Paylaş
Sayın Başbakan'ın açıklamalarını dün ajanslarda okuduk. Değindiği konular arasında enflasyon da vardı.
Perşembe günü kasım ayı enflasyon rakamları açıklanacak. Piyasalar açısından eski önemini yitirmiş de olsa bunun beklentileri dün yine gündemdeydi. Piyasaların TÜFE'de yüzde 5-5.5, TEFE'de ise yüzde 4-4.5 aralığını beklediği haberi Reuters anketinde yer aldı.
Sayın Başbakan da bu güncel konuya değinerek TEFE enflasyonunun yıl sonunda yüzde 50'ler seviyesine ineceğini vurgulamıştı.
Oysa enflasyon eğer beklenmedik bir şekilde düşerse, bu siyasetçiler açısından hiç de iyi bir haber olmayacak.
Reel ekonomide (yeni) başlamış olan büyük kriz ağırlaşmaya devam edecek.
GSYH VERİLERİ
Siyasetçiler Ankara'da hükümet konusuyla uğraşırken bakın evvelsi gün DİE ne gibi veriler yayınladı.
Pazartesi günü Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) temmuz-eylül dönemi rakamları açıklandı.
Bir süredir bu köşede reel ekonomideki sorunları ele alıyorduk. Üretimdeki gerilemeyi vurguluyorduk. Ama DİE'nin açıkladığı son GSYH rakamları bizim için bile şaşırtıcı oldu.
Temmuz-Eylül'de GSYH bir önceki yılın aynı dönemine göre ancak yüzde 1.6 artmıştı. Oysa kriz, aslında ağustos ortalarında başlamış bulunuyordu ve ancak ekim-kasım'da ciddiyet kazanmaya başlamıştı.
Ama pazartesi günkü GSYH rakamlarının alt kalemleri daha da şaşırtıcı bir rakam içeriyor:
Türkiye ekonomisinin kalbi olan özel imalat sanayi üretimi, temmuz-eylül döneminde yüzde 1.9 gerilemiş.
Tekrarlayalım:
...Temmuz-Eylül dönemi özel imalat sanayi üretimi büyüme hızı -1.9.
GEÇEN ZAMAN
Siyasetçiler ve (bazı) bürokratlar, son bir yılı,
‘‘Bize bir şey olmaz...’’
‘‘Dünyada en iyi yönetimi biz yaptık...’’
‘‘En iyi durumda olan biziz...’’
Benzeri çocukça söylemlerle geçirdi. Yaklaşan badireye karşı tedbir alınmadı. (Kendisini mi kandırdı, bizi mi? Orası okura kalmış.)
Şimdi ekonomi büyük bir reel krizin içine sürükleniyor.
ESAS SORUN
Bir kez daha vurgulayalım.
Türkiye ekonomisinin esas sorunu artık enflasyon olmaktan çıkmıştır.
Bankacılık kesiminin bilançoları nedeniyle düşürülemeyen fahiş reel faizler, kredi darlığı, TL.'nin uluslararası piyasalardaki erimiş rekabet gücü artık ön plandadır.
Bu arada fiyatlarda beklenmedik gerilemeler yaşanırsa, örneğin dolar cinsi fiyatlar beklenmedik bir şekilde aşağı giderse, emin olun bu iş dünyasını bir de başka yönden vurur.
Emek ve fiziksel yatırım araçlarının (örneğin makinelerin) reel maliyetini artırır.
Üretim bir de bu nedenden gerilemeye başlar. İşsizlik bir de bu nedenden artar.
SONUÇ
Oyunun kuralları değişti.
Enflasyon konusundaki iyi haber, beklenmedik bir düşüş yaşanmamasındadır.
Paylaş