Paylaş
Artık biliyoruz.
Ekonomi yönetiminin son aldığı kararlar piyasalardaki havayı değiştirdi. Bankalararası repo (ve depo) işlemlerine getirilen stopajla bono piyasasında faizler bir 10-15 puan yukarı gitti. Borsa 4000 bin puanın altına indi.
Bu arada piyasaların işleyişi darbe yedi.
Sonuçta ekonomi yönetimi, kendi kendisine zarar verdi ama Maliye'nin kasasına tek bir kuruş (net) gelir de girmedi.
ÖNEMLİ GÖSTERGELER
Faizler ve Borsa, genellikle bir ekonominin nereye gittiğini gösteren en kestirme göstergelerdir.
Bir ülkede, ‘‘Borsa düşüş trendine girerse’’ bunun yorumu şöyledir: Şirketlerin kârları azalacak ve bu da bir süre sonra üretimleri düşürecektir.
Faizlerin yükselmesi ise tartışmaya gerek yok, neresinden bakarsanız bakın, her bakıma olumsuzdur.
Elbette bu uluslararası kriterle çalışan piyasalarda geçerli. Türkiye'de durum biraz farklı. Bizde piyasalar kısa süren spekülatif balonlar başlatmada büyük beceri kazandı.
Temel bir neden yokken faizlerin hızla düşmeye başlaması veya borsaya bir alım dalgası gelmesi bizde sık rastlanılan durumlar.
Bu nedenle faizler yükselirse ve borsa düşerse bunu hemen ‘‘Ekonomide işler kötüye gidiyor’’ diye yorumlamak doğru değil.
SPEKÜLASYON
Nitekim, son aylarda düşen faizler veya zaman zaman borsaya gelen küçük alımlarda spekülatif balonlar da bir rol oynadı.
Ama zaten ekonomi yönetiminin istediği de bu değil miydi?
Atılan küçük adımlar, IMF ile imzalanan (ve hemen arkasından delinen) yumuşak program, bankaların döviz pozisyonu açmaya yönlendirilmesi... Bunların enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlamayacağını hepimiz biliyoruz.
Ama özelleştirmede atılan olumlu adımlarla birleşince ekonomi yönetimine bir destek geldi.
Bu da spekülatif balon üretmede ustalaşmış piyasaların yardımıyla faizleri hızla düşürdü.
DEĞİŞEN HAVA
Önemli noktaya gelelim.
İster spekülatif balon deyin, ister yapılanlar, ekonomi yönetiminin ‘‘başarılıyım’’ havasını vermesi için piyasalardaki iyimser havanın devam etmesi gerekiyordu.
En basitinden şuna bakın:
Mevsimlik koşullar eylülden itibaren değişmeye başlıyor. Ekonomi yönetimi daha temmuz ayında faizleri 10-15 puan sıçratırsa, piyasaların işleyişini bozarsa, borsayı düşürürse, mevsimlik koşullar olumsuza döndüğünde ne olacak?
Dahası var.
ASYA KRİZİ
Asya'da durum bilinenden kötü.
Örneğin, geçen pazartesi piyasa profesyonellerine yönelik tahminlerimizde Çin parası Renminbi'nin devalüe edilme olasılığının yüksek olduğunu söylemiştik. Renminbi gerçekten de zor bir hafta geçirdi. Değer kaybetti.
Öte yandan Japon Yeni geçen haftayı 146'nın üzerinde kapattı.
Bizim Asya'da gördüğümüz hem Yen, hem de Renminbi'nin beklenenden daha çabuk değer kaybedeceği yönünde.
Ekonomi yönetimi o zaman ne yapacak?
SONUÇ
Piyasaların işleyişini bozan kararlar şu an için sadece faizleri yükseltmekle, borsayı düşürmekle kalabilir.
Ama yarın mevsimlik koşullar değiştiğinde, enflasyon yeniden yükselişe geçtiğinde, Çin veya Rusya paralarını devalüe ettiklerinde bugün yapılanların başka olumsuz etkileri de olursa Ankara'dakiler şaşırmasın.
Piyasaların durup durup sonra bir günde ‘‘gittiği’’ finansta çok görülmüştür.
Paylaş