Kimimiz kendini tamamen bırakma psikolojisinde olsa da çoğumuz bir an evvel kaldığı yerden güzellik seanslarına devam etmek ister. Tabii bu dönemde neyin yapılabilir, neyin yapılamaz olduğunu doğru bilmek ve özellikle emzirme süreci varsa, sürece zarar vermemek esas olmalı.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki bu bir süreç ve yeni doğum yaptığımız için kuşkusuz aynadaki biz başka bir biz. Süreç devam ettikçe kendimize geri dönmeye ve hatta daha iyi olmaya da başlayacağız. Çünkü bize pozitif enerji veren minik eller var artık. Dolayısıyla kendimizi bırakma kısmına ben hiç katılmıyorum ve kesinlikle önermiyorum. Mutlaka emzirmeyi ya da bebeğin bakımını etkilemeyen ayda 1/2 bakım ile hem psikolojik hem estetik bir sonuca kavuşmalıyız. Bunun faydasını o kadar iyi gözlemliyorum ki… Uykusuz geceler olabilir, zorlu bir besleme süreci olabilir, ağlama krizleri olabilir. Bütün bunlarla her boş anımızda uyuma, kendimizi kapatma eğilimi olabilir. Ancak bu kesinlikle çok yanlış bir durum.
Danışanlarımızdan gördüğüm ve kendim de deneyimlediğim kadarıyla estetik işlem yaptırmaktan çok kendimize bakıyoruz hissiyatı iyi geliyor. Mesela evden kendimiz için bir mola verip çıkmak, merkeze gelip insanlarla sohbet etmek ve bir kahve içmek nasıl güzel bir katkı sağlayacak inanamazsınız. Eve dönüşünüzde bambaşka biri olacak zaten ama bir de doğru uygulama yapılırsa tadından yenmez.
Doğumdan hemen sonra ameliyatlı estetik işlemler için genelde 6 ay - 1 sene beklenir. Hem emzirme hem de vücudun deforme olan bölgelerinin kendini kısmen toparlaması hedef alınır. Bu esnada ameliyatsız işlemler ilaç gibi gelir. Vücut için konuşmak gerekirse anneler emzirirken süt rezervini etkilememek adına diyet ve ağır spor yapamazlar. Tavsiye de edilmez. Bunun yerine süt rezervini etkilemeyecek masum uygulamaların derecesi ayarlanarak uygulanabilir. Ultrason, radyofrekans gibi uygulamalar doğru ayarlandığında kişiye zarar vermeden bu süreç çok güzel yönetilebilir. Aynı şekilde doğum sonrası toparlama masajları ve terapiler hem keyif hem fayda sağlar. Kişiler faydalı bir şey yapmanın etkisiyle evdeki hayatlarını da düzenler ve çok iyi gelir.
Emzirme sürerken yüz uygulamalarına çok dikkat edilmelidir. Hormonsal durumlardan dolayı pigmentasyon problemi olduğundan ağır leke bakımları ve lazerli işlemler önerilmez. Hele ki hamileyken kesinlikle leke tedavisi ve lazer yapılmaz. Emzirme ve hamileyken toksin enjeksiyonları yapılmaz. Klinik olarak kanıtlanmış sonucu olmasa da tercih edilmez. Hyaluronik asit bazlı saf dolgular vücudumuzda zaten olduğundan hekim uygun görürse ve çok ihtiyaç olursa yapılabilir. Kısaca hamileyken ve emzirirken çok iddialı ilaçlı ve enjeksiyonlu uygulamaların yapılması önerilmez. Bunların yerine emzirmeye dost ürünlerle yapılacak medikal bakımlar hem kişiyi rahatlatır hem de yüzün eski diri halini alması kolaylaşır.
Özetle hamilelik ve doğum sonraki dönem çok özel bir dönemdir. Hızla kendimize dönmeye çalışırken hata yapmamak gerekir. Tüm dünyadaki trend doğum sonraki anne estetik konsültasyonunu şiddetle tavsiye ediyorum. Böylece hekim eşliğinde doğru ve zararsız uygulamalar yapılır ve kişi psikolojik olarak da rahatlar.
Kimi kadınlar genetik anlamda şanslıdır ve hamilelik döneminde vücutları negatif bir değişime uğramaz, doğumdan hemen sonra eski formuna kavuşur. Kimi kadınlar da özellikle hamilelik dönemindeki hormonal süreç, alınan kilo miktarı, çatlamaya ve elastikiyeti kaybetmeye meyilli cilt yapısı sebebi ile bu süreci estetik anlamda olumsuz değişikliklerle noktalar. Ancak günümüzdeki yeni trendler ve teknolojik imkanlar ile bu süreci en başa döndürmek mümkün.
Doğum Sonrası Estetik Cerrahi ya da eski vücut ölçülerine tekrar dönebilme isteği hamilelik evresi geçiren kadınların en önemli isteklerinden biridir. Hatta bazı kadınlar sırf bu süreçte yaşayabilecekleri negatif durumlar nedeni ile hamile kalmayı geciktirir. Hamileliğe bağlı değişen vücut yapısı ve süreçte hormonal dalgalanmalar, hem hamile hem de doğum yapmış lohusalık dönemindeki annelerde psikolojik baskı ve depresyona neden olabilir. Bu durumda anne bedeninde oluşan bozulmalar şayet normal yollarla eskiye döndürülemiyor ise yapılacak estetik ameliyatlar imdada yetişebilir.
Doğum sonrası anne estetiği kişiye özeldir ve tek bir operasyonu kapsamaz. Birden fazla estetik ameliyatın kombinasyonu ve gerektiği kadar uygulanması hedeflenir. Bu estetik ameliyatlar kombinasyonunda genellikle şu operasyonlar yer alır; meme dikleştirme, karın estetiği, basen ve bacak estetiği, genital estetik, cilt lekelenmesinin giderilmesi, bölgesel liposuction.
Burada en önemli nokta annenin doğum sonrasında mutlaka sporla estetik operasyonları desteklemesidir, bu şekilde hem psikolojik olarak daha mutlu hem de yeni hayatında daha formda kalır. Genital estetiği de özellikle normal yoldan yapılan doğumlarda, vajinanın deforme olduğu durumlarda uygulamaktadır.
Doğum sonrası anne estetiğinin ayrı ayrı yapılan bu estetik ameliyatlardan farkı, yalnızca gereken bölgelerde kısmen uygulanarak ve birbiri ile desteklenerek annenin doğum öncesi formuna kavuşturmaktır. Estetik ameliyatlar genellikle doğumu takiben 6 ay sonra tavsiye edilir ancak meme estetiği de gereken kombinasyon için emzirme döneminin bitmesi daha uygun olur. Yüz bölgesindeki botoks ve dolgu gibi uygulamalar da emzirme döneminde uygulanmaz, emzirme dönemini takiben başlanır. Doğum sonrası anne estetiği, hem estetik hem de psikolojik açıdan yüz güldürücü ve genellikle kolay atlatılan estetik ameliyatlar kombinasyonudur. Annenin yeni hayatında daha özgüvenli ve güzel hissetmesini sağlar.
Özellikle Bella Hadid’in kalkık kaşları ve çekik gözlerinin bu akımın öncüsü olduğu kesin. Çekik gözler yüzü de bir miktar kalkık gösterdiğinden kişilerde genç ve dinamik bir yüz görünümü sağlıyor. Ancak badem gözlere sahip olacağım derken hayal kırıklığına da düşmemek gerekir. Nitekim kalkık kaşların ameliyatsız seçeneklerle olması maalesef sadece bir hayal ya da geçici bir rüya olarak söylenebilir.
Peki, nedir Bella Eyes’ın kalıcı çözümü? Günümüzde ortalama bir saat süren özel bir operasyon ile bu görünüme kavuşmak artık mümkün.
Bella Eyes ortalama 1 saat süren bir operasyonla uygulanmaktadır. Endoskopik teknikler ile saçlı deriden açılan 0,5 mm’lik minimal kesilerle operasyon gerçekleştiriliyor. Bu sayede görünür bir dikiş izi oluşmuyor. Açılan bu minimal kesilerden hem göz hem de kaş şekline müdahale edilebiliyor. Minimal invaziv bir işlemle hedeflenen görünüm başarılı bir şekilde sağlanabiliyor.
Minimal invaziv bir işlem olduğu için iyileşme süreci hızlı ve zahmetsiz geçer. İzler saçların arasına gizlendiği ve minimal kesiler yapıldığı için görünen bir yara izi oluşmadan, ufak ödemlerle bu süreç atlatılabilir. Cilt türüne göre oluşan morluk ve ödem değişebilir. Hastanın cilt ve yaşam kalitesine göre ortalama 1 hafta içinde iyileşme tamamlanabiliyor. Operasyonun hemen ardından estetik işlemin sonuçları görünür olur.
Güzel tarafı ise gözlerin çekiklik ve kaşların kalkık oranı tamamen size kalmış. Çok dramatik ya da çok natürel bir sonuç mümkün. Görünen o ki, 2021 de Bella Eyes senesi olacak gibi!
Pandemi döneminde birçok kişinin kusurlara odaklanması için çok daha fazla zamanı oldu. Birçok kişi evde egzersizlere hız verdi veya diyet yaptı. İş veya aileyle bağlantı kurmak için yapılan tüm video görüşmelerinde, yüzde veya vücutta rahatsızlık veren kusurları incelemek için de fırsat oldu. Bu dönemde estetik operasyonlara olan istek de arttı.
Talebin artmasının bir başka nedeni de iyileşme sürecini evde geçirme imkanıdır. Genel olarak, estetik operasyonlardan sonra iyileşmek için izne ihtiyaç duyulur. Bu süre, ameliyatsız estetiklerde sadece bir veya iki günken yüz germe gibi bir işlemlerde birkaç haftaya kadar çıkabilir. Bu durum, pandemi döneminde estetik operasyonlara olan talebin artmasını sağladı. İnsanlar sadece evden çalışmakla kalmıyor, aynı zamanda toplum içinde rutin olarak maske kullanıyorlar. Bu iki faktör, estetik operasyon sonrası iyileşme süresini çok daha konforlu bir şekilde geçirmeye yardımcı oldu.
Enjekte edilebilir dolgu maddeleri ve nöromodülatörler (kasları gevşetmeye ve kırışıklıkları gidermeye yardımcı olan enjektabllar) gibi klinik uygulamaları pandemi sırasında oldukça popüler hale geldi. Ayrıca yüz yenileme, rinoplasti ve yüz gerdirmeye talep arttı.
Ne tarz önlemler alınıyor?
Estetik operasyonlar esnasında COVID-19'a maruz kalmanın riskleri konusunda bazı endişeler olması çok doğal. Pandemiden önce de tüm operasyonlarda hijyen kurallarına her zaman çok önem verilir. Pandemi döneminde her şeyden önce çok katı sosyal mesafe önlemleri alınıyor. Sağlık Bakanlığı’nın tüm talimatlarına sıkı sıkıya bağlı kalınıyor. Tüm ekibe düzenli test uygulanır. Maske takılır. Eller iyice dezenfekte edilir. Bulaşma riski olabilecek tüm yüzeyleri temizlenir. Hastaların estetik ameliyat öncesi testleri yapılır, HES kodu alınır ve takibi yapılır. Bu şartların hepsi sağlandıktan sonra estetik operasyonlar karar verilerek uygulanır. Bunun dışında estetik operasyonlar için pandemi hastanesi olmayan daha küçük hastanelerde yapılmalıdır.
V yüz şekli elde etmenin birkaç yolu vardır. Bunlar arasında cerrahi teknikler, enjeksiyon tekniklerinin yanı sıra günümüzde radyofrekans tedavisi ile "kesi" işlemi uygulanmadan V şeklinde bir yüz elde edebilir.
Radyofrekans (RF) tedavisi nedir?
İnce çizgilerin ve gevşek cilt görünümünü azaltmak için dokuyu ısıtmak ve kolajen üretimini teşvik etmek için RF enerjisinin kullanıldığı estetik yöntemidir. Çene hattı boyunca sarkan cildi sıkılaştırır, alt yanaklar ve çene hattındaki gıdı bölgesindeki yağlanmayı azaltır. Böylece, alt yüze tanım vererek oval bir şekil oluşturulmasına yardımcı olur.
Temel olarak, RF tedavisi tamamen ciltte var olan kolajeni uyarmakla ilgilidir. Cilde kuvvet ve elastikiyet kazandıran kolajen, yaşlanma, sigara ve UV ışığı gibi etkenlere maruz kalma nedeniyle azalır. RF'yi harika bir seçenek yapan şey, ciltteki oksijen seviyelerini artırmaya yardımcı olmasıdır. Bu, daha konturlu bir yüz oluşturulmasını ve yaşlanma belirtilerinin geciktirilmesini sağlar. Ayrıca radyofrekans, yağların alınmasına ve cildin sıkılaşmasına da yardımcı olur.
RF tedavisi ile çene hattı şekillendirilebilir
Yüzün derin katmanlarını radyo dalgaları kullanarak ısıtmak, cildin daha sıkı ve pürüzsüz olmasını sağlar. Sonuçta çene kemiğinin giderilmesine ve çene hattının sıkılaşmasına yardımcı olur. Sonuç olarak, V şeklinde bir yüz elde edilir. Bu işlem ameliyatsız ve invaziv olmayan tedavileri tercih eden kişiler tarafından kullanılır.
Radyofrekans tedavisinin birçok kişi tarafından tercih edilmesinin bir diğer nedeni de normal hayatta "sıfır kesinti" garantisidir. Prosedürü öğle yemeğinde kolayca yaptırabilir ve aynı akşam yeni görünümle dışarı çıkılabilir. İşlem yaklaşık 30 dakika sürer. Sıcak bir yüz masajı yapılmasını içerir, burada cildi 38-40 derece arasında radyofrekansla ısıtmak için bir makine kullanılır.
RF tedavisinin diğer avantajları
Pandemide çoğu insan ellerini yıkıyor veya el dezenfektanı kullanıyor. Birçoğu aynı zamanda toplum içinde veya mesai saatleri sırasında, genellikle saatlerce yüz maskesi takıyor.
Bu önlemler, koronavirüs hastalığına (Covid-19) neden olan virüsün yayılmasını azaltmanın anahtarıdır. Ancak cildinizi tahriş edebilir ve zarar verebilirler. Elleriniz ve yüzünüz için birkaç cilt bakımı değişikliği yapmak, bu etkilere karşı koymanıza yardımcı olabilir.
- Yüz bakımı
Pandemi dönemin herkes, Covid-19 salgını nedeniyle maske takıyor. Maskenin altındaki terli veya nemli koşullar sivilcelerin çıkmasına ve diğer cilt sorunlarına yol açabilir. Bunun dışında da evde geçirilen süre ekstra cilt bakımı için değerlendirilebilir.
Bu dönemi düzenli bir cilt bakımı rutini uygulamak için fırsat olarak görebilirsiniz. Cilt temizliği, peeling, bakım ve nemlendirici uygulanabilir. Komedojenik olmayan yani cilt gözeneklerini tıkamayan ürünleri seçilmeye özen gösterilmelidir. Yağlı bir cilde sahipseniz, su bazlı bir nemlendirici seçebilirsiniz. Cilt tipinize uygun kil maskesi tercih edebilirsiniz.
Akne geliştirirseniz cildinizi düzenli olarak temizleyin. Suda çözünen bir nemlendirici kullanabilirsiniz. Ayrıca, bölgenin iltihaplanmasına ve enfeksiyona neden olabilecek sivilceleri patlatmaktan veya sıkmaktan kaçınmalısınız.
- El Bakımı
Covid-19'a karşı korunmak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri ellerinizi temiz ve mikroplardan uzak tutmaktır. Ellerinizi en az 20 saniye boyunca sık sık sabun ve suyla yıkamanızı veya en az %60 alkol içeren alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanmanız öneriliyor.
Hücrelerdeki yağ üretimi ve yağ yakımı arasındaki dengesizlik, büyük yağ hücrelerinin oluşmasını destekleyerek selülite zemin hazırlar. Kalçalarda, bacaklarda ve kolların üst kısımlarındaki tipik portakal kabuğu görüntüsü kadınların genelini etkilemektedir.
Akustik dalga terapisi yani AWT, vücudun kendi doğal mekanizmalarını kullanan bir sistem olup; bölgesel zayıflama, dokuların sıkılaşması ve selülit tedavisi için kullanılmaktadır. Ameliyatsız vücut şekillendirme denildiğinde en doğru başlangıç olarak görülür ve senelerdir teknolojisi geliştirilerek en fazla uygulanan teknik olarak sayılabilir.
Uygulama yapılan bölgeler
- Bacak
- Kalça
- Karın
- Üst kol
- Tüm vücut
Son günlerin en trend uygulaması nem aşısı. Nem kaybına uğrayan cilt zamanla kuruyarak ciltte çatlaklar ve kırışıklıklar aynı zamanda mat cilt görünümü ve renk tonu eşitsizliği oluşturmaktadır.
Nem aşısının formülündeki kompleksler hyalüronik asit seviyesini yükseltmeye yardımcı olur, bu sayede cilt ihtiyacı olan nem dengesini sağlar, ciltte ipeksi bir pürüzsüzlük oluşur ve böylelikle ince çizgilerin oluşmasının ve hacim kaybının önüne geçilmiş olunmaktadır. Nem aşısı cildin nem kaybını önleyerek cildi yumuşatır, cilt canlılık kazanarak doğal rengine kavuşur. Renk tonu eşitsizliği ve ince çizgiler giderilir.
Uygulama öncesi cilde anestezik kremler sürülerek 15 dakika bekletilir. Nem dolgusu ya da diğer ismiyle nem aşısı yaklaşık 10 dakika süren bir enjeksiyon yöntemiyle cilde enjekte edilir.
Enjeksiyondan hemen sonra sonuçları ortaya çıkmaya başlamaktadır, 3-7 gün içerisinde gözle görülür sonuçlar elde edilmektedir. Cilt yapısına göre değişiklik göstermekle beraber ortalama 1 yıl boyunca etkisini devam ettirmektedir.
Nem aşısının etkisi geçtikçe cilt kuru, mat, cansız ve kırışık görünümüne geri dönmeye başlar. Kişinin tercihine göre bu sürenin sonunda nem aşısı tekrarlanabilir. Genellikle kış aylarının favori uygulamasıdır ve gerektiği takdirde 15 gün arayla iki seanslık kur şeklinde de uygulanabilir.
Nem aşısı doğru uygulandığında hem kolajen sentezini artırarak yaşlanmayı yavaşlatır hem de nemlendirici gereksinimini bile azaltarak kişinin cilt bakimi rutinine yardımcı olur.