza haber vererek. Yani reklam yaparak. Bu işin reklamı olmaz bu bir, ikincisi de sevgili Safiye, Faik Ağabey ile önce bir resmi nikah kıyın, yanlış mıyım?
Bu ne karmaşa bu nasıl uygulama
Çarşamba Ankara anılarımı okudunuz. Ama yaşadığım bir olayı yerimin darlığından yazamamıştım.
Ankara’ya Perşembe saat 16.30 uçağı ile uçtum. Türk Sanat Müziği’nin dev isimlerinin Ankara’daki ilk galalarına gittim. Yaşananları ve hiçbir gazetecinin de bilmediği, yaşayamadıklarını sizlere yazdım. Neyse geleyim asıl konuya.
THY’ na zaafım var. Büyüsün, güçlensin, gurur duyarım. Bir de Basın ve Halkla İlişkiler Grup Başkanı Ali Genç’e kıyamam, kendisini çok da başarılı bulurum. O nedenle bazı rötarları, eksikleri görmemezlikten gelirim ama Ali’ye söylerim.
Ankara’ya Turkısh Aırlınes Biniş Kartı ile ama onların ortak bir kuruluşu olan Anadolu Jet ile uçtum. Bütün işlemlerim de ÇİP Müşterisi olarak özel bank da yaptılar. Bu durumda benim normal olarak Miles&Smiles kartıma milin işlenmesi ve CİP Salonu’ndan yararlanmam gerekir.
Ama hayır.
Yer hostesi çok zarif bir hanımdı, kibarca Miles&Smiles kartıma mil işleyemeyeceğini ve CİP, yani özel salondan yararlanmam için de 60 TL. ödemem gerektiğini söyledi. Elimde belge olsun diye kredi kartımla 60 TL’yi ödedim ama millerimi işletemedim.
Birincisi bu nasıl uygulama?
İkincisi, yazılarını keyifle okuduğum Milliyet Cadde yazarı Ali Eyüpoğlu, 18 Mart Perşembe günkü yazısında Anadolu Jet ile Trabzon’dan Ankara’ya uçtuğunu Miles &Smiles kartına mil işlettiğini yazdı. Peki bu nasıl bir karmaşa?
Paylaş