DSP'nin yakaladığı büyük fırsat

Salih NEFTÇİ

Toplumda geniş bir seçmen kitlesinin hayal ettiği bir fırsat hiç beklenmedik bir anda karşımıza çıkıyor.

DSP ve Sayın Ecevit, Türkiye siyasetini yeniden yapılandırma konusunda ender rastlanabilecek bir şans yakalamış bulunuyor.

Ekonomide ne kadar başarılı olabilirler, bilemiyoruz ama, siyasetin yeniden yapılandırılması da büyük bir hizmet olacaktır.

Yapabileceklerini tartışalım.

NEDEN?

DSP neden tek başına hükümet kurdu? Büyük partilerin ağır topları sıralarından seyrederken, isimlerini dahi bilmediğimiz milletvekilleri neden bakan koltuklarında oturuyor?

Çünkü önceki hükümet zamanında manipülasyon, sıcak para politikası, yozlaşma, günü kurtarma, kıvırtma, kararsız kalma, sadece çıkar grupları doğrultusunda hareket etme vs. gibi artık siyasetçi ile özdeşmiş olarak gördüğümüz bazı kavramlardan en uzak kalanlar DSP'li bakanlar ve Sayın Ecevit'ti.

‘‘Başkası olmadığı’’ için DSP bugünkü konumunda.

DSP yönetimi bu özelliğini geliştirir, Bankalar Kanunu benzeri yeni somut öneriler getirir, devleti yönetme konusundaki ilkelerini vurgularsa, seçimlerdeki şansını hızla yükseltebilir.

Seçmen bunu ‘‘diğer partilere’’ bir mesaj verme fırsatı olarak kullanabilir.

KİŞİLİKLER

Zekeriya Bey'in gırtlağına bu köşede çok sarıldık.

Çok eleştirdik.

Ama örnek diye de gösterdik. Çünkü bütün olumsuz koşullara rağmen görevini yapmaya çalışıyordu. (Kullandığı teori farklıydı, ama o ayrı bir olay.)

DSP yönetimi gelecek seçimlerde gerek belediye başkanlığı, gerekse milletvekilliği adaylıklarına, ilke sahibi, dürüst ve mesleğinde başarılı olan kişileri ne kadar çok getirirse o kadar güçlü olacaktır. Çünkü seçmen bu noktayı yakından izlemektedir.

Dürüst, dinamik ve yeni simaların siyasete girip girmeyeceği konusunda hassastır.

Ayrıca, DSP'nin şu anki milletvekili sayısının az olduğunu unutmayalım. Belediye başkanlıkları da öyle.

Bu da bir başka fırsat oluşturuyor. Diğer merkez partileri, seçmeni artık bıktırmış kişileri yine listelerine alma durumunda kalacaklar, yeni isimlerden, ilkeli kişilerden mümkün olduğunca uzak duracaklardır.

Artık biliyoruz ki, ‘‘yeni’’ ve ‘‘ilke’’ sözcükleri bu partiler için ‘‘tehlike’’ anlamına gelir.

DSP, tersini yaptığı oranda güçlenecektir.

Türkiye'de yetenekli, ilkeli kadrolar olduğunu hepimiz biliyoruz. DSP bunlara elini her zamankinden çok uzatmalıdır.

FIRSAT VE RİSK

DSP doğru adımları attığı takdirde, şu anda kararsız, nereye oy vereceğini bilemeyen önemli bir seçmen kitlesini kendisine çekebilir.

Ama gerçekçi olalım, bunun yüzde 3-4'ün üzerine çıkması zordur. Ne de olsa siyasetin de kendine göre kuralları var. Ayrıca bu seçmenler bundan sonra DSP'de de kalmayabilirler.

Ancak bu bile Türkiye siyasetinde yeni bir yapılanma için yeterli olacaktır.

Yeni kadrolar...

İlkeli davranışların prim yaptığı görülecektir.

Zamanla diğer partiler de aynı şekilde davranma zorunda kalacaklardır.

DSP ve Sayın Ecevit'in yakalamış olduğu büyük fırsat budur.