Paylaş
Gazetelerde Merkez Bankası üst yönetiminden gelen açıklamaları okuyoruz.
Merkez Bankası'nın doğru politikalar izlediği, Türkiye finansal piyasalarının bir sorunu olmadığı, döviz rezervlerinin yüksek, ödemeler dengesinin iyi durumda bulunduğu...
... Sıcak para derdinin bittiği.
... Merkez Bankası'nın bir kriz tecrübesi bulunduğu ve başarılı olduğu,
ve yüzde 50 enflasyon oranının tutturulacağı yazılıyor. Merkez Bankası üst yönetiminin kendi sözleriyle.
BİR GERÇEK
Biz Merkez Bankası tarafından izlenen politikalara katılmıyoruz.
Hiçbir zaman da katılmadık. Ama haksız olabileceğimizi düşündük. Yukarıdakiler konusunda ısrarlı olan Merkez Bankası üst yönetimine dediklerini kanıtlama fırsatı vermek gerekiyordu. Konuya bu köşede değinmedik.
Eğer hıklılarsa nasılsa zaman gösterecekti.
Haksızlarsa da...
Evvelsi gün açıklanan eylül ayı enflasyon rakamları Merkez Bankası üst yönetimince çizilen tabloyu temelden sarstı.
Beklenmedik bir anda, beklenmedik bir şekilde.
Enflasyon piyasanın (ve Merkez Bankası'nın) tahmininin 2 puan kadar üzerinde çıktı.
BİR YANLIŞ
Merkez Bankası döviz kurlarını TEFE'ye göre ayarlıyor. Bizce bu yanlış bir uygulama.
Ama Eylül'de TEFE çıtası bile Merkez Bankası kur ayarlamalarının yüzde 3'e yakın üzerinde kaldı. Ayrıca yüzde 50 olan TEFE enflasyon hedefinin tutturulması da tehlikeye girdi. Üstelik bu, beklenmedik bir şekilde hızla düşen uluslararası fiyatlara rağmen böyle oldu. (Eğer şans eseri petrol ve diğer hammadde fiyatları düşmemiş olsaydı eylül enflasyonu geçen yılkini geçebilirdi.)
Merkez Bankası üst yönetimi bir gerçekle karşılaştı.
Kur politikası Eylül'deki şekliyle götürülemezdi.
* Dünya ‘‘paramın değerini nasıl aşağı çekerim’’ diye düşünürken TL, Eylül'de ciddi biçimde reel değer kazanmıştı.
PİYASA NE YAPACAK?
Piyasalar bugün enflasyon konusuna nasıl tepki verileceğinin hesabını yapacak.
Ama gözler bir yandan da Washington'da G7 ülkelerinde olacak.
Önce enflasyonu ele alalım.
Yorumcular önümüzdeki dönemde aylık devalüasyon oranının yüzde 4-5 arasında bir yere çekilmesi gerekeceğini düşünüyorlar. Bu, iki puan civarında bir yükselme demek. Buna biz de katılıyoruz.
Böyle bir durumda aylık faizlerin de benzer bir şekilde yükselmesi gerekebilir.
Bunun anlamı da yıllık bileşiklerin en az bir 10 puan daha yukarı gitmesi demek. Hem repo'da, hem de bono'da.
Bu nasıl olacak?
SONUÇ
Faiz cephesi oyuncuları bu hafta kara kara düşündüreceğe benziyor.
Ama bir de G7 ülkelerinin ne yapacağı konusu var. Buradan gelecek haberler sanırız olumlu.
G7 ülkelerinin küresel krizi hafifletmek için alacağı ortak tedbirler konusunda okurlara birkaç gün önemli bir ipucu vermiştik. Bir çeşit bono swap'ı (değiş tokuşu) getiren bir havuz'dan söz ediliyordu. Ancak henüz kesinleşmemişti, başka şekillere de dönüşebilirdi.
Önümüzdeki günlerde G7 ülkelerinden bu yönde açıklamalar gelirse bu dünya piyasalarını birkaç gün olumlu etkileyebilir.
Ama alıma geçenler, kısa bir süre sonra hemen pozisyon değiştirmeyi de unutmamalı.
(Merkez Bankası'nın izlediği politikalar konusunda ise beklemeye devam edeceğiz.)
Paylaş