Rüzgar Sünbül

Alerjen maddeler

18 Mayıs 2022
Alerjenler ilaçlar, gıda maddeleri, kozmetikler, polenler, ev tozları gibi çok geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterirler. Bu çeşitliliğe bağlı olarak da farklı belirtilerle seyreden çok sayıda hastalık tablosuna neden olabilirler. Alerjiye bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin görüldüğü vücut bölümü ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir. Bağışıklık sistemi vücudu savunmak için antikor adlı maddeler üretir. Alerji durumunda da bu antikorları üretmek suretiyle savunma cevabı ortaya koyar. Kan örneği alınarak uygulanan alerji testlerinin temel prensibi, alerjene cevap olarak vücudun ürettiği maddelerin ölçümüne dayanır. Dünyada en çok alerjiye neden olduğu bilinen bazı maddeler vardır. Nikel sülfat, lanolin alkol, potasyum dikromat ve kobalt klorürün de aralarında bulunduğu 34 farklı madde var başlıca alerjen maddelerdir.

Hastalara uygulanan alerji testlerinin ardından hangi maddeye karşı duyarlılığı olduğu belirlenir. Maddeyi belirledikten sonra ellerine bu maddelerin nelerin içinde olduğunu gösteren listeyi vererek sürekli temas halinde oldukları şeyleri belirlemeye çalışılır. Hastanın hangi alışkanlıkları var, neleri daha fazla kullanır, hayatının belli saatlerinde neyi daha fazla yapar.

Gıda maddelerinin %25’inden azını oluşturan bileşik bileşenlerin etikette yer alma zorunluluğunun gelmesi ile artık etiketlerden bütün bileşenler bulunabilecek.Yeni yönerge alerji veya toleranssızlığa neden olabilecek bileşenlerin listesine yer vermektedir. Gluten içeren hububat, kabuklu hayvansal gıdalar, yumurta, fıstık, kereviz, hardal gibi potansiyel alerjen yapabilecek malzemelerin yani alerjen maddeler etikette yer alması gerekmektedir. 

Belirtilmesi gereken alerjen madde listesi şöyle ;

 

Yazının Devamını Oku

Sade lokum tarifi

9 Mayıs 2022
Türk kültürünün önemli bir parçası olan lokum, damak tadına göre de çeşitli tariflerle zengin bir görsel sunuyor. Genellikle dışarıdan almaya alışık olduğumuz Türk lokumunu aslında evde de kolayca hazırlayabilirsiniz. İşte, sizler için hazırladığım sade lokum tarifi ve yapım aşamaları...

MALZEMELER

Harmanlamak için;

YAPILIŞI

Tozşeker ve suyu tencereye alın. Şeker eriyinceye kadar orta ateşte kaynatıp limon suyunu ekleyin. Hafifçe koyulaşıncaya kadar kaynatmaya devam edin. Üzerinde biriken köpüğü alın. Bir bardak nişasta ve yarım çay bardağı suyu bir kâsede çırpın. Kaynayan suya azar azar ve sürekli karıştırarak ilave edin. Krem tartarı ekleyip macun gibi oluncaya kadar kaynatın. Yüksek kenarlı bir tepsiyi badem yağıyla yağlayın. Pelte halindeki lokum harcını tepsiye döküp soğumaya bırakın. Düz bir zemine pudraşeker ve nişastayı karıştırıp yayın. Üzerine tepsiyi ters çevirerek lokumu alın. Mutfak makasına badem yağı sürüp lokumu iki parmak kalınlığında şeritler halinde kesin. Şeritleri pudraşekerine iyice bulayıp küp küp kesin. Hazırladığınız lokumları tekrar pudraşekerine bulayıp bir kavanozda muhafaza edin. Afiyet olsun...

 

 

Yazının Devamını Oku

Oğlak kebabı tarifi

25 Nisan 2022
Oğlak kebabı, özellikle Hıdırellez maksadıyla gidilen mesirelerde pişirilmesi bir geleneğe dönüşmüştür. Bu yönüyle bir hıdırellez yemeği olarak da değerlendirebiliriz. Hayvancılığın en layıkıyla yapıldığı Trakya’da ve dolayısıyla baharla birlikte hayvanların yavrulaması ve sürülerin büyümesi ile oluşan bereket artışı konu-komşu ve aile efradıyla paylaşılan oğlak kebabı gibi bir baş yemekle kutlanır. Misafirlerinize verdiğiniz değerinde bir manada göstergesidir.Yeri gelmişken oğlak kebabını oğlak çevirme ile karıştırmamak . Oğlak kebabı parçalanan oğlak etinin siniye dizilerek tatlandırılması ve fırında pişirilmesi yöntemiyle hazırlanır. Odun ateşi ile harlandırılmış köy fırınlarında pişirilebilmesi geleneksel pişirme yöntemidir. Buna karşılık yörede peçka denilen kuzine sobalarda ve modern mutfakların fırınlarında pişirme süresi bir parça daha uzun tutularak hazırlanabilmektedir. Fırından çıkarmaya yakın taze soğan ile tatlandırılmış sos ile demlendirilmesi bu lezzetin olmazsa olmazlarındandır.

Malzemeler

Hazırlanışı

Oğlak etlerini el büyüklüğünde parçalara bölüp bol su ile yıkayın.Temizlenen oğlak etlerinin üzerine bir parça tuz gezdirip, tuz ile bir parça ovalayın.Etlerinizi bir siniye dizip bir bardak su ilave ederek fırına sürün.Ara ara kontrol ederek fırındaki oğlak etinin kızarmasını kontrol edin.

Üzerleri kızarmaya başlayan etlerin olduğu siniyi kenara alarak, etlerinizi ters yüz edin.

Eğer suyu az geldiyse su ilavesi yaparak yeniden fırına sürün.Sosu için yemeklik doğradığınız kuru soğanları zeytinyağı yağı ile rengi dönene kadar kavurun.Bir yemek kaşığı salça ile renklendirdiğiniz kavrulmakta olan soğanlara yarım çay bardağı kadar su vererek akışkan bir sos kıvamı elde edin.Kıyılmış taze nane ve taze soğanı da sosa ilave ederek birkaç defa çevirerek sosla özleştirin.

Sosun tuzunu ayarlayarak taze soğan ve nane diri kalacak haldeyken altını kapatın.Nar gibi kızaran ve kıvamını bulan oğlaklarınızı fırından almazdan 15 dk evvel sosunu etlerin üzerine iyice gelecek şekilde verin.Oğlak kebabının sininin dibine biriken suyundan kaşıkla eterin üzerine gezdirerek etlerin lezzetlenmesini ve kurumamasını sağlayın.Yeniden fırına verdiğiniz oğlak kebabınızı 15 dk daha fırında tuttuktan sonra servise alın.

Not : Oğlak kebabının bulunduğu siniyi folyö ile kapatarak da fırına verebilir ve böylece oğlak kebabının aromasının katmerlenmesini sağlayabilirsiniz. Etinin lezzetinin yanısıra, oğlak kebabının suyuna ekmek banmak lezzetini daha iyi almanıza sebep olur.

Yazının Devamını Oku

Fırında kuzu incikli bulgur pilavı

20 Nisan 2022
Hayvanda en yoğun iliğe sahip kemik olan incik ve bulgur pilavının buluştuğu bu tarif davet sofraları için mükemmel bir tercih olacak. Kuzu inciğin yumuşacık kıvamı ile kemik suyunda pişen bulgurun lezzet uyumu bu tarifi favorilerinizden yapacak. Sevdiklerinizle ve ailenizde birlikte tüketebileceğiniz, yapımı kolay ve sunumu göz dolduran nefis fırında kuzu incikli bulgur pilavını mutlaka denemelisiniz.

MALZEMELER

4 Adet kuzu ıncik

1 Baş sarımsak

15 Adet arpacık soğan

2 Yemek kaşığı tereyağı

3 Dal taze biberiye

1 Tatlı kaşığı kuru kekik

1 Çay kaşığı tuz

Yazının Devamını Oku

Isparta Usulü Kabune Tarifi

6 Nisan 2022
Tek başına bir menü olabilme özelliği taşıyan bu harika yemek, Ramazanda iftar sofralarınızda mutlaka denenmesi gerekenler arasında... Aynı zamanda faydalı ve tok tutan yöresel Isparta usulü kabune tarifi detayları merak edenler için hemen aşağıda...

MALZEMELER

YAPILIŞI

Dana etini bir adet soğan ve bir diş sarımsak ile birlikte haşlanır. Haşlanan et küçük küçük parçalara ayrılarak didiklenir. Etin suyundan 1, 5 su bardağı ayrılır. 2 adet kuru soğan piyazlık doğranarak 1 tatlı kaşığı karabiberle iyice ovulur. Tencerenin dibine soğanlar koyulur sonra sırasıyla didiklenmiş, haşlanmış nohut ve önceden 20 dak. Ilık suda beklemiş ve iyice yıkanmış pirinç koyulur. 1, 5 su bardağı et suyu yavaşça dökülür. Tuzu eklenir. Önce yüksek ısıda kaynama sırasında tereyağı eklenir. Sonra altı kısılır. Pirinçler suyunu çekince ocaktan alınır. 15 dakika dinlendirilir. Not: tereyağı pilav piştikten sonra tavada kızdırıldıktan sonra da dökülebilir. Afiyet olsun.

Yazının Devamını Oku

Laz böreği tarifi

4 Nisan 2022
Türk mutfağının sevilen tarfilerden olan Laz böreği, Ramazan ayında da iftar menülerini süslemek için soflarınıza geliyor. Muhteşem el açması Laz böreği Rüzgar Şef farkıyla hemen aşağıda...

MALZEMELER

Hamur için;

Un muhallebisi için;

Şerbeti için;

YAPILIŞI

Şerbeti için; su ve şekeri birlikte ocağa koyun. 10 dakika kaynatın. Limon suyunu ilave edip 2-3 dakika daha kaynatın. Ardından soğumaya bırakın. Hamuru için; yumurta, ayçiçek yağ, süt, kabartma tozu ve unla ele yapışmayan ama yumuşak bir hamur yoğurun. 6 eşit parçaya ayırıp yuvarlayın. 15 dakika dinlenmeye bırakın.

Muhallebisi için; süt, un, yumurta ve şekeri bir tencerede çırpın. Sürekli karıştırarak kaynatın.10 dakika kaynattıktan sonra soğumaya bırakın. Hamurun ilk 3 parçasını 1’er santim kalınlığında açın ve önceden yağlanmış olan hamurun ebadına uygun büyüklükte tepsiye dizin. 3 hamurun üzerine hazırladığınız muhallebiyi yayın. Biraz kara biber serpin. Tepsiye yaymış olduğunuz muhallebinin üzerine, geri kalan 3 hamuru da açın ve üst üste dizin. 180 derecelik sıcak fırında hamur kızarıncaya kadar pişirin.

Fırından çıkarıp 15 dakika dinlendirin. Ardından da kare şeklinde dilimleyin. Üzerine soğutmuş olduğunuz şerbeti dökün. Laz böreğini arzunuza göre soğuk veya ılık olarak servis edebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Kahve reçelli burgu börek tarifi

28 Mart 2022
Çay sohbetlerinizi tatlandıracak harika bir tarif olan çikolatalı kahve reçelli burgu börek mutlaka listenize eklemeniz gereken tatlardan biri. Yapımı da yemesi kadar keyifli bu tarifi yanınızdan ayırmayın diyor ve hemen hazırlamaya başlıyoruz. Şimdiden fiyet olsun...

MALZEMELER

TARİFİ

Hamur için maya şeker ve sütü bir kaseye alıp hafifçe karıştırın. 1 su bardağı oda sıcaklığında süt, 2 çorba kaşığı şeker, geri kalan malzemeleri de ekleyin ve yoğurun. 2 saat mayalanmaya bırakın. 1 su bardağı su 1/2 (Yarım) su bardağı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 paket toz maya, 6 su bardağı unu ilave edip yoğurun.

Hamurun havasını alıp yağlanmış tezgaha alın. Merdane yardımıyla dikdörtgen şekilde açın. Bir yarısına sürülebilir kahve reçelini iyice sürün, diğer yarısında ise bir bıçak yardımıyla ince ince enine şeritler oluşturun. Hamuru reçellli ve geniş olan tarafından başlayarak rulo haline getirin. Yağlanmış yuvarlak kek kalıbına hamuru alın ve 20 dakika daha mayalandırın. Üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20 dakika pişirin.

Yazının Devamını Oku

Cevizli Güllaç Tarifi

23 Mart 2022
Osmanlı Saray Mutfağı'nda ferahlatıcı etkisi olduğu için mutlaka eklen gül suyu hem yapraklara hem de süt içerisine eklenerek katılmaktadır. Ekseriyetle Ramazan ayında rağbet edilmesi sebebiyle, Ramazan ayının denk geldiği mevsime göre üzeri süslenir. Bilhassa nar ile süslenmesi geleneksel tercih olsa da diğer göz alıcı renklere sahip olan çilek, kızılcık gibi meyvelerle veya ceviz, antep fıstığı ile de süslenebilir yahut sade olarak da servis edilebilir. Bunun yanında sarma güllaç da yaprakların sütle ıslatılıp yumuşatılması sonrası yapılan başka bir türüdür. Uzmanlar içerdiği protein, B ve E vitaminleri nedeniyle güllacın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, bu vitaminlerin sakinleştirici ve stresi azaltıcı etkileri olduğunu, oruçtan ötürü düşen kan şekerinin normal seviyesine gelmesine yardımcı olduğunu ifade ediyorlar.

Güllaç veya Güllü Aş Tarihi

Güllaç, mısır nişastası, gül suyu, süt ve şeker ile hazırlanan geleneksel Türk tatlısı.Kitâb-ı Me’kûlât'da Gülac olarak tarifi verilmiştir.Kitâbü't-Tabîh (Bağdâdî)(Muhammed bin Mahmûd Şirvânî çevirisinde) “ terk ib-i güllac” başlıklı tarifte sadece yufkasının yapımını anlatır. II. Murad devrine yani 1400'lü yıllara ait kayıtlarda güllacın Osmanlı mutfağına girdiği ve kitaplarda yer aldığı görülmektedir. Bu tarihe kadar uzanan güllaç tarifleri arasında güllaç, yumurtalı güllaç ve tava güllacı şeklinde üç tarife rastlanmaktadır.

Halk arasında da 15. yüzyıl ortalarına kadar mısır nişastasından yufka açıp stoklar ve havayla temas halinde olduğu için kuruyan bu yufkaları süt ve şekerle ıslatıp yerdi. Zamanla içine gül suyunun da eklenmesiyle ortaya “güllü aş” ismi verilen tatlı çıktı ve tıpkı “sütlü aş”ın “sütlaç”a dönüşmesi gibi bu tatlının ismi “güllaç” olarak anılageldi.

Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı. Osmanlı sultanlarının sofralarından eksik etmediği güllacın 200 gramında yaklaşık 300 kalori bulunuyor ve büyük çoğunluğu Ramazan ayında olmak üzere günümüzde Türkiye’de yılda ortalama 250 ton üretilip tüketiliyor. Güllaç, Ramazan deyince akla gelen ilk tatlılardan biridir. Güllaç, sütlü olduğundan iftardan sonra rahatlıkla yenebilecek, hazmı kolay ve hafif bir tatlıdır. Sarayda da bu özelliğiyle çokça tercih edilmiştir. Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı.

Güllaç Yapımı

Güllaç esas olarak ısıtılmış süt ve gül suyundan elde edilen sıcak karışımın güllaç yaprakları üzerine dökülmesi ve bu yaprakların orta katının ceviz ile döşenmesi ile yapılır. Güllaç yaprakları, suyla karıştırılan mısır nişastası ve unun tavada pişirildikten sonra kurutulmasıyla elde ediliyor. İdeal yaprak ağırlığının 30-35 gram olması gerekiyor. Ağırlık artarsa güllaç lapalaşıyor, azalırsa kırılıyordu. Kullanıma hazır kuru güllaç yapraklarının iki yılda tüketilmesi gerekiyor. Ancak havadar olan, fazla güneş ışığı almayan, rutubetsiz ortamlarda bu yapraklar 10 yıl saklanabiliyor. Şekerle kaynatılan sütün ılıdıktan sonra beyaz yapraklar üzerine teker teker dökülmesi ve orta katına ceviz, badem, fındık gibi tercihe göre yemişler yerleştirilmesiyle bildiğimiz güllaç tatlısı ortaya çıkıyor

Malzemeler

Cevizli Güllaç Nasıl Yapılır?

Yazının Devamını Oku