Bitmiş bir yarışa oyuncu hazırlamak niye?

İlk seri üretim otomobil Ford Model T’den 112 yıl sonra! Dünya o arada devrim üstüne devrim yapmış ama olsun biz ısrarla bitmiş bir yarışa oyuncu sokmağa çalışıyoruz. Oysa ortada yeni bir yarış var.

Yeni yarışa hazır mıyız?

Geçen hafta yazdım. Dünyada yeni bir ekonomi kuruluyor. Hızla eskiyi altüst eden yeni bir dünya kuruluyor. Fiziksel varlıklarla sanal varlıkların birbirine geçtiği, kökeninde inovasyon olan yeni bir ileri teknoloji yarışı bu. Eski becerilerin işe yaramadığı bu yeni çağda başarılı olmak için eski bildiklerinizi unutmanız gerekiyor.  O nedenle ülke olarak bu yarışta şansımız mevcut çünkü diğer ülkeler de bizim gibi yeni başlıyor. En azından arada 100 yıllık fark yok!

2020’de başarılı olmak için gereken 10 beceri nedir?

Davos’ta Dünya Ekonomik Forum’unun açıkladığı bu 4. Endüstriyel Devrim’de ihtiyaç duyulan 10 temel beceri şöyle: problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, kamu yönetimi, başkalarını koordine etme, duygusal zeka, muhakeme, servis oryantasyonu, müzakere ve zihinsel esneklik. 2020 yılında başarılı olmak için bu becerilere sahip olmanız gerekiyor. Dikkat ederseniz meslekler değil becerilere odaklanılıyor çünkü 2020lerin ekonomisinde bugün bildiğimiz mesleklerin önemli bir kısmı yok olacak. Yerine yenileri gelecek. Ne olduğunu bilmiyoruz. Ama o mesleklerde hangi becerilere sahio olunması gerektiğini biliyoruz. Bir başka ifadeyle, hangi mesleği yaparsanız yapın bu becerileri yaptığınız işe katarsanız katma değeri yüksek üretim yapacaksınız. Bu becerileri kazanmazsanız… hamallığa devam!

Tahayyül tahayyül tahayyül!

Problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık, 2020 ekonomisinde en çok ihtiyaç duyulan ilk üç beceri seti. Ben bu üçlüye kısaca “tahayyül becerisi” diyorum. Peki bu üç beceri bakımından biz ülke olarak neredeyiz? İşgücüne katılacak gençlerimize bu becerileri kazandırıyor muyuz? Bu konuda ezbere bir yanıt vermeyeyim. Daha evvel yazdığım gibi OECD üye ülkelerinde 15 yaşındaki gençlerde tam da bu üç beceriyi ölçen bir test geliştirmiş. Hayır, artık bizde de bilinmeye başlanan Fen, Matematik, Okuma becerileri PİSA testinden söz etmiyorum. Yine OECD tarafından yapılan PISA’nın bir diğer testi var. Adı PISA Yaratıcı Problem Çözme Becerileri Testi.

Türkiye 4. Endüstriyel Devrime hazır değil!

Bizim gençler 2020 ekonomisinde rekabet etmek için gerekli üç temel beceride dünyadaki akranlarına göre nerede? OECD’nin Milli Eğitim Bakanlığımız ile koordineli yaptığı resmi rakamlarla söylüyorum. Bizde ileri derecede problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık becerilerine sahip gençlerin oranı yüzde 2.2. Bu oran İsrail’de bizim 4 katımız, OECD ortalaması da bizim 6 katımız. Bir fikir vermek için söylüyorum. Güney Kore’de bu üç 2020 becerisine sahip olan gençlerin oranı yüzde 28, yani bizim tam 15 katımız! 

Siyasetin “şimdi” odaklı gözlüğünü çıkartmak zorundayız!

Türkiye son yıllarda siyasetin kıskacında bir ülke. Hiçbir temel sorununu masaya yatırıp ortak müzakere geliştiremeyen bir ülke. Oysa hızla gündelik politikanın girdaplarından çıkıp, önümüzdeki 100 yılda nerede olacağımıza odaklanmalıyız. Gündelik siyasetin kazanan ve kaybedenlerinin ötesine bakmaya başlamamız gerek. Çünkü sandıkta kazananın da kaybedenenin de uzun vadede kaybedeceği bir yarış başlıyor. Ülke olarak eğer bu yarışı kaybedersek siyasette kimin kazandığının hiçbir hükmü yok. Çünkü kaybeden çocuklarımız olacak. Hepimizin çocukları. Koca bir kayıp 100 yıl. Tıpkı sanayi devriminde olduğu gibi. O halde tekrar edeyim: Ya çocuklarımıza dünya ile gerçek a rekabet edecekleri becerileri kazandıracağız ya da onları kazanamayacakları yarışlarda boşu boşuna koşturacağız. Tercih bizim!