Bu kitap farklı çünkü bu kitap bir şef kitabı değil. Bu kitabın içinde tarifi hazırlarken evinize hiç sokmadığınız ya da adını daha önce duymadığınız bir malzeme yok.
Mesela ‘karnıyarığı kızartma yapmadan nasıl kızartma lezzetinde hazırlarım’ sorusunun yanıtını arayanlara cevap, taze fasulyeyi annemin yaptığı lezzette nasıl hazırlarım diye düşünenler için ipucu, güllaçtan tatlı dışında ne yaparım diye merak edenler için birkaç sır, istiridye mantarından nasıl İskender olur diye hayret edenler için de biraz sürpriz...
Osmanlı mutfak kültürünün kökleri: Bereketli İmparatorluk
Mutfak tarihi alanında nitelikli çalışmalarıyla tanınan yazar ve çevirmen Priscilla Mary Işın, “Bereketli İmparatorluk” kitabıyla yemek kültürü üzerine güçlü bir başvuru kaynağı ortaya koyuyor. Osmanlı mutfak tarihi ve kültürü üzerine kapsamlı arşiv çalışmalarından ve kaynaklardan beslenen ve Ahmet Fethi Yıldırım tarafından çevrilen kitap, Osmanlı mutfağının temelini oluşturan ilham kaynaklarını ve gelenekleri ele alıyor.
Huzurlu bahçem Antalya
İstanbul’dan sonra en çok zaman geçirdiğim şehir herhalde Antalya’dır. Kış mevsimi buraya fazla uğramıyor.
Filmin yönetmeni Mehmet Eryılmaz’dı.
Film, kadın meselesine üzerine duyarlı bir şekilde yaklaşıyor.
Annelik, aşk, suç ve kadınlık gibi kavramlar derinlemesine sorgulanmış.
Zümrüt Erkin, Pervin Bağdat bir duygu yaratmayı başarmış. Film sonunda sanki bir terapiden çıkmış gibi oldum.
“Kayıtsız” filmini de sevdim çünkü Füruğ Ferruhzad’ı anlatan parlak bir film izledim. Genç yönetmen Özlem Çıngırlar,
İran edebiyatının önemli bir şairini bir Türk filminde anlatması bende sahici duygulara yol açtı.
Bir film insana bir şey öğretmeli, bazen iyi bir film seyrederken rollerden birine kaptırıveriyorum kendimi. Onunla yaşıyorum. Bu filmde de öyle oldu.
Benji Davies İstanbul’a geliyor
◊16-20 Ekim tarihleri arasında 100 ülkeden binlerce yayıncı, yazar, kitapçı, sanatçı, edebiyatçı, yazılım ve multimedya sağlayıcı Almanya’nın Frankfurt kentine, 76. Kitap Fuarı için konuk oldu.
Orada olmak önemliydi çünkü Frankfurt Kitap Fuarı dünyanın önemli kitap pazar yeri olmaya devam ediyor.
◊ Çocuk ve Gençlik Edebiyatı salonları hareketliydi. 2024 Onur Konuğu: İtalya’ydı.
◊ 205 İtalyan yayıncı, temsilci ve endüstri hizmet sağlayıcısı, yaklaşık bin 600 metrekarelik sergi alanında fuarda kendilerini tanıtma fırsatı buldular.
Bu yılki ana temalar arasında ‘demokrasi mücadelesi’ ve ‘yapay zekâ’ yer aldı.
Festivalde, Soner Sert’in yönettiği “Acı Kahve”yi sevdim çünkü kız isteme sürecinde aileler arasında yaşanan tartışmalar, hayatın içinde de var. Film içindeki dönüşümler bizi hayata daha çok yaklaştırıyor.
Necmi Sancak’ın yönettiği “Ayşe”yi severek izledim çünkü gerçek bir hikâyenin peşinden koşarak gidiyor film.
Oyuncular Menderes Samancılar, Binnur Kaya, Ali Seçkiner Alıcı ile Rıdvan Sancak... Film Down sendromlu kardeşiyle yaşarken aldığı evlilik teklifiyle bir dönemece gelen Ayşe’nin hikâyesini anlatıyor.
Nadim Güç’ün yönettiği “Mukadderat”ı seyirci de çok sevdi çünkü güçlü kadın karakterleri görünce mutlu oluyoruz.
Nur Sürer, Aslıhan Gürbüz, Şirin Sultan Saldamlı, Osman Sonant gibi isimlerin yer aldığı filmde, eşini kaybettikten sonra yalnız kalma korkusu yaşayan bir kadının hikâyesi anlatılıyor.
Bu buluşmada Türk sinemasının önemli filmleri tanıtılıyor. Festival başkanı Cenk Sezgin, önümüzdeki yıl bu festivali daha da büyüteceğini söyledi.
Bakalım bu gelişen festivalde yarışmalar da olacak mı?
Yapımcı Mustafa Uslu da “2024-2025 sezonunda “Bi Umut”, “Hayat Sevince Güzel”, “Hükümsüz” ve yurtdışı pazarı için çekeceği “American Immigrants” isimli filmleriyle sektöre dönüyor.
Bodrum Türk Filmleri Haftası kapsamında Yunanistan’ın İstanköy (Kos) Adası’nda “Gelin Takımı” filminin ilk gösterimi yapıldı.
Seda Bakan’ın oyunculuğunu sevdim, samimiyetini de.
Öğrenmeyi öğrenmek de gerekiyor. Festivalle birlikte, hem birçok sanatçıyla bir araya gelme şansı bulduk, hem de hayatınıza yeni şeyler kattık.
O derin hüznü görebiliriz
Bildiğin Gibi Değil / Vuslat Saraçoğlu
“Bildiğin Gibi Değil”i İstanbul Film Festivali’nde izleme fırsatı bulmuştum.
Adana’da yarışan filmlerde görünce şaşırdım çünkü ikinci kez başka festivalde yarışma şansı bulmuştu.
Babalarının ani ölümüyle, memleketleri Tokat’a giden üç kardeşin hikâyesi var bu fimde. Bu hikâye bizi geçmişimize götürüyor. Filmin Tokat’ta çekilmesi sevindirici fakat keşke Tokat’ı filmde biraz daha gezebilseydik.
Vuslat Saraçoğlu filmlerinin değişmez oyuncusu Serdar Orçin’in sahici oyunculuğu yine aklımda kaldı. İyi bir dram, hayata farklı bakmamızı sağlar. İnsanların acıya olan eğilimlerini de işin içine kattığımız zaman “Bildiğin Gibi Değil” daha anlamlı hale geliyor.
Döngü / Erkan Tahhuşoğlu
Gazeteci Uluğtürkan aynı zamanda bir Adana kebabı gurmesi. İki yıldan beri her cuma günü akşamları 5 arkadaşıyla Adanalı kebapçılarında buluşuyor.
Kebabın lezzetini, sunumunu, pişme oranını, hijyeni, salatasını, mekanı oyluyorlar. Birinci olan kebapçıda bizi ağırladı.
Ama ismini vermememiz şartıyla. Yazarlarsa kebapçının büyüyeceğini, şubeleşeceğini, sonuçta aynı lezzeti bulamayacaklarından endişeli.
Uluğtürkan geçen hafta Atatürk’ün Adana’ya geldiğinde yemek yediği kebapçıyı da gün yüzüne çıkardı.
Atatürk Adana kebabını nerede ve nasıl yedi?
Mehmet Uluğtürkan, Adana’nın efsane fotoğrafçısı Gaston Mizrahi’nin oğlu Albert Mizrahi’nin aile albümünü ‘Dünden Bugüne’ adıyla kitabına denk geliyor.
Kitapta da 20 yılda Adana’yı 9 kez ziyaret eden
Gaziantep’e gitmişken Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi’ni gezmemek olmazdı tabii. Yaşadığım deneyimi sizinle de paylaşmak istedim.
Bu müzede şifa bulduğumuz sabunlardan yüzlercesi var.
Rengârenk bir dünya içerisi.