Paylaş
Türk Hava Kurumu’nun (THK) elindeki uçakların devre dışı kalmasının da bir sonucu olan bu tartışma, beni benzer coğrafya ve iklim özelliklerine sahip ülkelerde bu sorunla nasıl mücadele edildiği sorusuna yanıt aramaya yöneltti. Açık kaynaklardan yararlanarak, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde bu felaketle nasıl mücadele edildiğini öğrenmeye çalıştım.
Bunu yaparken iki soru üzerinde odaklandım. Birincisi, mücadelede hangi araçlar, özellikle hangi tip uçaklar kullanılıyor? İkincisi, mücadelenin devlet organizasyonu boyutuyla ilgili. Hangi bürokratik birimler orman yangınlarıyla mücadeleden sorumlu? Daha doğrusu, bu işin patronu kim?
Karşıma şöyle bir tablo çıktı:
İSPANYA: İspanya’da orman yangınlarıyla mücadelede hem Hava Kuvvetleri hem de özel sektörün devrede olduğu ikili bir yapı karşımıza çıkıyor. Hava Kuvvetleri’nin elinde Kanada yapımı Canadair/Bombardier tipi toplam 21 yangın söndürme uçağı bulunuyor. Bu kategoride hem CL-215 tipi eski, hem de CL-415 tipi yeni model uçaklar var. Söz konusu hava unsurları İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki 43. Grup sorumluluğu altında bulunuyor. (İspanya 2 adet CL-415 uçağını dün AB yardımı çerçevesinde Türkiye’ye gönderdi.)
İspanya’da ayrıca AVIALSA isimli özel bir şirketin envanterinde ABD yapımı 9 adet tek motorlu Air Tractor AT-802, 15 adet Polonya yapımı tek motorlu PZL M-18A Dromader ve az sayıda başka uçak tipleri de bulunuyor. Bu şirket, başka ülkelerde açılan havadan yangın söndürme ihalelerine de katılıyor.
PORTEKİZ: Akdeniz’e sahili olmasa da Avrupa’nın güney kuşağındaki bir ülke olarak Portekiz’i de bu kümeye dahil edelim. Portekiz’in yangınla savaş filosunun ana unsurunu 6 adet ABD yapımı Air Tractor AT-802 uçağı oluşturuyor, ayrıca filoda 4 helikopter de bulunuyor. Portekiz’in AT-802 uçağı Agro-Montiar isimli bir özel şirket tarafından uçuruluyor.
Portekiz’in yangınla mücadele yönetiminde özel sektörün rolü baskın görünüyor. Bu arada, Portekiz’deki orman yangınlarında sıkça AB ülkelerinden kuvvetli bir hava desteğinin geldiğini de belirtmeliyiz.
FRANSA: Fransa’da havadan yangın söndürme faaliyetleri doğrudan İçişleri Bakanlığı’na bağlı “Fransa Sivil Savunma ve Kriz Yönetimi Direktörlüğü”nün sorumluluğu altında. Bu direktörlükteki hava grubu da uçak ve helikopter olarak iki alt bölüme ayrılmış.
Yangın söndürme uçakları bölümünde 12 adet Canadair CL-415, 10 adet ABD yapımı Grumman S- 2 Tracker, 4 adet Kanada yapımı Dash-8 Q400 ve 3 adet ABD yapımı Beechcraft King Air 20 uçağı bulunuyor.
Aynı direktörlüğün envanterinde yangın söndürme misyonlarına da tahsis edilebilen toplam 40 adet EC-415 helikopteri var. Bu helikopterler Fransa’da toplam 22 ayrı üsten kalkabiliyor.
İTALYA: İtalyan modelinde bu amaçla kullanılan hava unsurları ülkenin İçişleri Bakanlığı’na bağlı “İtalya Yangın İdaresi” altında faaliyet gösteriyor. İtalya’nın elindeki yangın savar uçak envanterinin ana kalemini Kanada yapımı ileri model 19 adet Canadair-Bombardier CL-415 uçakları oluşturuyor. İtalya Sivil Kurtarma Direktörlüğü’nün web sitesindeki bilgilere göre, bu 19 uçaktan 15’i bugün itibarıyla operasyonel durumda. Ayrıca, sivil kurtarma birimlerinin elindeki helikopter filosuna ek olarak Milli Savunma Bakanlığı’nın helikopter desteği de devreye girebiliyor.
HIRVATİSTAN: Bu ülkede uçakla yangın söndürme görevi Hava Kuvvetleri’ne verilmiş. Bu amaçla kurulan filoda 6 adet Amerikan Air Tractor AT-802 ve 6 adet Kanada yapımı Canadair CL-415 görev yapıyor. AT-802’lerin yangın söndürme işlevi olmakla birlikte Hırvatistan’da daha çok keşif amaçlı kullanılıyor. Bu uçaklar Zadar üssünde konuşlanmış durumda. (Hırvatistan, CL-415 tipi uçaklardan birini önceki gün AB yardımı çerçevesinde Türkiye’ye gönderdi.)
YUNANİSTAN: Yunanistan’daki yangın söndürme faaliyetleri de Sivil Savunma Bakanlığı’na bağlı “Yunanistan Yangın İdaresi”nin sorumluluğu altında. Yunanistan’ın oldukça kuvvetli bir filosu var. 22 adet Polonya yapımı Dromaders uçağı ile 11 adet Kanada yapımı CL-215 ve 7 adet yine Kanada yapımı ileri model CL-415 uçağı var. Toplam 40 uçaklık bir filo söz konusu. Ancak, Yunanistan’ın aynı zamanda Rusya’dan da uçak kiralaması elindeki uçakların hepsinin faal olmadığına işaret ediyor. Yunanistan’ın elinde ayrıca yangın söndürme faaliyetleri bir bölümü kiralanmış olan 20 kadar helikopter bulunuyor.
Organizasyonel yapıya bakıldığında yangınlarla mücadele sivil idarenin kontrolünde olmakla birlikte, Kanada yapımı CL-215 ve CL-415 uçakları Yunan Hava Kuvvetleri’nin envanterinde görünüyor. Her halükarda, ülkedeki yangın söndürme uçakları büyük ölçüde askeri hava üslerinde konuşlandırılmış. Uçaklar bu üslerdeki bakım imkânlarından yararlanıyor. Yunanistan’da orman yangınlarıyla mücadelede sivil otorite ile ordu arasında yakın bir işbirliği modelinin geliştirildiğini söylemek mümkün.
İSRAİL: İsrail’in yangın söndürme filosunda toplam 14 adet ABD yapımı Air Tractor uçağı var. İsrail’de havadan yangın söndürme faaliyetleri daha önce doğrudan İsrail Hava Kuvvetleri tarafından yürütülürken, 2016’dan beri bu görev İçişleri Bakanlığı’na bağlı “Ulusal Yangın ve Kurtarma İdaresi”nin sorumluluğu altında.
TÜRK MODELİNİN BENZERİ YOK
Buraya kadar aktardığımız, muhtelif açık kaynaklardan derlenmiş rakamların bir bölümü belli hata payları içerebilir. Örneğin, toplam sayılar her zaman ilgili ülkenin bugünkü operasyonel kapasitesini göstermeyebilir. Böyle de olsa, yine de aktardığımız veriler söz konusu ülkelerin orman yangınlarıyla nasıl mücadele ettiklerini göstermesi bakımından fikir vericidir.
Bu tabloya baktığımızda üç şey öğreniyoruz. Birincisi, Türkiye’nin de bulunduğu iklim kuşağına benzer koşullarda yaşayan ve eskiden beri yaz aylarında orman yangınlarıyla mücadele etmek zorunda kalan bu ülkelerin hepsi bu amaçla kendi ulusal filolarını da kurmuşlar.
Verdiğimiz örneklerdeki ülkelerin hepsinde kendi ulusal envanterlerinde salt bu amaçla alınmış değişik modellerde yangınla mücadele donanımına sahip uçaklar bulunuyor. Bunlar arasında mevcut altyapısına ek olarak ayrıca uçak kiralayan ülkelere de rastlamak mümkün.
İkinci tespitimiz organizasyonla ilgili. Bu örneklerin çoğunda orman yangınlarıyla mücadele görevini sivil idarenin (Örneğin Fransa, İtalya gibi) üstlendiğini görüyoruz. Buna karşılık görevin doğrudan Hava Kuvvetleri’ne bırakıldığı yapılar (Hırvatistan gibi) da var. İspanya’da da ağırlık hava kuvvetlerinde. Bu arada, yönetim sivil idarede olmakla birlikte hava kuvvetleri unsurlarının devrede olduğu ikili işbirliği modelleri (Yunanistan) var. Portekiz örneğinde ise özel sektörün rolünün daha baskın olduğunu görüyoruz.
Üçüncü tespitimize gelince, bu ülkelerin hiçbirinde orman yangınlarıyla mücadele görevinin olduğu gibi ihale yoluyla teklif veren yüklenicilere bırakıldığı bir model yok. Yani Türkiye’de 2021 yılı itibarıyla uygulanmakta olan modelin bir benzerine rastlamak söz konusu değil.
Paylaş