Paylaş
O anda canciğer olduğunuz insanlar gibi, dargın ya da küs olduklarınız, hatta hayatınızdan çıkardığınız insanlar olabiliyor.
Ve an geliyor, O kişi ölüyor.
Bir daha asla barışamayacak olduğunuz, artık hiç söz hakkınız kalmadığı için “keşke”ler birbirini kovalıyor.
Tıpkı Gülse Birsel’in kalp krizinden vakitsiz şekilde hayatını kaybeden çalışma arkadaşı Vural Çelik’in ardından söylediği gibi:
“Ücret, saatler, senaryodaki yeri gibi şikâyetleri vardı. Belki ısrar etmemi, yapımcıyı arayıp ‘Onsuz olmaz’ dememi bekledi. Keşke ‘Avrupa Yakası’nın son sezonunda da beraber olsaydık. Ve keşke birkaç ay sonra bir televizyon programında benimle ilgili mana verilemez, yakışıksız cümleler etmeseydi...”
Gülse, kaybettiği çalışma arkadaşının ardından bu cümlelerle bir veda yazısı kaleme aldı sosyal medyada.
Sonra da sildi. Bence doğru bir karar silmek.
Çünkü haklı ya da haksız olmanız hiçbir şeyi değiştirmiyor o noktadan sonra. Artık ne sen derdini anlatabilirsin, ne onu ikna edebilirsin.
Sonsuza kadar bu şekilde sabitlenmiş; bitmiş, gitmiş oluyor her şey.
Gerisi “kalanlara dil dökmek”ten ibaret.
280 olsa ne olur, 560 olsa ne?
Yenidoğan skandalıyla ilgili tahammül edemediğim bir yaklaşım var:
“Bir bebeğin ederi 140 bin lira mı? / Günde 8 bin lira için mi?” şeklinde koca koca insanların yaptığı yorumlar...
Eminim ki art niyet yok ama bir masumun hayatını parayla ölçmeye kalkmak kadar saçma bir şey olabilir mi?
Konumuz bu mu yani?
Sanki 140 değil, 280 bin lira için yapılsa hak olacak!
Kokusuz balık-ekmek
İstanbul’da simit, kestane, mısır gibi sokak lezzetlerini satan tezgâhlar belediye tarafından yeniden tasarlandı.
Güneş enerjisinden yararlanan yeni modeller yakında Beşiktaş Meydanı’nda olacak.
Demek ki seyyar satıcılar artık piknik tüp kullanmayacaklar.
En azından güneşli havalarda.
Airfryer’da dumansız-kokusuz balık-ekmek ne zaman yiyeceğiz bakalım...
Türkiye Hareket Haritası
Spor ve iyi yaşam zinciri MAC, Türkiye genelinde 3 bin kişiyle yaptığı spor alışkanlıkları araştırmasını açıkladı.
Sonuçlar güzel:
Son 5 yılda aktif olarak spor yapanların oranı yüzde 26’dan yüzde 35’e yükselmiş.
Bunların yüzde 45’i yürüyüş, geri kalanı diğer spor branşlarıymış.
Spor yapmayanların yüzde 54’ü, bunun nedenini “Zamanım yok” olarak belirtiyormuş.
Dövmenin azizliği
Real Madrid’in eski sağ beki Brezilyalı futbolcu Vinicius Tobias; bebeğinin ismini koluna dövme yaptırdıktan sonra çocuğun kendisinden olmadığını öğrendi.
Meğer hamilelik sürecinde eşi Ingrid Lima ile “inişli çıkışlı” bir ilişkileri varmış. Sonradan yapılan DNA testinde ortaya çıkmış ki çocuk başkasından.
Futbolcunun kolunda kocaman “Seni seviyorum Maite” yazıyor.
N’apacan şimdi o dövmeyi, silsen bir türlü, silmesen başka türlü. Oyy ki ne oyyy...
Paylaş