Paylaş
Öyle ki, İzmir EXPO adaylıklarına bile sağlık teması ile katılmıştı. Yapılan çalışmalarda hem yeterli sağlık personeli ve alt yapısı, hem de deniz, kum, güneşin yanı sıra termal su kaynaklarıyla, İzmir’in sağlık turizminde dünya başkenti olabilecek potansiyele sahip olduğu ortaya çıkmıştı.
Ancak, bayram öncesi çıkan bir haberle kendi payıma hayal kırıklığına uğradım. Resmi Gazete’de yayımlanan sağlık turizmi için yetki belgesi verilen vakıf üniversiteleri listesinde İzmir’den sadece bir üniversitenin adı vardı. O da Ankara’dan bir üniversitenin İzmir uzantısıydı. Bunun yanında yetki belgesi alan toplam 21 üniversiteden neredeyse tamamının İstanbul’dan olması dikkat çekiciydi. Ekonominin başkenti İstanbul sağlığın da başkenti olmaya hazırlanıyordu.
İZMİR YARARLANAMAYACAK
İzmir’de sağlıkla ilgili bölümü olan vakıf üniversitesi sayısı mı az ya da sağlık turizmi yetki belgesi için başvuru mu yapılmadı, bilemiyorum. Ama bunun önemli bir kayıp olduğu açık. Sağlık Bakanlığı önümüzdeki aylarda sağlık turizmi için uluslararası bir tanıtım kampanyasına başlayacak.
Türkiye’de tedavi, bir çok Avrupa ülkesine göre yüzde 60 daha ucuz. Örneğin İspanya’da 39 ile 43 bin dolar olan kalp by-pass operasyonu Türkiye’de 8 bin 500 ile 21 bin dolar arasında. Çok rağbet gören saç ekimi de yüzde 60 daha ucuz. Bütün dünya tanıtım kampanyalarında bunları öğrenecek. Türkiye’ye gelmek isteyenler doğal olarak bakanlığın yetki verdiği kuruluşlara yönelecek. Bakanlığın bu girişiminden İzmir’in payına düşen de hayli az olacak.
Halbuki, sağlık turizmi her yıl ortalama yüzde 25 büyüyerek dünyada en hızlı gelişen sektörlerden biri. Bütün ülkelerde ortalama yaşam süresinin uzayıp nüfusun giderek yaşlanması sağlık turizminin önemini artırıyor. Dünyada her yıl 30 milyon kişi ameliyat, tedavi, terapi gibi nedenlerle sağlık turizmi kapsamında başka ülkelere gidiyor. Harcadıkları para ise tam 500 milyar dolar. Bu rakamın 2023 yılında 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
20 MİLYAR DOLAR GELECEK
Türkiye ise 30 milyon kişilik bu hasta trafiğinden bugüne kadar yılda sadece 500 bin kişiyi kendine çekebildi. Ancak, Sağlık Bakanlığı trilyon dolarlık pastada Türkiye’yi ikinci sıraya çıkarıp, 2023 yılında en az 20 milyar dolar almaya kararlı. Bu kaynağın gittiği kentlere büyük yatırımlar götürüp, sağlık elemanlarından, turizm tesislerine, bu tesislere gıda malzemesi sağlayandan, havlu çarşaf veren hemen her sektörde binlerce kişiye iş yaratacağı çok açık.
Böylesine büyük pazardan antik çağlardan beri sağlık turizmiyle iç içe olan ve her türlü alt yapıya sahip İzmir’in yeterince yararlanamaması kabul edilemez. Artık, İzmir’i dünyanın sayılı sağlık başkentlerinden biri yapmaya aday İnciraltı dahil, raflarda toz tutmuş pek çok projenin önündeki engeller aşılmalı. Sağlıkta dünyanın ilklerinden olan İzmir 21. Yüzyılda sona kalmamalı...
Paylaş