Masanın tarihi

Şimdilerde, özellikle kentlerde, yemeğin masa harici bir yerde yenmesi pek mümkün değil.

Haberin Devamı

Kentli insanların evinde, evin büyüklüğüne uygun olarak küçük ya da büyük, mutlaka bir yemek masası var.

Peki her zaman böyle miydi? Yani bizim geçmişimizde bir “yemek masası kültürü”nden bahsetmek mümkün mü? Bu sorunun cevabı “hayır”dır. Geçmişimize döndüğümüzde orada bütün haşmetiyle duran bir Osmanlı İmparatorluğu görürüz ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılına kadar da masadan ya da çatal - bıçaktan söz etmek pek mümkün değildir.

Sarmısaklı kalkan tava

· 5-6 parça kalkan balığı
· 3 tepeleme yemek kaşığı un
· 2 diş sarmısak
· 2 çay kaşığı tuz, karabiber
Kızartmak için;
· 8 yemek kaşığı zeytinyağı
· 1 yemek kaşığı tereyağı
· 1 yemek kaşığı bitkisel margarin

YAPILIŞI: Balıkçınızda porsiyonluk parçalara ayırttığınız kalkan balıklarını iyice yıkayıp süzün. Unu tepsi gibi geniş bir kaba koyun. Üzerine tuz ve karabiberi serpip elinizle iyice karıştırın. Sarmısakları soyup pirinç tanesi büyüklüğünde doğradıktan sonra unlu karışımın üzerine ekleyin ve tekrar karıştırın. Diğer taraftan, tereyağı, zeytinyağı ve bitkisel margarini geniş bir teflon tavaya koyup orta ısılı ateşte iyice kızdırın.

Unlu karışıma iyice buladığınız balık parçalarını kızgın yağda, arkalı önlü, iyice sararıncaya kadar kızartıp kağıt havlunun üzerine alın. Balıkları, fazla yağlarını emdirdikten sonra servis tabağına alın. Haşlayıp  mayoneze buladığınız patatesler ve yeşil salatayla birlikte servise sunun.

Yazarın Tüm Yazıları