Paylaş
İşte, son örnek: Donald Trump’ın tarife politikaları. Her ne kadar bu konuda yüksek tarifelerden muaf tutulduysak da görülen o ki Avrupa’daki gelişmeler bizi de etkileyecek. Dün New York Times’ta yer alan bir haber, Avrupa limanlarındaki alarm durumuna dikkat çekiyordu. Donald Trump’ın dengesiz tarife politikalarına düşük nehir suyu seviyeleri de eklenince başta Rotterdam, Anvers ve Hamburg olmak üzere limanları tıkanma noktasına geldi. Bu durum koronavirüs salgınından sonraki en kötü tedarik zinciri sıkışıklığı olarak tanımlanıyor.
Hem nehir suyu seviyelerinin yükselmesi hem de tarife krizinin bir noktada durulması gerekiyor ki limanlardaki işleyiş de normalleşsin. Bu iki koşulun yerine gelmesinin aylar alabileceği, böyle bir durumda da limanlardaki sıkışıklığın artarak süreceği öngörülüyor. Nehir suları yükseldiğinde ve tarife krizi bittiğinde limanlarındaki stokların erimesi de uzun zaman alacak. Anlayacağınız Avrupa limanlarındaki krizin sona ermesi çok uzun bir süre alacak.
PANDEMİ GİBİ SIKIŞIK
NYT haberinde, lojistik şirketi ve liman yetkililerinin verdiği demeçler krizin boyutunu gözler önüne seriyordu:
“Tüm büyük merkezler dolup taşıyor. Avrupa genelindeki birçok önemli liman maksimum kapasitede çalışıyor. Kargo akışlarının beklenmedik şekilde esnek kalması ve personel sıkıntısı çeken limanların bunalmasına yol açmasıyla pandemi döneminden bu yana yaşanan en kötü sıkışıklığı yaşıyoruz.”
Bölgeden gelen haberlere göre Avrupa’nın ikinci büyük konteyner limanı olan Anvers’te gemilerin boşaltma işlemleri programın üç ila beş gün gerisinde gerçekleşiyor. Alman lojistik şirketlerinden Contargo, müşterilerini konteynerleri Anvers’te yüklemek için ortalama 66 saat, Rotterdam’da ise 77 saat beklediği konusunda uyardı.
Lojistik şirketleri krizin, ABD Başkanı Donald Trump döneminde ABD’nin gümrük tarifelerinde yapılan sert değişikliklerden kaynaklandığını, bu değişikliklerin konteyner nakliye şirketlerini dünya çapındaki ticaret akışlarında yaşanan keskin değişikliklere uyum sağlamaya çalıştığını söylüyor.
REN NEHRİ ALARMI
Trump krizinin yanı sıra Avrupa ticaretine bir darbe de Ren Nehri’nden geldi. Ren Nehri’ni besleyen kaynakların aşırı derecede sığ hale gelmesi bazı noktalarda nehir taşımacılığını imkânsız kılıyor. Siparişleri nihai noktalara ulaştırmak için alternatif yollar arayan nakliye şirketlerinin yaşadığı gecikmeler silsile halinde limanlardaki mal teslimlerinin de gecikmesine neden oluyor.
Avrupa limanları Asya’dan gelen ithalat mallarıyla da istilaya uğramış durumda. Tarifelerdeki belirsizlikler nedeniyle Asyalı tacirler ABD yerine istikameti Avrupa’ya çevirdi. Bu nedenle son bir yılda Asya’dan Avrupa’ya konteyner hacminde yıllık yaklaşık yüzde 7 civarında bir büyüme oldu. Yüzde 7 rakamı size küçük gelmesin bu tonaj ve maddi değer olarak korkunç bir büyümeye işaret ediyor.
KRİZ TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEYECEK?
AVRUPA limanlarındaki sıkışıklığın Türk ihracatçısına nasıl yansıyacağını Türkiye İhracatçılar Meclis Başkanı Mustafa Gültepe’ye sordum. Başkan Gültepe Avrupa’ya ihracatın yüzde 80’e yakın karayolu ile gerçekleştiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Bu durum bizi hiç etkilemez diyemeyiz. Sonuçta Avrupa’nın içindeki lojistik aksamaları bize de yansır. Ancak bu aksamaların Türk ihracatçısına yansıması kısıtlı olur.”
Paylaş