Mevlânâ’nın Mesnevi’sinden süzülen bir kitap

1945’te, Konya-Karatay’da, bir Mevlânâ torunu olan Gülendam nenesinin ve annesinin doğduğu evde dünyaya gelen Ural, çocukluğunu anneannesinin dilinden dökülen bu öncesiz kültürün masal, öykü, fabl, fıkra, şiir ve tekerlemelerini dinleyerek geçirdi.
“Gülendam Nenem, Rumi Annem ve Ben” kitabında Ural, Mevlânâ’nın Mesnevi’sinden süzülen masal öykülerini, özgün yapısı içinde okurlarına sunuyor. Yazarın, aile tarihini de besleyen kültürel birikimin bir parçası olan kitap, Yapı Kredi etiketiyle raflarda...

Kitabın ilhamı kızlarından

Hikayelerin çocuklar üzerindeki mucizevi etkilerini yakından bilen bir anne olan gazeteci ve köşe yazarı Özlem Bay’ın ilk kitabı “İçimdeki Çocuktan Masallar” okuyucularla buluştu.
Pandemi şartlarında kızları Zeynep ve Nehir ile geçirdiği zamanlar, 20 yıllık gazeteci Özlem Bay’ın uzun süredir planladığı masal kitabını tamamlanması için ilham olmuş.
Kitap, Bay’ın bugüne kadar gazete ve dergilerde kullandığı yaratıcı kalemiyle hayal gücünün birleşimi. Çocukların zihninde yeni dünyalar açmak amacıyla kaleme alınan kitap, yaşam, doğa, sevgi, mutluluk, arkadaşlık, dürüstlük gibi konuları ele alan 20 hikâyeden oluşuyor. Kitabın resimlemesi 12 yaşındaki büyük kızı Zeynep’e ait!
Çalışmada, masalların pedagojik açıdan değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Seda Sunguroğlu’nun da katkısı bulunuyor.

Kerem Akça’ya festivalleri sordum

“Son zamanlarda iki etkinlik beni heyecanlandırdı. İlki Kanada’da yapılsa da dünyanın en prestijli belgesel festivalleri arasında yer alan Hot Docs’ın 30 Nisan-9 Mayıs 2021 tarihli melez şubesi. Bu yıl online takip ettiğim organizasyonda Türkiye asıllı üç yönetmen vardı. Sırasıyla Norveç ve Finlandiya’dan çıkan; Nefise Özkal Lorentzen’in yazıp yönettiği Seyran Ateş ile Sadri Çetinkaya’nın ortak yönetmenliğini/senaristliğini, kurgusunu ve sinematografisini üstlendiği ‘Lost Boys’ seçkinin dikkat çekici yapıtları arasındaydı.
1-4 Haziran’da düzenlenen Diyarbakır Kısa Film Festivali’nde ise jüri üyeleri arasındaydım. Fiziksel festival heyecanına tarihi mekanları keşfetmek de eklendi.”

Dikkat çeken bir günlük

Mimar Bilen Güneş’in günlüğü olarak da adlandırılacak “Maya’s Hochzeit” yani “Maya’nın Düğünü” çıktı. Güneş’in tek tek her gününü not ettiği bir günlük değil bu.
Yaşanmışlıklarından elinde kalan, hayatının kendisinde iz bırakan kesitlerini ve kırılma anlarını bazen yazıyla bazen çizgiyle not düştüğü bir kolaj.
Bilen, “Malum, hayat bir yolculuk... Kimi zaman yolların, kimi zaman koşulların değiştiği ama yolu yürüyenin değişmediği iki kapılı bir han. Bu kitap bir yolcunun günlüğü; yaşadıklarının, hissettiklerinin bazen yazıya bazen de çizgiye döküldüğü bir günlük. Bir hatırada, bir duyguda, bir düşüncede ya da bir kişide yaşananları yaşatmak için çıkılan bir yolun ilk öyküsü” diyor.

Kim ne okuyor?

Hürriyet Kelebek yazarı Barbaros Tapan, Carla Valderrama’nın “This Was Hollywood: Forgotten Stars and Stories” adlı kitabını okuyor.
Can Yayınlarının iletişimcisi Deniz Altunay, Cesare Pavese’nin “Kumsal” adlı romanını okuyor.
İşletmeci Tayfun Topal, Yonca Eldener’in “Göbeklitepe Muhafızı” adlı romanını okuyor.
Gazeteci ve televizyon programcısı Kübra Coşkun, Brian MacArthur’un “The Penguin Book of Modern Speeches” adlı kitabını okuyor.