Paylaş
Dev bir enerji şirketi olan BP’nin sık sık yaptığı hatalardan dolayı artık sektörde ‘muz kabuğu’ olarak anıldığına dikkat çeken bu analizin içeriğinde pek çok şirket için çıkarılacak dersler var. Özellikle de teknoloji ve inovasyondaki değişimin temposuna ayak uyduramayan şirketler için. Çünkü çok hızlı koşan da çok yavaş kalan da ne yazık ki aynı kaderi paylaşıyor. Nasıl mı... Haydi gelin hem o analizden hem de benim araştırmalarımdan BP defterini bir aralayalım...
* 2000 yılında ayçiçeği logosu ve “Petrolün Ötesinde” sloganıyla yeniden markalaşan BP emisyonlarını azaltacağını ilan ettiğinde, şirketin petrol ve gazdan uzaklaşma girişimi resmiyet kazandı. Şirket yenilenebilir enerjiye daha 2000’lerin hemen başında yatırım yapmaya başladı.
* O zaman ki Başkan Browne’nin koltuğu, 2005’te Texas City rafinerisinde 15 kişinin ölümüne yol açan bir patlama ve ertesi yıl Alaska’da meydana gelen bir petrol sızıntısı nedeniyle sallandı. 2007’de ise eski sevgilisinin iddiaları nedeniyle istifa etti.
* BP için karanlık günler başladı. Meksika Körfezi’ndeki 2010 Deepwater Horizon felaketi, gelmiş geçmiş en büyük deniz petrol sızıntısı olarak tarihe geçti ve BP’ye bugüne kadar temizleme maliyetleri, cezalar ve tazminatlar olarak 70 milyar doların üzerinde fatura çıkardı, çıkarmaya da devam ediyor.
* BP felaketin ardından hayatta kalma mücadelesi verirken dünya değişti. 2015 Paris İklim Değişikliği Anlaşması’ndan sonra ABD ve Avrupa’nın büyük petrol şirketleri arasında bir ayrılık ortaya çıktı. ExxonMobil, Chevron, ConocoPhillips ve diğerleri, petrol ve gaz pompalama misyonlarına sadık kalırken Avrupa’nın devleri bunu, güneş ve rüzgâr enerjisiyle üretilen elektriğe geçmek için fırsat olarak gördü.
* Bu süreçte hiçbir hamle yapmayan BP çok gecikti. Lund’un 2019 yılında BP’nin başkanlığına atanması, şirketin temiz enerjiyi tam anlamıyla benimsemesinin başlangıcı oldu. BP yeni hedefini açıkladı: Petrol ve gaz devi olmaktan ziyade küresel bir enerji şirketine dönüşmek.
* 2020’de ‘yeşil dönüşüm planını’ resmen ilan eden BP, emsallerinin koyduğu hedeflerin çok ötesine geçen bir dizi vaatte bulundu. Üretimde gerçek bir kesinti sözü veren tek büyük petrol şirketiydi.
* Plana göre petrol ve doğalgaz gelirleri azalırken, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen kazanç artacaktı ve BP, Britanya’daki her eve yetecek kadar büyük bir 50 GW’lık rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesi inşa edecekti.
* 2020 yılında COVID-19 karantinaları petrol fiyatlarını düşürünce başarılı gibi gözüken plan, pandemi sonrasında işler değişince çuvallamaya başladı. Enflasyon artıp bunun sonucunda daha yüksek faiz oranları borçlanmayı daha pahalı hale gelince bilanço bozuldu.
* Batılı hükümetler yeşil gündemi eskisi kadar desteklememeye başladı. Bira ara Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından enerji fiyatlarının artışı BP’nin zayıflığını maskeledi ancak BP’nin bilançoları ve hisse senedi fiyatı performansı emsallerinden endişe verici biçimde farklılaşmayı sürdürüyor.
* Mevcut havzaların dışında petrol aramayı bırakma sözü veren BP, beş yıl boyunca yeni keşif yapmayınca petrol ve gaz rezervlerini tüketti.
SİZ BP’Yİ YÖNETSENİZ NE YAPARDINIZ
GÜNÜMÜZDE BP’nin tam 50 milyar dolarlık borcu var. Yeşil enerji stratejisinin çökmesi nedeniyle BP Başkanı Helge Lund hedef tahtasına oturtuldu.
Ay başında yapılan oylamada hissedarların dörtte birinin güven oyu vermediği Lund, 2026 yılında görevini bırakacağını açıkladı. BP’nin yeni kaptanını bir yol ayrımı bekliyor; ya fosil yakıtlara bağlamanın uzun vadede kötü bir strateji olabileceğini varsayıp alternatif kaynaklara yönelecek ya da yenilenebilir enerji işlerinden tamamen vazgeçip uzmanlık alanı olan petrol ve gaza geri dönecek. Siz BP’yi yönetseniz hangisini tercih ederdiniz?
Paylaş