Dünya kritik minerallerde Çin’e teslim

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) dün yayınladığı 2025 Küresel Kritik Mineraller Görünümü Raporu dünyanın kritik mineraller konusunda Çin’e teslim olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Haberin Devamı

Raporun detaylarına ve IEA Başkanı Fatih Birol’un Hürriyet’e özel açıklamalarına geçeceğim ama önce kritik metal tanımını hatırlatmamda fayda var. Kritik mineraller ifadesi; şirketlerin, endüstrilerin, ulusların ve hatta dünyanın üretim ve teknoloji ihtiyaçları için hayati önem taşıdığı düşünülen mineralleri tanımlıyor.

Dünya kritik minerallerde Çin’e teslim

Elektrikli araçların pillerinden tutun da uzay teknolojilerine, cep telefonu çiplerinden uçak ve robot parçalarına kadar aklınıza ne gelirse dünya artık bu mineraller olmadan iş yapamaz durumda desek yanlış olmaz. O yüzden bu kritik mineraller özellikle teknoloji dünyasının devamlılığı için olmazsa olmaz durumda. İşte dün yayınlanan rapor bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementleri gibi enerjiyle ilgili kilit minerallerin tedarik zincirlerinin, birkaç ülkenin elinde yoğunlaşarak arz güvenliğini tehdit ettiğini ortaya koydu.

Haberin Devamı

Kritik mineraller dünyasının mutlak hakimi ise Çin. Çin, analiz edilen 20 mineralin 19’unda lider rafinajcı konumunda ve ortalama yüzde 70’lik pazar payına sahip. Bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementleri için ilk üç üreticinin toplam pazar payı 2020’de yaklaşık yüzde 82 iken, 2024’te yüzde 86’ya yükseldi. Ayrıca, bu 15 mineralin fiyat dalgalanması, petroldeki dalgalanmadan daha yüksek. IEA Başkanı Fatih Birol bu kritik rapordaki ayrıntıları Hürriyet’e anlattı.

RAFİNERİLER ELİNDE

Minerallere sadece maden gözüyle bakıldığına ancak aslında işin rafineri boyutunun daha önemli olduğuna dikkat çeken IEA Başkanı Fatih Birol şunları söyledi:

“Madeni rafine etmezseniz hiçbir işe yaramaz. Çin incelediğimiz 20 kritik madenin 19’unda lider rafineci. 20 yıldır bu işe yatırım yapıyor. Nikel ve kobalt minaralinin sadece yüzde 5’i Çin’den çıkıyor ama rafineride mutlak hakim Çin. Avustralya lityumun yüzde 35’ini üretiyor ancak sadece yüzde 2’sini kendi rafinerisinde işliyor. Kalanı Çin’e satıyor.”

“Yüksek jeopolitik gerilimlerin yaşandığı bir dünyada, kritik mineraller küresel enerji ve ekonomik güvenliğin korunmasında ön cephede yer alıyor” diyen Birol, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Bu kritik mineraller olmadan artık robot, uçak, dron, yapay zekâ yapmak, teknolojik ürün üretmek imkânsız. Dünya tüm bu minerallerde Çin’e bağımlı durumda. Düşünün bir mineralde ‘ihracatı 6 ay kısıtladım’ dese dünyada koskoca bir sektörü durdurabilir güce sahip.”

FİYATLARI O BELİRLİYOR

Fatih Birol’a kritik minerallerde mutlak hakim durumdaki Çin’in fiyat politikasındaki belirleyici rolünü sordum. Şu yanıtı verdi:

“Tedarik zincirindeki kırılmalar, deprem, pandemi benzeri hastalıklar üretimi sekteye uğratabilir. Ya da ihracatı kısıtlayıcı kararlar olabilir. Tüm bunlar talep dışında fiyatı dalgalandırabilecek unsurlar. İncelediğimiz 20 mineralden 15’i, petrolden daha yüksek fiyat dalgalanmaları göstermiş durumda.”

Haberin Devamı

BU GİDİŞAT NASIL DENGE BULACAK

IEA Başkanı Fatih Birol’a, dünyanın Çin’in kritik minerallerdeki mutlak hakimiyetinin önüne nasıl geçebileceğini de sordum. Birol, bu konuda Uluslarası Enerji Ajansı’nın ülkelerin orta ve uzun vadeli stratejilerini geliştirmelerinde veri, analiz ve politika önerileriyle destek sağladığını ifade ederek şunları söyledi:

“Bu gidişatı sadece ticaret anlaşmaları ya da korumacılık anlaşmaları ile çözemeyiz. Ülkelerin özellikle kritik mineral rafinerileriyle ilgili yatırımları desteklemesi gerekiyor. Bu konuda ülkeleri koordine etmeyi, kim hangi üretim konusunda daha iyi konumlanabilir belirlemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki pazartesi günü itibarıyla bu konularda arz güvenliği projelerini gündeme getirmeye başlayacağız.”

Haberin Devamı

KRİTİK MİNERALLER RAPORUNDAN SATIR BAŞLARI

Günümüzde kritik mineral piyasaları iyi tedarik ediliyor gibi görünse ve fiyatlar 2021-2022’deki zirvelere kıyasla önemli ölçüde düşmüş olsa da 2025 Küresel Kritik Mineraller Görünümü raporu, arz kesintisi risklerinin ciddi anlamda arttığını ortaya koyuyor. Bu artışın nedenleri olarak da birkaç ülkenin elinde artan arz yoğunlaşması ile ihracat kısıtlamalarının yayılması gösteriliyor.

* Rapor, özellikle rafinaj ve işleme süreçlerinde olmak üzere, kritik mineral piyasalarının daha az değil daha fazla yoğunlaştığını tespit ediyor. Rapora göre bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerinde, ilk üç üreticinin ortalama pazar payı 2020’de yaklaşık yüzde 82 iken, 2024’te yüzde 86’ya çıktı. Bu büyüme neredeyse tamamen tek bir tedarikçiden kaynaklanıyor: Nikel için Endonezya, diğer tüm mineraller için de Çin.

Haberin Devamı

* IEA’nın ilan edilen projelere ilişkin yaptığı detaylı analiz, kritik mineral tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesine yönelik ilerlemenin yavaş olacağını gösteriyor. Mevcut politika ayarları ve yatırım eğilimlerine göre, önümüzdeki 10 yıl içinde ilk üç tedarikçinin ortalama pazar payında yalnızca sınırlı bir düşüş öngörülüyor.

* Hızla artan talebe rağmen Çin, Endonezya ve Afrika’nın bazı bölgelerinin öncülüğündeki büyük arz artışları, özellikle batarya metallerinde fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu. Ancak rapor, bakır piyasalarının karşı karşıya olduğu büyük risklere dikkat çekiyor. Ülkeler elektrik altyapılarını genişletmeye çalıştıkça, mevcut bakır madeni proje portföyü 2035 itibarıyla yüzde 30’luk bir arz açığına işaret ediyor.

* Artan ihracat kısıtlamaları da arz güvenliğini etkileyebilir. Rapora göre, enerjiyle ilgili stratejik 20 mineralden oluşan bir sepetin yüzde 55’i artık bir tür ihracat kontrolüne tabi. Bu minerallerin bir kısmı bu raporda ilk kez analiz ediliyor.

* Raporda analiz edilen 20 enerjiyle ilgili stratejik mineralin genişletilmiş değerlendirmesi, bazı minerallerin pazar büyüklükleri küçük olsa da, yaşanabilecek kesintilerin büyük ekonomik etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. Çin, analiz edilen 20 mineralin 19’unda lider rafinajcı konumunda ve ortalama yüzde 70’lik bir pazar payına sahip.

* Rapor ayrıca, geleneksel nikel bazlı lityum-iyon pillerle rekabet eden LFP ve sodyum-iyon gibi yeni batarya teknolojilerinin tedarik zincirlerini de inceliyor. Rapora göre, bu teknolojiler halen yüksek yoğunlaşma riskleri taşıyor; çünkü Çin, mangan sülfat ve fosforik asit gibi hayati malzeme bileşenlerinin tedarik zincirlerini kontrol ediyor.

* Mevcut kritik mineral piyasaları yeterli arz sağlıyor gibi görünmesine rağmen, arzın birkaç ülkeye yoğunlaşması ve ihracat kısıtlamalarının yayılması nedeniyle acı verici kesintiler yaşanabileceği uyarısında bulunuluyor.

* IEA’nın raporu, enerjiyle ilgili kilit minerallerin arz, talep, yatırım ve diğer yönleri hakkında en son veri ve analizleri sunuyor. Ayrıca, yüksek teknoloji, havacılık ve ileri üretim sektörlerinde hayati roller oynayan daha geniş bir yelpazedeki enerjiyle ilgili stratejik minerallerin analizini de ilk kez içeriyor.

* IEA, ülkelerin enerji güvenliğini sağlamak için kritik minerallerin tedarik zincirlerini çeşitlendirmeleri gerektiğini vurguluyor. Bu, yeni projelerin hızla hayata geçirilmesi, geri dönüşümün artırılması ve alternatif metallerin kullanımı gibi stratejileri içeriyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları