Paylaş
Güzel projeler üretiyor ve yapıyor. Bana göre gelecekte İzmir’e, hem de Büyükşehir’e, Belediye Başkan’ı olabilecek bir vizyona sahip. Tek kusuru, çevresindeki herkese biraz mavi boncuk dağıtması. Benim çıkarsal ilişkilerim olmadığı için rahatım. Neyse... Geçtiğimiz günlerde, açılışı yapılan, ilk ihtisas alışveriş merkezi, Düyaevi’ni bana göstermek istedi. Sevgili Volkan Baş ile birlikte gittik. Yolda Hüseyin Aslan ile epey sohbet ettik. En çok da kentsel yenileme ve dönüşüm üzerinde tartıştık. Çok güzel fikirleri var... Japonya’da yaşanan deprem, nükleer felaket ve dünyayı tehdit eden radyasyon sızıntısı, yeniden deprem olgusu ile nükleer santral konusunu gündeme taşıdı. Özellikle kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm konuları, İzmir için acilen masaya yatırılması gerek. Nitekim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ege Sanayici ve İşadamları Derneği’nin, 27. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda, yaptığı konuşmada, İzmir’in gecekondulaşma, plansız kentleşme ve kaçak yapılaşma sorununa ağırlık vererek, “Kentsel Yenileme ve Kentsel Dönüşüm” ihtiyacı üzerinde önemle durdu.
Erdoğan; belediye başkanları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşlarına seslenerek, “Bize yardım edin. İzmir’i bu ucubelerden kurtaralım. Limontepe’de bir garabet var, burada oturanları ikna edelim, yıkalım, bu ucubeleri ortadan kaldıralım...” şeklinde açık, net, samimi ve güven verici bir üslup kullandı.
Garabet sınırlı değil
Sevgili Hüseyin Aslan da uzun süreden beri, çeşitli zeminlerdeki söylemlerle, basın açıklamalarıyla, gazetedeki (köşe yazılarıyla), genel kurul kararlarıyla, İzmir’in “kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm”e olan acil gereksinimini, defalarca dile getirdi. Bu konuda, Ankara için çıkarılan, ‘özel yasa’, neden İzmir için de çıkarılmasın? sorusunu, kamuoyunun gündemine getirdi. İzmir milletvekillerini, yasal düzenleme için göreve çağırdı. Yol boyunca da Aslan heyecanla, bu konudaki görüşlerini şöyle sürdürdü;
“Vallahi dostum Şenay Hanım, Başbakan’ın ‘garabet’ dediği sadece Limontepe ile de sınırlı değil. Yeşildere, Altındağ, Cennetçeşme, Bayraklı’nın bir bölümü ve Karabağlar da önemli ölçüde (kentsel yenileme ve kentsel dönüşüme) muhtaçtır.. ‘Kentsel dönüşüm’ kavramı, İzmir’de yeterince anlaşılamamıştır. Kent içi çalışmalar; yenileme, tamirat, ağaçlandırma, yol yapımı ve bina yapmak kentsel dönüşüm değildir. Kentsel dönüşüm; gecekondu bölgeleri, kaçak yapılaşma alanları, eski sanayi siteleri gibi yıpranmış, bozulmuş veya ekonomik, sosyal, yapısal bakımlardan, çöküntü haline gelmiş, kent parçalarının, KAMUSAL YETKİ KULLANARAK, topyekûn iyileştirilmesi için plan, mülkiyet ve fonksiyonların yeniden düzenlenmesidir.”
Bir dünya şehri olmalı
Başbakan Erdoğan’ın, “İzmirli yatırımcılar, ellerini taşın altına koysunlar, İzmir’i dünya şehri, marka şehir yapalım” çağrısına, ilk cevabı veren kurumun, Ege-Koop ve kendisinin olduğunu söyleyen Hüseyin Aslan, “Peki, ama belediyeler, meslek odaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri bu çağrıya neden kayıtsız kalıyor? Bırakın artık siyasi çekişmeleri. İzmir için yapılabilecek her türlü iyileştirme için neden kulaklarınızı tıkıyorsunuz?” diyor sesini yükselterek... İzmir’in bugünkü kentsel yapısı, gecekondulaşma ve kaçak, yapılaşma süreci ile göç alma eğiliminin (alarm) verdiğini bıkmadan usanmadan, her platformda defalarca dile getiren Hüseyin Aslan, bu işin ciddiyeti ile ilgili, son noktayı şöyle koyuyor;
“İzmir’de nüfusun yüzde 55’i kaçak yapılarda, gecekondularda, yüzde 38’i de kirada oturuyor ve her yıl İzmir nüfusuna 100 bin kişi ekleniyor. Gelinen noktada, sadece konut üretmek; tek başına ve bütüncül olarak kentsel sorunun çözümünde yeterli değil. Ancak, çıkarılacak bir kanunla gecekondular ve kaçak yapılar yıkılarak, yerine modern konutlar ve çevre düzenlemesinin, yapılmasıyla problem çözülebilir. Çünkü, olası bir deprem riskine karşı, hazırlıklı yerleşimler için, kentsel dönüşüm seferberliği başlatılması, yönünde gereken adımlar bir an önce atılmalı. Doğal afetlere hazırlıklı, bir İzmir için, kentimizin modernleştirilmesi ve insan hayatını tehdit eden risklerden arındırılması, belirlenecek alanlardaki kentsel dönüşüm çalışmalarının, en kısa zamanda başlatılması gerekiyor.”
Evet... Tüm bu tespitlerden sonra, Sevgili Hüseyin Aslan’ın çağrısına kimlerden yanıt gelecek çok merak ediyorum.
Dünyaevi’ne dikkat
Çankaya’dan, yarım saat sonra, Ege-Koop’un, uzun süredir hazırlıklarını yaptığı, Türkiye’deki ilk ihtisas alışveriş merkezi Dünyaevi’ne geldik. Küçük esnafın, kümeleşerek oluşturduğu, ilk ve tek alışveriş merkezi olmuş burası. Bence gençler artık evlenmeyi sorun haline getirmesinler. Çünkü gerçekten Dünyaevi’nde dünyalığınızı düzebilirsiniz. Nikah salonu bile var. Dünyada, özellikle Amerika’da, Dubai’de bile mall, büyük alışveriş merkezleri hep şehrin dışında. Oralara koşturarak gidiyoruz, bence buraya da destek vermemiz gerek. Üstelik Alsancak’ta bir gelinliğin kirası 400.00 TL iken, burada satın alıyorsunuz. Tarladan, bir dünyaevi, bir kasaba yaratmış Hüseyin Aslan. 5000 kişinin yaşadığı, 1600 konutun bulunduğu bu yer bir kasaba olmuş. Torbalı, Ayrancılar’daki Ege-Koop Dünyaevi Alışveriş Merkezi, evlenecek çiftlere, tüm ihtiyaçlarını, tek çatı altında, uygun fiyatlarla bulma olanağı tanıyor. Burası, iç içe geçmiş bölümlerin, şekillendirdiği, çok katlı alışveriş merkezi konsepti ile kendi alanında adeta bir çığır açmış. Merkezinin en önemli özelliği ise, kooperatifçilik ruhunu, alışverişe yansıtması... Küçük esnafın, kümeleşerek oluşturduğu, ilk ve tek alışveriş merkezi olması.
Haksız rekabet önlenecek
Aslan, çeyrek asır boyunca İzmir’de, 100 bin konut üreterek, binlerce kişiyi ev sahibi yapan Ege-Koop’un, oluşturduğu dünyaevi konseptiyle de esnafın, ‘kümelenerek’, bir işbirliği ve güçbirliği yapmasını sağladıklarını söylüyor. Neden olarak da Ege-Koop İhtisas Alışveriş Merkezi ‘DÜNYAEVİ’ konseptinin, Torbalı’yı, Ayrancıları ve tüm bölgeyi ‘ilgi odağı’ haline getireceğini, kent içindeki gross ve hipermarketlerin, küçük esnaf aleyhine oluşturduğu ‘haksız rekabeti’ de belli ölçüde önleyeceğini gösteriyor. Ayrıca, ben de bir İzmirli olarak, küçük esnafın, her zaman desteklenmesi gerektiğini savunuyorum. Ege-Koop Alışveriş Merkezi’nin, satış bölümlerinde, güvenlikte, temizlik, bakım ve teknik işlerde istihdam edilen personel; Egekent-4 yaşam alanından, Torbalı’dan ve Ayrancılar’dan temin edilecek. Dolayısıyla bölgeye yeni bir istihdam alanı sağlanmış olacak.
Türkiye’de bir ilk
Hüseyin Aslan, “Türkiye’de tahminen 750 milyon lira düzeyinde olan, gelinlik damatlık pazarını, İzmirli firmalar yönlendiriyor” diyor ve sözlerini de şöyle noktalıyor;
“Gelinlikte üretimin yüzde 75’i, damatlığın yüzde 40’ı, abiyenin de yüzde 50’si, İzmir’de yapılıyor. Abiye Fuarı, sektörün en büyüğü. İzmir’de büyük ilgi gören, Gelinlik Fuarı’nı, ‘Dünyaevi’ konseptiyle birlikte, biz de yılın 12 ayına yaymış olacağız. Ülkemiz, önemli bir avantaja sahip. 74 milyon’a varan nüfusumuz var. Yaş ortalamamız, 28 dolaylarında. Yılda 700 binden fazla evlilik ile 150 bin dolayında boşanma var. Yapılan evliliklerde, 450 bin gelinlik satın alma yöntemiyle, 300 bin adet de kiralama yöntemiyle, tüketicilere sunuluyor. 600-650 milyon dolar civarında, iş hacmine sahip gelinlik sektörünün, lokomotif görevini göreceği bu projeyle, Ege-Koop Dünyaevi AVM, Türkiye’nin ihracat noktası da olacak. Bir taraftan perakendede, halkımıza en ucuz ve en kaliteli ürünleri sunarken, diğer taraftan da konumu itibariyle, karayolu ve hava yolunun, bağlantı merkezinde bulunan alışveriş merkezimiz bir ihracat merkezi haline gelecek.”
Paylaş