Paylaş
****
KASABIAN
48:13
RCA / Columbia / Sony Music
İngiliz grup Kasabian, her adımında daha da büyüyenlerden. Belki stadyumlara oynayacak düzeyde değiller henüz ve belki devasa hitler yapmadılar ama emin adımlarla büyümeye ve iyi müzik yapmaya devam ediyorlar. ’48:13’, 1997 çıkışlı grubun beşinci stüdyo albümü. Albümün adı, içinde yer alan şarkıların sürelerinin toplamı. 48 dakika 13 saniyelik albüm, 2014’ün ana akım rock kulvarındaki en şık işlerden biriydi. Rock derken, klasik bir anlayıştan söz etmiyorum. Buradaki müziğin içinde önemli ölçüde elektronik elementler var. Modern rock terimi daha uygun aslında Kasabian için. U2’nun ‘90’larını alıp üzerine biraz Pulp, biraz Bush, biraz Blur ve biraz da Muse’un ilk dönemlerini katın, sos olarak da biraz ambient/saykodelik tınılar serpin, işte size Kasabian’ın son hâli. Albümün genel sound muhteviyatını ancak böyle özetleyebildim. Sonuç olarak; ‘90’lara damgasını vuran Brit pop/Brit rock akımı, şu an Kasabian’ın ellerinde yaşamaya devam ediyor desek, abartmış olmayız herhalde.
****
DEPECHE MODE
LIVE IN BERLIN
Mute Records / Columbia / Sony Music
Blue Jean dergisinden Bekir Özgür Aybar’a katılıyorum; “Depeche Mode, dünyanın en popüler underground grubu.” Ve şimdi İngiliz üçlü, 2013 tarihli “Delta Machine” albümü sonrası çıktıkları dünya turnesinin Berlin ayağında kaydettikleri şarkıların hem görüntü hem de ses kayıtlarından oluşan bir konser albümüyle karşımızda. Grubun fan’ları zaten bir Depeche Mode konserinin büyüsü hakkında yeterli ilgi ve bilgiye sahiptir diye düşünüyorum, ama gruba henüz uzaktan bakan müzik severlere sesleniyorum; yaklaşın. Burada son 20 yıla damgasını vurmuş pek çok synth pop / new wave şarkısına ve görkemli bir sahne prodüksiyonuna maruz kalacaksınız, keyfini çıkarın. Ünlü fotoğrafçı ve yönetmen Anton Corbijn yönetimindeki DVD kısmını özellikle tavsiye ediyorum. Dave Gahan, Martin Gore ve Andy Fletcher üçlüsüne sahnede eklenen davulcu Christian Eigner ve klavyeci Peter Gordeno’un elinden ve sesinden çıkan 21 şarkı, şu sıralar evinizden izleyebileceğiniz en iyi konserlerden birini oluşturuyor.
*****
ROBERT PLANT
LULLABY AND... THE CEASELESS ROAR
Nonesuch / Warner Bros.
Led Zeppelin gibi, insanlık tarihinde bir daha eşine rastlanmayacak bir efsaneye nokta koyduktan sonra yola devam etmek zor olmalı. Ama büyük ses Robert Plant, bunu 30 yılı aşkın bir süredir başarıyor. Solo kariyeriyle özellikle ‘80’lerde üretken olan Plant, ‘90’larda sadece 2 solo albüm çıkarmıştı. (O dönemler Jimmy Page ile birlikte imza attığı albümlere ve turnelere ağırlık vermişti.) 2000’lerde solo kariyerini yeniden diriltti büyük usta. 2002, 2005 ve 2010’daki üç albümden sonra yola devam ediyor şimdi... Bu albüm, her şeyden önce 66 yaşındaki Plant’in hâlâ kulağa modern gelecek tınılar yaratabildiğinin kanıtı ve bu bakımdan çok değerli. 11 şarkılık albüm genel olarak folk rock ve worldbeat çatısı altına alınabilir. Yani burada Plant’in Zeppelin çığlıklarını falan beklemeyin. Üstadın son 15 yılına hâkim olanlar için şaşırtıcı bir şey yok ama yine çok iyi şarkılar, çok iyi bir müzik var. Elektronik dokunuşlu folk müziğin Plant’in sesine bu kadar yakışacağını hiç tahmin etmezdim.
Paylaş