Paylaş
Ses, yankı yapmaksızın bütün konukların duyabileceği şekilde yayılabiliyor. İstanbul’a döndüğümde ise beni tatlı sürpriz bekliyordu.
Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali 2023’ün programına da Berlin Filarmoni Piyano Dörtlüsü’nün konseri eklenmişti.
Oraya da yetişmeyi başardım. Konser öncesi ekiple de tanışma fırsatım oldu. Berlin Filarmoni Piyano ekibi, orkestranın üç üyesinden oluşuyor.
Kemancı Luis Esnaola, viyolacı Matthew Hunter ve çellist Knut Weber...
Bu arada Knut Weber o akşam yemeğe katılamadı çünkü hâlâ yoldaydı. Ünlü piyanist Markus Groh ise ekibin önemli bir parçası.
Berlin’de izlediğim konserde viyolacı Matthew Hunter da yer alıyormuş. Kendi orkestrasının konserini birkaç gün önce Berlin’de izlediğimi anlatınca çok şaşırdı ve heyecanlandı. Bu konser vesilesiyle güzel bir anım oldu. Yaşadığım mutlu anlara selam olsun!
Yürekli bir roman
Tüm dünyayı kasıp kavuran “Bir Kimya Meselesi” şimdi Türkçede yayımlandı. New York Times çoksatanlar birincisi “Lessons in Chemistry” uluslararası yarışmalarda aldığı ödüllerle küresel çapta büyük ses getirdi.
40 dile çevrilerek geniş bir okur kitlesine ulaştı.
Altın Kitaplar Yayınevi, heyecanla beklenen kitabı Türkçeleştirerek okurlarla buluşturdu.
Bonnie Garmus’un kaleme aldığı kitap, 1960’ların Amerika’sında karanlık bir düzene hapsedilmeye çalışılan bir kadının ilham veren mücadelesini keskin bir mizah anlayışıyla ele alıyor.
Merhaba, Berlin dergisi
Merhaba dergisi Berlin’in önemli bir Türkçe yayını. 25 yılı aşkın bir süredir yayınlanıyor. Geçen hafta Berlin’de görüşme fırsatı bulduğum Murat Tosun, dergiyi 2020 Şubat ayında devralmış ve yayıncısı olmuş. İlk olarak tasarım ve içerikleri yenilemişler. Çok küçük bir ekiple çalışıyorlarmış. Dergide Maxim Gorki Tiyatrosu’nun Genel Müdürü Şermin Langhoff’tan Berlin’in eyalet başbakanı ve Wolt gibi milyarlık bir şirketin CEO’suna kadar önemli isimlerle yapılmış özel röportajlar yer alıyor.
Derginin İstanbul ile Berlin arasında kültür köprüsü olacağına eminim. Resim sergilerinden tutun da edebiyat etkinliklerine, sinema ve tiyatroya destek veren bir derginin var olması ne güzel.
İçinden edebiyat geçen otel
Marmaris’te Selimiye benim için çok özel bir yer. Selimiye Köyü’nün içinde şairlerin olduğu bir otel var, Swan Lake Boutique Hotel. Manzara görülmeye değer ama ondan önemlisi dekorasyonu şiir gibiydi. Otelin odalarının ismi Türk edebiyatının çok önemli isimlerine verilmiş. Atilla İlhan, Bedri Rahmi, Can Yücel, Cemal Süreya, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Rıfat ılgaz, Sabahattin Ali... Otelin işletmecisi Muzaffer Yücel, bir süre Moskova’da yaşamış. Hayalini gerçekleştirmiş. Kendisiyle çok sevdiğimiz şairlerin şiirleri okuduk. Kendimize yaklaştık. İlk fırsatta yeniden gideceğim buraya.
Aklımda kalanlar
◊ AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda yarın akşam Ankara ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri’nin ortak sahneleyecekleri ayrıca Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün en büyük prodüksiyonlarından biri olan İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin “Aida” operası izlenebilecek. Oldukça görkemli bu eseri ünlü İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini sahneye koyuyor.
◊ Gazeteci, yazar, oyuncu İclal Aydın’ın merakla beklenen yeni kitabı “Bunu Sen Oku” raflarda yerini aldı.
Heykeltıraş Ozan Ünal’ın benzersiz çizimleriyle anlamı daha da tamamlanan hikâyeler “Bunu Sen Oku”yu bir anı kitabından çok bir anımsama kitabı haline getiriyor.
Nedir bu annelik içgüdüsü?
Yazar Lili Sohn, Düşbaz Kitaplar’dan çıkan “Annelik” adını verdiği çizgi romanında annelik içgüdüsüne tarihsel ve eleştirel bir bakış sunarken feminist bir duruş sergiliyor. Geçirdiği meme kanserinin ardından kaleme aldığı kitabında Sohn, feminizme ihanet edip etmediğini sorgularken özüne dönüşünü, kadın biyolojisini, toplum baskısını, anneliğin inşa sürecini ve elbette ki babalık meselesini masaya yatırıyor.
Anneliğin ve kadın haklarının tarihsel bir izleğini okurlarla buluşturan “Annelik”te Lili Sohn, eğlenceli diliyle hem öğretiyor hem de neşeli bir okuma deneyimi vadediyor.
Kim Ne Okuyor?
◊ Zeynep Alasya, Milan Kundera’nın “Bilmemek” adlı eserini okuyor.
◊ Betül Arım, Gürkan Sekmen’in “El Yapımı Ruhlar” adlı kitabını okuyor.
◊ Demet Altınyeleklioğlu, Mine Söğüt’ün “Deli Kadın Hikayeleri”ni okuyor.
◊ Enis Akın, Furkan Çalışkan’ın “Kutsal Jeneratörler” adlı eserini okuyor.
Paylaş