Paylaş
Onlardan biri de Sezai Karakoç’tur. İyi bir şairi iyi bir şair yazarsa etkileme oranı artar.
Ömer Erdem’in “Günler Çözüldükçe – Sezai Karakoç’a Doğru” kitabını yazmam da bu gerekçeye dayanıyor.
Kısa tanıtım:
Günler Çözüldükçe, açıktan ve açıkça Sezai Karakoç’u Türk şiirinin yaratıcı bağlamı içinde ve modernizmin imkânlarını kullanarak, yüceltme veya hüküm verme amacı taşımadan insan oluşumuzun ve bir hayatın içinden safça geçişimizin içinden görmektir. Bir biyografi olmadığı gibi yazarın hatıralarının bir kısmı da değildir yazdığım.
Anekdotlar, konuyu açmak ve genişletmek için seçilmiştir. Pek çok deftere yazılmış, dağınık Karakoç günlükleri belki bir gün, gün yüzüne çıkar. Her cümlesi duyularak, yazılmıştır Öze yaklaşıp zamana kristalize olmuş yorumlar bırakabilmişse aydınlığa bir adım daha yaklaşmış sayılır.
Ömer Erdem geçmiş günlerinin en vazgeçilmez ve etkili şahsiyeti olarak nitelendirdiği Sezai Karakoç’un yanında geçen günlerini birer birer çözüyor, çözümlüyor...
Şairle olan anılarını, onun şahsiyeti üzerine gözlemlerini ve şiir hakkındaki değerlendirmelerini iç içe geçirerek çok katmanlı bir Sezai Karakoç’u gözler önüne seriyor.
Şiirden hayata açıktan dalışlar...
Girişler:
“Nisan ve Atlas”a daima...
“Ancak sevdiğimiz şeyler bizimle beraber değişirler ve değiştikleri için de hayatımızın bir zenginliği olarak bizimle beraber yaşarlar.”
Ahmet Hamdi Tanpınar
Başlık sıralaması:
Günler Çözüldükçe
Sezai Karakoç’la Tanışmak... Ya da Yol Ortasına Düşmüş İri Bir Taş...
“Bugün iki çocuğun konuşmasına kulak konuğu oldum
Bir beni öbürüne çiziyordu”
Hızırla Kırk Saat
Samanyolu Bahtı...
“Çıkmak Samanyolu’na
Doğu ve batı ne
Suare ve Matine”
Kopuk
Yoksulluk... Yoksulluk...
“Şekere alışmış akrebi öldürmezsen
Şekerden zehir yapacaktır
Çocukların için bunu iyi bil”
Hızırla Kırk Saat
Fotoğrafın Sonsuz Flu Netliği...
“Bu çok sağlam surlu şehirden de geçtim
Beni yalnız yarasalar tanıdı”
Hızırla Kırk Saat
Aşk
İlginç Karakterler Ormanı...
“En ilkelle en modern arasında durur.”
Cemal Süreya
“Bu Kuklaların kukla olmadığı besbelli”
Sezai Karakoç’un İstanbul’u
“Ve ben karadan geldim ama denizi üstlendim”
Alınyazısı Saati
Şehrin Aynası
“Yanlış trenden indin
Seni şehrin aynasından geçirdiler”
İlk
Ölmeden Önce Dirilmek
“Öldükten sonra insan nasıl dirilecekse
Ölmeden ben öyle dirildim”
Hızırla Kırk Saat
Büyüyüp de çocuk kalmak tehlikesi
Merhamet olarak sınanmak
Siz Biz Onlar
Şiir Günlük Konuşma Dilimiz
Yağmur biter sesi bitmez çatıda”
Modern Türk Şiirinde Sezai Karakoç Açıklığı (Everest Yayınları)
Paylaş