Seçkin Türesay: Yeni binyıla girerken

Seçkin TÜRESAY
Haberin Devamı

Sevgili Hürriyet okurları; Bu haftaki yazımız, eski binyılın son yazısı. İmparatorluktan bugüne kadar politikamızı, tarihimizi düşündüğümüzde çok zor ve çok güzel günler yaşadığımızı görürüz.

Bir imparatorluktan cumhuriyet kurduk. Cumhuriyet ile Doğu uygarlığından Batı'ya geçtik.

Gerçi biz Tanzimat'tan bu yana hep Avrupa'yı izledik, gözledik; en azından başkent İstanbul'da saray ve çevresindeki insanlar Avrupa yaşam biçimini benimsedi.

Cumhuriyet bütünüyle bu uygarlığı benimsedi.

Biz, cumhuriyet kuşağıyız; okulda, evde Atatürk'ü dinledik, onun yaptıklarını dinleyerek büyüdük.

Hiç kuşkusuz bazı mesleklerin tarihe tanıklıkları daha yakından ve daha güçlüdür. Bu mesleklerin başında gazetecilik gelir.

Gazeteciliğin bin yılı olmasa da Türkiye'de gazeteciliğin yüz yılını düşündüğümüzde, yarına umutla bakmak için epey gerekçe bulabiliriz.

Basın özgürlüğü için yapılan mücadeleleri biliyoruz ve saygıyla anıyoruz.

Mesleğimizin mücadele tarihini okuyunca, yarın daha özgür, daha özerk bir basın olabilir iyimser yargısına varmak istiyoruz.

Türk basını adına konuşmanın geniş sorumluluğunu üstlenmek yerine, meslek yaşamımın büyük çoğunluğunu geçirdiğim Hürriyet Gazetesi'nin, elli yıllık yayın hayatında daima sorumluluğunu, yükümlülüğünü unutmadığını söyleyebilirim.

Türkiye'de Tanzimat'tan bu yana en çok gazeteciler mücadele verdi, hapislere girdi, tutuklandı.

Bütün bunlara göğüs germeleri zorunluydu. Çünkü onlar kamuoyuna karşı sorumluydular; onları aldatamazlardı, onlara yalan söyleyemezlerdi. Aksaklıkları, çıkar çarklarının gıcırtısını görmezlikten gelemezlerdi. Gelmediler de.

Bir binyılı bitirir, yeni binyıla girerken son yüzyılın bir meslek kategorisinde hesap verebilmek, Hürriyet çalışanlarının üzerlerine düşenleri yaptığını yazabilmek, bir gazeteci için gerçekten mutlulukların en büyüğüdür.

Ayrıca, artık yerel, ulusal değil, uluslararası normlara göre yapılan gazetecilikte de Hürriyet daima öncü olmuştur. Çünkü her zaman kendisine kendini rakip görmüştür. Gelişmenin ana kuralı da budur.

Bu normları, Avrupa Birliği'ne aday olduğumuz şu günlerde tartışılmaz biçimde bütün basın uygulayacaktır.

Yeni mutlu binyıllarda buluşmak dileğiyle.

Yazarın Tüm Yazıları