Şirketler ve kredi politikası

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Yıllardır dikkatimizi çeken ama şimdiye kadar değinmediğimiz bir noktayla başlayalım.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye'de ekonomi ile yakından ilgili olan ciddiyetini kaybetmemiş kurumlardan birisidir.

İSO dün gazetelerde yer alan bir bildiri yayınladı.

Bildiriyi olaylara gerçekçi bakan, doğru tedbirlere işaret eden akılcı bir adım olarak görüyoruz.

DEĞİŞİK HAVA

Ankara'dan gelen açıklamaların genelde kendi kendini tebrik eden:

‘‘Ben ne iyi yaptım...

...ne kadar başarılı oldum.’’

vs.. gibi (çocukça) sözlerle sınırlı kaldığı bugünlerde ISO'nun bildirisi farklı bir yaklaşım sergiliyor.

Yaklaşan tehlikelere işaret ediyor.

İş dünyasına önerilerde bulunuyor.

KREDİ SIKINTISI

İSO'nun bildirisi ilk olarak yaklaşan kredi sıkıntısı ve ekonomik durgunlukla ilgili.

Dünyanın hemen hemen her köşesinde (bu arada Türkiye'de) şirketler ciddi bir kredi darlığı tehlikesiyle karşı karşıya.

Bilançolarında geri dönmeyecek bir kredi bulan şu veya bu şekilde zarar yazmış bankaların ilk işi risklerini azaltma yoluna gitmek.

Bunun için de normal işleyen kredileri de geri çağırmak, sadece en iyi müşterilerine borç vermek. Veya faizleri yükseltip daha yüksek bir risk primi talep etmek.

Olayın ciddiyetini gösteren bir örnek verelim. Amerika'da 10 yıllık hazine bonosu faizleri yılbaşında yüzde 6'nın hemen altındaydı. Özel şirketler ise aynı vadede yüzde 7 civarında bir maliyetle borçlanıyorlardı.

Yani özel şirketlerin ödediği risk primi 1998 başında yüzde 1'in biraz üzerindeydi.

Şimdi ne kadar dersiniz?

Söyleyelim.

ÖZEL KREDİLERİN MALİYETİ

10 yıllık Amerikan hazine bonolarının faizi bu aralar yüzde 4.5 civarına gerilemiş bulunuyor.

Ama özel şirketlerin aynı vadeli bonolarının faizi ise yüzde 9.5'a yükselmiş durumda. (Burada bir ortalama. Söz konusu kredi kalitesine göre bu faiz değişebilir.)

Bu demek oluyor ki, 10 yıllık vadede risk primi yüzde 5 civarına çıkmış.

Yüzde 1'den, yüzde 5'e... Kredi sıkıntısı derken durum işte bu kadar ciddi. Hazine bonosu faizleri düşerken, özel şirketlerin ödediği faiz hızla yükseliyor.

Bu durumun Türkiye'deki şirketlere yansımaması imkânsız.

Nitekim, iç piyasada da şirketlere yönelik, dolar cinsi kredi faizleri bir süredir çok yüksek seviyelerde.

Bu faizlerde uzun süre iş yapmak mümkün olabilir mi?

İSO bildirisi sanayicilere kredilerini azaltmayı, stoklarını düşürmelerini öneriyor.

Katılıyoruz.

SONUÇ

İSO'nun bir diğer görüşü sorunların vatandaşa açıklıkla anlatılması.

Saklanmaması.

Bir araya gelerek akılcı bir diyalogla çözüm üretilmesi.

Dediğimiz gibi, Ankara'dan gelen açıklamalardan oldukça farklı bir yaklaşım.



Yazarın Tüm Yazıları