Sefer Levent

Bu da ‘sponsorlu’ dolandırıcılık

11 Ocak 2019
Twitter’da bazı kullanıcıların hesaplarını ele geçiren dolandırıcılar devlet kurumlarının ve bankaların ismini kullanıp vatandaşı soyuyor. Sosyal medya platformu ise ‘sponsorlu’ reklam adı altında yapılan bu dolandırıcılık eylemlerine seyirci kalıyor.

SOSYAL medya kullanıcısıysanız eminim rastlamışsınızdır. Resmi kurumları çağrıştıran hesaplardan hediye, fırsat mesajları dikkatinizi çekmiştir. Umarım bu mesajları dikkate almamış tıklamanız istenen linklere tıklamamışsınızdır. Neden mi? Bu mesajlar sizi sahte sitelere yönlendirerek özellikle banka müşterilerinin kişisel bilgileri ve şifrelerini ele geçirmeyi hedefliyor da ondan. Son dönemde dolandırıcılık hedefli bu mesajların sayısındaki artış dikkat çekiyor. Gelin şimdi bu dolandırıcılık sistemi nasıl işliyor, konuya yakın bir kurumdan aldığım bilgilerle paylaşayım.

ADIM 1
Öncelikle, dolandırıcılar Twitter’da üst sıralarda çıkmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla daha rahat ‘sponsorlu’ reklam verebilmenin yollarını arıyorlar. Twitter yeni açılmış bir hesaptan sponsorlu reklam verilmesine izin vermiyor ve reklam verilirken bir kart bilgisine ihtiyaç bulunuyor. Dolandırıcılar ilk adımda eski tarihlerde açılmış hesapları ele geçirmeye çalışıyor.

Aşağıda örneğini görebileceğiniz şekilde dolandırıcılar “inanılmaz” teklifler, hediyeler veren yeni bir Twitter hesabı açıyor. Bu tekliflere inanan birileri hem sosyal medya hesap bilgilerini, hem de kart bilgilerini veriyor. Sadece bir kişinin bu oltaya takılması yeterli. Böylece 1. adım tamamlanıyor.

ADIM 2

Eski tarihli bir hesabın ele geçirilmesinin ardından bu hesapların isimlerini ve logolarını değiştirip, sponsorlu reklamlar veriyorlar. Hesabını ele geçirdikleri kişilerin kart bilgileri olduğu için, reklamları da bu bilgileri kullanarak veriyorlar. Özellikle banka müşterilerini hedef alan, sahte linkler içeren, anket, çekiliş, aidat iade vb. konularda “sponsorlu” reklamlar atılarak dolandırıcılık yapılıyor. Bu hesaplardaki tekliflerin cabizesine kapılanlar bankacılık bilgilerini ve şifrelerini kendileri paylaşıyor. Girişimler sırasında dolandırıcılar ele geçirdikleri şifreleri kullandığı için, dolandırıcılığa maruz kalan müşterilerin çalıştığı kurumlara itirazı kabul edilmiyor ve müşteriler zarara uğruyor.

Yazının Devamını Oku

Taksitli haksızlık

28 Aralık 2018
Bazı bankalar kredi kartıyla taksitlendirdiğimiz alacaklarını vadesi gelmeden tahsil etmiyor. Kredi kartınıza taksitleriniz kadar para yatırsanız bile bu borçlar kart limitinizi etkilemeyi sürdürüyor. Taksitli borcunu erken kapatmak isteyen vatandaşa engel çıkarılmasını anlamak mümkün değil.

BANKALARARASI Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Dr. Soner Canko, geçtiğimiz günlerde verdiği bir demeçte kredi kartının borçlanma aracı değil ödeme aracı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kredi kartı limitleriniz taşa yazılı değil. Değiştirin, düşürün. Ben düşürüyorum. Mesela çocukların okul ödemelerinin olduğu zamanlarda kart limitlerimi arttırıyorum, sonra limitimi düşürüyorum. Limit size tanınmış kişiliğinize verilmiş bir hak. Ama harcamak demek değil. Sonuçta bankacılık sektörü Türkiye’de herkesin kredi kartı sahibi olmasını herkesin 100 binlerce TL limitleri olmasını ve herkesin gırtlağına kadar borçlanmasını istemez.”

Soner Canko’nun haklı uyarılarını dikkate almakta fayda var. Ancak ben size ‘bazı’ bankaların kart borcumuzu erken kapatmak istediğimizde buna izin vermediklerini söylesem ne dersiniz?

En son bir okurumun başına ne gelmiş, aynen aktarıyorum: “Geçtiğimiz günlerde dışarıda bir yemek yedik. Gecenin sonunda restorana kredi kartımla ödeme yapmak istedim. Limitim olmadığını söylediler. Bankamın çağrı merkezini aradım. Ödenmemiş borcum yoktu, detaylarını sordum. Limitimin taksitli alışverişlerim nedeniyle dolduğunu öğrendim. Ben de kendilerine hemen kartıma para yatıracağımı belirterek tüm taksitli borçlarımı erken kapatmak istediğimi söyledim. Aldığım cevapla şoke oldum. Ben para yatırsam bile taksitlerimi erken kapatamazlarmış. Bu yüzden kart limitim de tekrar açılmazmış. Borcumu erken kapatma hakkımın olmaması garip ve haksız bir uygulama.”

‘MANUEL YAPAMAYIZ’

Aynı bankanın müşteri hizmetlerini ben de aynı taleple aradım. Verilen bilgi şöyle:

“Kredi kartınızın taksitlerini önceden ödemek için tüm borçlarınızı ödemek ve kartınızı sıfırlamak zorundasınız. Bunun için talimat almamız gerekiyor. İleriye yönelik taksitler için toplu ödeme yaparsanız sadece kredi kartınıza para yüklemiş olursunuz. Bu borç firmalardan yapıldığı için ‘manuel’ işlem yapamayız. Taksitleriniz ekstrede görünmeye devam eder.” İyi de okurum niye kartını sıfırlasın. Kartı sıfırlayınca yapılabilen tahsilat, vatandaş müşteri hizmetlerini arayıp taksitlerini ödemek istediğinde niye yapılamaz?

HER ŞEYE VAR KARTA YOK!

Yazının Devamını Oku

Kripto dolandırıcılar... 7 ayda kripto paralardan milyon dolar kazanç vaat ediyorlar

21 Aralık 2018
Keşfettikleri kripto para sistemiyle 7 ay gibi kısa bir sürede dolar milyonerleri yarattıklarını öne süren dolandırıcılar internet siteleri ve sosyal medyadaki ilanlarla vatandaşı tuzağa düşürmeye çalışıyor. Aman dikkat!

SOSYAL medyada, internet sitelerinde yığınla tanıtım var. Son dönemde yatırımcılarına süper kazançlar sağlayan kripto paralarla ilgili onlarca davet ortalığa saçılmış durumda. Hepsi süper kazanç vaadiyle Bitcoin başta olmak kripto paralara yatırıma davet ediyor. Örneğin; bir tanesi kendi sistemine dahil olan bir gencin öyküsüyle müşteri avında. Milyoner olduğunu iddia ettikleri gençle kendi kendilerine bir röportaj yapmışlar. Aynen alıntılıyorum:
“Aklına bile gelmeyecek bir servete sahip olan V.G. keşfettiği Bitcoin sistemi sayesinde oturduğu yerden hayallerini gerçekleştirdi. Amerika’nın genç Bitcoin milyonerleri arasında parlayan V.G.’nin serveti geçen hafta 1 milyon doları aştı. V.G. bu serveti sadece 7 ayda kazandı.”
Metnin devamında V.G. inşaatçı babası, temizlik görevlisi annesinin hayatını nasıl güçlükler içinde yaşadığını ancak sonrasında bu dijital para sistemi sayesinde nasıl zengin olduğunu anlatıyor. O da arkadaşının zenginliğini fark etmiş, onun açık kalan bilgisayarına bakmış, Bitcoin’i ve bu sistemi keşfetmiş. Denemek için para yatırmış, 7 ayda da milyon doları olmuş. Zaten şimdi de Amerika’daymış.

Bu hikâyeye inanan var mıdır bilmiyorum. Ancak ‘kripto paraya yatırım’ görünümlü bu sistem bana doğrudan şu meşhur saadet zincirlerini hatırlatı. Bilirsiniz, başta kimsenin kaybetmediği herkesin kazandığı ama sonu çöküşle biten piramit sistemini. Düşünsenize, V.G.’yi örnek gösteren Bitcoin sistemi, para yatıran herkese milyoner olacağını müjdeliyor. Herkes kazanıyor, kaybeden yok... İyi de bu milyon dolarlar nereden geliyor. Hiçbir açıklama yok...
Paranızı yatırdığınız anda kazanmaya başlıyor, 7 ayda milyon dolar sahibi oluyorsunuz...

Bu arada sizden sahip olduğunuz kripto paraların dijital cüzdanı ile ilgili tüm bilgileri istiyorlar. Yani siz orada para kazanıyor gözükseniz bile o parayı tahsil edebileceğinize ilişkin hiçbir garantiniz yok. O hesapta binlerce dolar kazanmışsınız gibi gözükmeniz de anlamsız. Amaç sizin kazanıyor gözüküp ve daha çok para yatırmanızı sağlamak. Bir gün hesabınızın tamamen boşaltılması işten bile değil. Hesabınızı, cüzdanınızı kimseye emanet eder misiniz? Aman dikkat, zenginlik hayaliyle elinizdeki paranızı da kaptırmayın!

 

Yazının Devamını Oku

Dolandırıcılığın ‘moda’sı geçmiyor... Mosmoda, Modazzo oldu yine yüzlerce mağdur var

30 Kasım 2018
NİSAN ayının son haftasında bu köşenin konusu internet üzerinden satış yaptığını iddia eden bir site nedeniyle mağdur olan tüketicilerdi.

Dünyaca ünlü lüks markaların mallarını sergileyip sipariş alan mosmoda.com’un onlarca müşterisi mağdur olmuştu. Ödenen binlerce liraya rağmen teslim edilmeyen mallar için ortada ne ulaşılabilecek bir adres vardı ne de tek bir yetkili. Aradan geçen süre içinde mosmoda.com internet sitesi satışı durdurdu. Bu sitenin adresine girenler ‘bakımdayız’ ibaresiyle karşılaştılar. Mosmoda.com satışı durdurdu durdurmasına ama anlaşılan tüketiciye bu tezgahı kuranların durmaya niyeti yok. Mosmoda.com aynı içerik ve ürünlerle şimdi de modazzo.com internet sitesi üzerinden satış yapmaya başladı. Tasarımıyla bile mosmoda.com internet sitesinin kopyası olan siteden ürün alan onlarca tüketicinin kaderi ise maalesef değişmedi. Ortada yine ödenen binlerce liraya rağmen teslim edilmeyen ürünler var. Ancak yine ne bir yetkiliye ne de bir adrese ulaşılabiliyor.

PARALAR AYNI ŞİRKETE

Parasını ödediği ürünü alamayan modazzo.com mağduru bir okurum ödeme yaptığı hesabı mercek altına almış. Bu hesabın Global Paketleme adlı bir şirkete ait olduğunu tespit etmiş. Modazzo.com müşterilerinin para ödediği Global Paketleme şirketi aynı zamanda mosmoda.com’dan alışveriş yapanların da ödeme yaptığı şirket. Yani nereden bakarsanız bakın mosmoda.com’un şikayetler üzerine modazzo.com’a dönüştüğü çok açık. Mosmoda.com üzerinden onlarca tüketiciyi dolandıran yapı şimdi de modazzo.com internet sitesi üzerinden tüketicileri dolandırmakla meşgul.

Nisan ayındaki yazım sırasında mosmoda.com’da satılan ürünleri ve fiyatlarını da kaydetmiştim. Modazza.com aynı ürünleri sattığını iddia ediyor. Ancak bir farkla modazzo.com kurdaki yükselişe rağmen fiyatlarını aşağıya çekmiş. Belli ki bu ürünleri piyasa fiyatının altına sattığı izlenimini verip daha çok tüketiciden sipariş almaya çalışıyor. Lüks ürünlerin piyasa fiyatının altında satıldığını gören tüketicilerin siparişleri sayesinde vurgunun boyutu da artacak. Aman dikkat diyorum. Lüks olsun, olmasın internet üzerinden her ne alacaksanız alışveriş yaptığınız platformun güvenilir olup olmadığına dikkat edin. Yoksa yanarsınız!

İNTERNETTE BUNLARA DİKKAT!

- Arama motorlarına bir ürün arattığınızda karşınıza çıkan bazı sitelerde aşırı ucuz fiyatlar görebilirsiniz. Dolandırıcıların en büyük numarası aşırı ucuz fiyat vererek tüketiciyi tuzağa düşürmek. Örneğin, son model marka bir telefonun 700-800 liraya satılması mümkün değil. Eğer çok ucuz bir şey varsa o işte mutlaka bir bit yeniği bulunabileceğini unutmayın.

- İnternetten alışveriş yaparken ürünü alacağınız e-ticaret sitesinin SSL sertifikası olup olmadığına dikkat edin. Bu sertifikaya sahip bir siteden alışveriş yaptığınızda kredi kartı bilgileriniz özel bir şifreleme sistemi ile doğrudan bankanıza aktarılır ve kesinlikle 3. şahısların eline geçme ihtimali bulunmaz. Web sitesinin SSL sertifikasına sahip olup olmadığını ödeme sayfasına geçtiğinizde adres çubuğunun sağ tarafında bulunan kilit işaretinden anlayabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Birlikten kuvvet doğmuş

24 Kasım 2018
Hürriyet’in gayrimenkul şirketi Nef ile birlikte düzenlediği Ekonomi Zirveleri’nin son durağı Adana’ydı.

Büyükşehir Belediyesi’nin işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz zirveye hem iş dünyası hem de vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 2 milyon 200 binin üzerindeki nüfusu ile Adana üretimde de ön sıralarda yer alan bir il. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren daha çok tarıma dayalı tarım sanayi dallarıyla ön plana çıkan Adana’da KOBİ sayısının artmasından dolayı üretim yapan firma sayısında da büyük bir artış gözlendi. Bu süreçte diğer bütün sektörlerde de üretime geçildi.

Çukurova’nın tarıma elverişli durumda olan geniş ovaları sulamak için kurulan Seyhan Nehri üzerindeki Seyhan Barajı, Tarsus Çayı’nın kollarından olan Kadıncık Deresi üzerindeki Kadıncık I ve II barajları bölge için kritik önemde. Bu projeler sayesinde Çukurova’da tarım daha da gelişti. Pamuk, turunçgiller (portakal, mandalina, limon, greyfurt vb), çeşitli sebzeler (turfanda sebze), kıraç yerlerde ise tahıllar (arpa, buğday ve yulaf), sulamaya uygun yerlerde de pirinç yetiştiriliyor. Bunların dışında baklagiller, susam ve keten tohumunun da tarımı yapılıyor.

Yani tarım hala bölgenin ve Adana’nın can damarı durumunda. Adanalılar da bu durumun farkında. Hürriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, Demirören Medya Gazete Reklam Satış Grup Başkanı Gürcan Korkmaz ve yazarımız Erdal Sağlam ile Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç’in davetlisi olarak borsayı gezme fırsatı bulduk. Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç ile Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Osman Bağış’ın da bulunduğu ziyaretimiz sırasında elektronik alım-satım salonum, laboratuvar ve lisanslı depoları inceledik.

Şunu çok açık belirtmem gerekiyor ki Adana Ticaret Borsası Türkiye’nin en modern tesislerinden birine imza atmış. Tesisler borsanın kendi kaynaklarıyla yapılmış. Büyükşehir Belediyesi de Başkan Hüseyin Sözlü’nün girişimi ile çevre düzenlemesi konusunda çok önemli katkılar da bulunmuş. 

LİSANSLI DEPOCULUK KAZANDIRIYOR

Eğer sanayileşmiş modern bir tarım ekosistemi yaratacaksak bu işin olmazsa olmazlarından biri bu tür modern tesisler. Anında yapılan testler sayesinde Adana ve bölge çiftçileri hem gerçek anlamda ürünlerinin kalitesini ölçümlete biliyor hem de mallarını ederine satma şansına kavuşuyor. Adana Ticaret Borsası Şahin Bilgiç’in ziyaretimiz sırasında söylediği sözler de önemli:

“Lisanslı depoculuk sistemi çiftçiye elde ettiği ürün için zaman faydası sağlayarak istediği kadar miktarı karar verdiği zaman satmak üzere tazeliğini ve kalitesini korumayı sağlıyor. Ticarette kolaylık için ürün sene ve buna karşılık bankalardan kredi kullanma imkanı sağlıyor. Ancak bu konuda gerekli altyapı ve yasal mevzuatların geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuda beklentilerimiz var.”

Tarımımızın gelişimi, yetiştirilen ürünün kalitesinin artması, fiyat istikrarı, arazi bütünlüğü vs. Hepsine bir bütün içinde bakmamız ve planlama yapmamız şart. Stratejik ürünler için Çukurova ve Adana bir cennet konumunda. Arazi, insan gücü ve tecrübenin vizyoner bir bakış açısıyla yoğurulması hem bölgeye hem de Türkiye’ye kazandıracaktır.

Yazının Devamını Oku

Al bankadan ver bankaya!

9 Kasım 2018
Bankaların kredi faizleri ile vadeli mevduat faizleri arasında ilginç bir tablo ortaya çıktı. En düşük faizle kredi kullandıran bir bankadan alınan para en yüksek faizle mevduat toplayan bankaya yatırıldığında kâra geçiliyor. Bazı kampanyaları değerlendiren vatandaşlar kullandığı krediyi aynı bankada vadeli mevduatta çevirirse üste bir de para kazanıyor.

AĞUSTOS ayında hızla tırmanan döviz kurları geri çekildi. Piyasalarda görüşler ikiye bölünmüş durumda. Kimi tekrar yükseliş olabileceğine vurgu yapıyor kimi doların 5 liranın altına düşebileceğini söylüyor. Ama benim bu haftaki konum döviz değil faizler. Konuya dövizle girdim çünkü dövizdeki dalgalanma sonrasında piyasaların faiz cephesinde de yükselişler oldu. Merkez Bankası faiz yükseltti, tahvil, kredi, vadeli mevduat hepsi bir birini takip etti. Döviz cephesinde sular nispeten durulurken faizlerde durum ciddiyetini koruyor. Hatta ortada garip de bir tablo var. İşte bu haftanın konusu da bu garip faiz tablosu...

GEZEN KAZANIR

Dün banka banka hatta şube şube gezdim. Yetinmedim bankaların internet sitelerini de mercek altına aldım. Ben bu yazı için gezdim ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu dönemde banka banka gezen vatandaş kazanır. Bakın nasıl... Bankaların hem mevduata verdikleri faiz oranlarını hem de kredi faiz oranları bizzat şubelerde araştırdım. Kredi faizlerinde oranlar vadeye göre farklılık gösterse de banka bazında aylık yüzde 2.45’ten başlayıp yüzde 3.47’ye kadar çıkıyor. Yani en düşük faizle kredi kullandıran banka ile en yüksekten kullandıran arasında 1 puandan fazla fark var. Gözlemim, kredi faizleri için pazarlık yapsanız da bankaları ilan ettikleri oranlardan çok fazla kıpırdamıyor.

BULANIK SULAR

Vadeli mevduat için yapacağınız pazarlıklar ise çok daha renkli. Hem vadeye hem de yatıracağınız paraya göre özel oranlar almak gayet mümkün. Sıkı sıkıya pazarlıklar yaptım. Ortaya şöyle ilginç bir tablo çıktı. A Bankası’ndan 1 yıllık kredi alıp hiç dokunmadan götürüp B Bankası’na 1 yıllık mevduata yatırdığınızda cebinize para kalıyor. İşte bu çok da normal değil. Faiz cephesinde suların hala bulanık olduğunun önemli bir kanıtı. Tabii vatandaş için de ciddi bir fırsat. Market market gezen vatandaş nasıl filesini ucuza dolduruyorsa bu dönemde banka banka şube şube gezen de üstüne para alıyor.

25 BİN LİRAYA 100 LİRA CEPTE

Tüketici kredisi:.. 25.000 TL

Faiz aylık:............. % 2.35

Yazının Devamını Oku

Marka farkı!

12 Ekim 2018
Zincir marketlerde satılan marka ürünlerle, market markalı ürünler arasında büyük fiyat farkı var. Yönetmeliklere göre üretilen bu ürünler için ‘kalitesiz’ dememiz doğru olmaz. Ama ambalaj veya içerikleriyle markalı ürünler kadar ‘kaliteli’ dememiz de yanlış olur. En önemlisi tüketicinin kendi beklentisi, bu da ancak bizzat deneyimle anlaşılabilir.

Malum, devir hesap devri... Bir taraftan zamları, maliyet artışlarını konuşuyoruz, bir taraftan enflasyonla mücadele konusundaki kampanyaları, indirimleri. Peki tüm bu tartışmalar vatandaşa nasıl yansıyor. Önümüzdeki birkaç hafta ayrıntılı olarak ele almaya çalışacağım. Bu hafta ‘private label’ yani özel markalı ürünler var. Kiminde bizzat marketin adı var, kiminde başka isimler... Bu ürünler, markasız ürün, özgün ürün olarak da anılıyor ama ben ‘market markalı ürün’ demeyi tercih edeceğim. Sektör temsilcileriyle yaptığım görüşmelerde son dönemde market markalı ürünlere talebin arttığını öğrendim. Ben de bizzat marketlere gidip hem fiyat farklılıklarını hem de bu ürünlerin özelliklerini inceledim. Hemen söyleyeyim, sıvı yağdan pirince, deterjandan kağıt havluya, çaydan kuruyemişe aklınıza hangi ürün geliyorsa arada çok büyük fiyat farklılıkları var.

FİYAT FARKI ÇOK FAZLA

Birkaç örnek vermem gerekirse, bir markette bilinir bir marka 1.5 kiloluk çamaşır suyu 9.95 TL’ye satılırken aynı marketin kendi ürünü 4.75 TL idi.

Aynı markette bilinir bir markanın 100 gramlık granül (çözülebilir) kahvesi 11.95 liraydı kendi markasıyla sattığı kahve ise 7.45 lira.

Bir diğer markette 48 adet demlik poşet çayın markalısı 11.95 liraya satılıyordu. Aynı özelliklerdeki market markalı ürün 4.75 liraydı.

Temizlik ürünlerinde de benzer bir tablo vardı. Yine yaygın bir zincir markette satılan çok bilinen marka detarjanın kilosu 6.89 liraydı. Marketin kendi ürettirdiği detarjanın kilosu ise 4.39 lira.

Filiz çayın markalısı 14.95 market markalısı ise 9.45 liraydı.

Hazır şehriyeli tavuk çorbanın markalısı 2.25 market markalısı ise sadece 0.90 TL’ydi.

Yazının Devamını Oku

‘Anında ödemeyi atlayan gişe görevlilerini uyardık’

1 Ekim 2018
Geçen cuma günü Vatandaşın Ekonomisi köşesinde kaleme aldığım ‘Osmangazi’de anında ödeme için ısrar edin’ başlıklı yazım sonrasında iki önemli gelişme yaşandı.

Birincisi onlarca okurdan konu ile ilgili e-posta aldım, ikincisi Osmangazi Köprüsü’nün işletmecisi Otoyol A.Ş. konu ile ilgili bir bilgilendirme yazısı gönderdi. Okur mektuplarının içeriğine geçmeden önce şirketin açıklamasına yer vermemde fayda var. Söz konusu yazıda özetle, OGS veya HGS ile geçişlerde bariyerlerin açılmaması durumunda gişe görevlilerinin vatandaşı ‘sonradan ödemeye’ yönlendirdiğine dikkat çekmiştim. Ancak 15 günlük süreçte mobil uygulama ya da bankalar kanalıyla ödeme yapılamaması durumunda vatandaşın geçiş ücreti dışında 4 katta ceza ile karşılaştığını belirtmiştim. Kaldı ki Otoyol A.Ş. de ihlalli geçişlerin anında sisteme yansıtılamayabileceğini belirtip, vatandaşın muhtelif günlerde sistemden ihlalli geçişlerini kontrol etmesini öneriyordu. 15 günlük süreçte ihlalli geçiş yapıp ücret ödemeyi unutan ya da sistemden ödeyemeyen vatandaşın sonuçta 1 asıl+ 4 ceza yani 5 katlık bir fatura ile karşı karşıya kalıyor ancak gişe görevlileri nakit ya da kartla ödeme de yapılabileceğini hatırlatmıyordu.

Bana ulaşan okur mektuplarını ve köprü geçişiyle ilgili tüketici mahkemesi kararlarını önümüzdeki yazılarda ele alacağım. Bugün söz Osmangazi Köprüsü’nün işletmecisi Otoyol A.Ş.’nin… 

İLK TERCİHİMİZ OGS/HGS
Osmangazi Köprüsü’ndeki gişe görevlilerinin vatandaşı sonradan ödemeye yönlendirdiğine yönelik yazım sonrasında gelen şirket açıklaması bu durumu doğrular nitelikte. Şirket açıklamasını aynen paylaşıyorum:

· Projemiz uzun bir süre haksız bir şekilde “müşterilerin gişede nakit ödeme yapmaya zorlandığı yönünde” suçlanmıştır. Oysa ki; nakit tahsilat, gerektirdiği ek ekipman, ek personel, nakdin toplanması, sigortası ve naklinin getirdiği ek maliyetler nedeniyle hiçbir zaman tercihimiz olmamıştır. Birinci tercihimiz; ek maliyetlerin ortadan kalkması ve müşterilerin gişede beklemeden geçiş yapabilmeleri nedeniyle tüm tahsilatların OGS/HGS vasıtasıyla yapılabilmesidir.

· Yukarıda belirtilen yanlış algıyı ortadan kaldırmak için tahsilatın elektronik olarak yapılamaması durumunda, gişe operatörlerine öncelikli olarak müşterilere “ödemeden geçebileceklerini ve ödemelerini 15 gün içerisinde yapabileceklerini” söylemeleri, ayrıca “istenirse ödemelerin gişede nakit veya kredi kartıyla tahsil edilebileceğini” ifade etmeleri talimatı verilmiştir.

Yazının Devamını Oku