Çin’in showroom’u: Fas

ABD Başkanı Donald Trump’ın duyurduğu yeni tarifeler sonrasında dünya ticaretinde kartlar yeniden karılıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin yüzde 10’luk dilimde kalması birçok açıdan avantaj sağlayacak. Ancak yeni dünya düzeninde Türkiye’nin birçok rakibi var. Bunlardan biri de Fas. Hem Çin hem de ABD ile arasını iyi tutarak bir denge politikası izleyen Fas, Avrupa Birliği ile ticaretini de her geçen gün artıran bir ülke. Çinli şirketler son yıllarda ABD baskısının artmasıyla birlikte üretimi alternatif ülkelere kaydırmaya başladı. Bir anlamda yumurtaları aynı sepete koymak istemiyorlar. Çinli şirketler Türkiye gibi Fas’ı da iyice radara almış durumda.

Ocak ayında, Çinli pil parçaları üreticisi CNGR, 2023’te imzalanan 2 milyar dolarlık bir anlaşmanın parçası olarak, Jorf Lasfar’da yeni bir ortaklık kuracağını açıkladı. Çinli lastik üreticisi Sentury, ekim ayında Tangier Tech City’deki yeni fabrikasında üretime başladı. Bu bölgenin 200 Çinli şirkete ev sahipliği yapması bekleniyor. Çinli pil üreticisi Gotion, Afrika’da bir ilk olacak 1.3 milyar dolarlık “gigafabrika” inşa etme planını duyurdu. Fas hükümetine göre bu yatırım tamamlandığında 6.5 milyar doları bulacak.

Haberin Devamı

Son birkaç yılda, Çinli enerji, elektrikli araç ve pil üreticilerinin Fas’a yaptığı yatırımlar yılbaşından bu yana ivmelenerek devam ediyor. Fas’ta bu şirketlerin yaptığı yatırımların 10 milyar doları aştığı ifade ediliyor. Haberlere göre otomobil üretimiyle uğraşan onlarca Çinli şirket Fas’ta mağaza açmış durumda.

NEDEN BU İLGİ?

Peki ama Fas’ı adeta Çin’in bir showroom’una dönüştüren faktörler neler?

Fas Afrika Birliği, Arap Ligi ve Büyük Mağrip Birliği üyesi.

Fas’ın Avrupa Birliği ile serbest ticaret anlaşması var.

ABD ile de 20 yıldır serbest ticaret anlaşmasına sahip.

Fas, 2023 yılında Çin, Japonya ve Hindistan’ı geride bırakarak Avrupa Birliği’ne en fazla otomobil ihraç eden ülke oldu.

Son 20 yıldır Afrika ve Avrupa’ya yönelik ticareti odağa alıp devasa bir “otomotiv endüstrisi ekosistemi” inşa etmeyi başardı.

Tangier-Med gibi limanları ve otomobil aküleri üretiminde kullanılan büyük fosfat rezervlerini içeren gelişmiş bir ulaşım ağına sahip. Temiz enerjiye geçişte hızla ilerliyor.

Haberin Devamı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü ile askeri tatbikatlara katılıyor ve terörle mücadele konusunda ABD ile işbirliği yapıyor. F-35 savaş uçağı tedarik etmek istiyor.

Son 50 yıldır kontrol etmek istediği Batı Sahra üzerindeki egemenliğini Trump, 2020 yılında tanıdı. Özetle ABD ile siyasi ilişkileri gayet iyi.

Trump’un açıkladığı gümrük tarifesi listesinde Türkiye gibi Fas’ta yüzde 10’luk dilimde kalmayı başardı.

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla sağladığı krediler ve yatırımlar, Fas’ın ekonomik kalkınmasına güç kattı.

Çin yüksek hızlı tren hattı, güneş enerjisi santralleri ve Tanca’da 10 milyar dolarlık bir teknoloji merkezi gibi projelerle krallığın altyapısının inşasına yardımcı oldu.

Haberin Devamı

Nijerya ve Fas arasında planlanan 26 milyar dolarlık bir gaz boru hattı için çelik sağlamak üzere bir Çinli şirket seçildi.

Özetlersem, yeni dönemde Çin ve ABD arasında köprü olmaya çalışan Fas, Afrika ve Arap dünyasının yanı sıra Avrupa Birliği ile de sıkı ilişkiler içinde.

Ve tüm bu bölge özellikle ihracatçılarımızın hedef pazarları. Özellikle iş dünyamızın Fas’taki gelişmeleri takip etmesinde fayda var.

Çin’in showroom’u: Fas
 
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM ARTIYOR

FAS’ı kişi başına düşen 8.368 dolarlık geliriyle düşük-orta gelirli bir ülke olarak sınıflandıran Dünya Bankası ekonomik durumunu mart ayındaki raporunda şöyle özetlemiş:

Fas’ın genel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyümesi kuraklık etkileri nedeniyle yüzde 3.2’ye düştü. Ancak, canlanan bir sanayi sektörü ve brüt sermaye oluşumundaki toparlanma ile tarım dışı büyüme tahmini yüzde 3.8’e yükseldi. Enflasyon yüzde 1’in altına düştü ve Bank Al-Maghrib’in para politikasını gevşetmeye başlamasına izin verdi. Fas’ın dış pozisyonu istikrarlı olmaya devam ediyor ve artan doğrudan yabancı yatırım girişleriyle finanse edilen orta düzeyde bir cari hesap açığı var ve güçlü yatırımcı güveni tarafından destekleniyor. Harcama baskılarına rağmen borç-GSYİH oranı kademeli olarak düşüyor.

Yazarın Tüm Yazıları