Paylaş
Ödül alan isimler arasında Türk foto muhabirlerinin de olması bizi gururlandırıyor. EPA Foto Muhabiri Erdem Şahin bu yarışmada Marmara Denizi’nde yaşanan çevre felaketi müsilaj karesi ile Çevre kategorisinde Mükemmellik Ödülü alırken Türkiye’deki orman yangınlarından çektiği fotoğrafla da Sıcak Haber kategorisinde finalist oldu. İlk kez uluslararası bir yarışmada ödül aldığını anlatan Erdem Şahin, “Bir gazeteci, bir foto muhabiri olarak öncelikle işimi yapıyorum. Bir göreve giderken ödül almak için fotoğraf çekmiyorum. Ama yaptığım işlerin başarılı görülüp onurlandırılması da her meslektaşım gibi beni de çok mutlu ediyor. Umarım önümüzdeki yıllarda da başarılı işlere imza etme şansım olur ve devamı gelir” dedi. Birçok görevde omuz omuza çalıştığım meslektaşlarımdan dostum Erdem Şahin’le ödüllerin bahanesiyle fotoğrafın hayatına etkisini konuştuk. İşte anlattıkları...
OKULU BIRAKIP FOTOĞRAF BÖLÜMÜNE KAYIT OLDUM
“Fırat Üniversitesi’nde fizik bölümünde okuyordum. 2008’de üniversitede fotoğrafçılık kulübüne girdim. Fotoğrafı o kadar benimsedim ki okuduğum bölümü sorgulamaya başladım. ‘Fizik bana göre değil, fotoğraf bölümünde okumalıyım’ düşüncesiyle 2010’da Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nü kazanınca fizik eğitimi aldığım okulumu bıraktım. Üniversite yıllarında hayalim foto muhabiri olmaktı. Birçok toplumsal olayı takip ediyor, gündem, takip edip fotoğraflar çekiyordum. Fotoğraf çekiyordum ama fotoğrafları verdiğim bir basın kuruluşu yoktu. Üniversite 3. sınıfta okurken özellikle yabancı ajanslar başta olmak üzere birçok medya kuruluşuna başvurdum. Kolay bir süreç değildi öncelikle. Yalnızca bugün de çalıştığım EPA’dan (European Pressphoto Agency) dönüş oldu. Görüştüm sıcak karşıladılar, portfolyomu sundum ve ufak ufak işlere gitmeye başladığımda hem fotoğraflarımı hem de kararlılığımı gösterdim.
EN BÜYÜK ŞANSIM GÜZEL İNSANLARLA ÇALIŞMAK OLDU
EPA’ya dışarıdan freelance olarak çalışırken kısa süre sonra Gezi protestoları başladı. Gezi, bütün dünyada gündem olunca buradan haliyle çektiğimiz fotoğraflarda dünya gündemine taşındı. Her gün EPA’ya fotoğraf verdim. Böylelikle fiilen EPA’da çalışmaya başlamış oldum. Gezi Parkı ardından da Türkiye’de gündem hızla gelişti. Birçok olay dünya gündemindeydi. Suriye Savaşı ile birlikte yaşadığımız coğrafya daha sıcak bir bölge haline geldi. Tabii bu süreçte sürekli fotoğraflarım EPA’da yayınlanıyordu. Kısa süre sonra EPA’da daimi olarak çalışmaya başladım. 2015’e kadar böyle sürdü. 2015’te Habertürk Gazetesi’nden aldığım bir teklifle orada kadrolu foto muhabiri olarak başladım. Ama EPA ile bağımı hiç koparmadım. 3 yıl kadar Habertürk’te çalıştıktan sonra bu kez EPA kadrolu olarak iş teklif etti. Ve 2017 yılı ortalarında kadrolu olarak EPA’ya başladım. O günden bu yana da EPA’da çalışıyorum. Ne kadar iyi bir foto muhabiri olursanız olun. İnsanların size inanması, güvenmesi, şans vermesi önemli. Benim bu meslekteki belki de en büyük şansım güzel insanlarla tanışıp, çalışmak oldu. EPA’da hem bugün Ortadoğu şefi olarak görev yapan Tolga Bozoğlu hem de birlikte çalıştığım foto muhabiri arkadaşım Sedat Suna’nın desteğini gördüm.
YABANCI AJANSTA ÇALIŞMAK FOTO MUHABİRİ İÇİN MOTİVASYON
Meslekteki bir şansım da yabancı bir ajansta çalışmak oldu. Öncelikle yabancı bir ajansta çalışmak foto muhabiri için büyük bir motivasyon kaynağı. Çünkü servis ettiğiniz fotoğraflar dünyanın dört bir yanında yayınlanıyor. Aynı kare ile hem Japonya da hem ABD’de veya Avrupa’da herhangi bir ülkede gündem olabiliyorsunuz. Emeğinizin karşılığını alıyor, fotoğrafınızın değerini görüyorsunuz. Elbette yabancı bir ajansın bir artısı da özlük haklarınızda uluslararası standartların gözetilmesi. Ama bazı durumlarda zorluklarda yaşıyoruz. Yabancı bir ajansta çalışınca kimi zaman çekim izinleri almak sorun olabiliyor veya bir yerde nerede çalıştığınız sorulduğunda siz yabancı bir ajans adı söylediğiniz zaman ön yargı ile karşılaşılabiliyor. Oysa bir toplumsal olaydan yaptığımız haberden kat be kat fazla Türkiye’den yaptığımız farklı haberler var. Burada gündemi takip ediyoruz. Kimi zaman Türkiye’yi ziyaret eden bir lider, kimi zaman bir uluslararası organizasyon kimi zaman bir futbol veya basketbol maçı. Hatta çektiğim birçok güzel kare de ülkenin tanıtımına hizmet ediyor. Burada en önemli kriterimiz fotoğrafladığımız olayın Türkiye dışında da ilgi uyandırıyor olması. Genellikle uluslararası konuları seçiyoruz. Çevre dalında aldığım ödül de böyle. Türkiye’de de müsilaj ortaya çıkıyor. Müsilajın oluşma nedeni bir küresel ısınma. Küresel ısınma bütün dünyanın en büyük sorunu ve dünyada her yerde farklı etkileri var. Dolayısıyla uluslararası bir iş.”
ERDEM ŞAHİN KİMDİR?
1989’da Gaziantep’te doğdu. Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü mezunu. Foto muhabirliğine 2013’te European Pressphoto Agency’de (EPA) freelance olarak başladı. Yaklaşık 2 yıl bu şekilde çalıştıktan sonra 2015’te Habertürk Gazetesi’nde kadrolu foto muhabiri oldu. 2017’de tekrar EPA’da bu kez kadrolu foto muhabiri olarak çalışmaya başladı. Gezi Parkı protestoları, Suriye iç savaşının bir kısmı ile mülteci krizi, Türkiye’deki önemli siyasi gelişmeler, seçimler ve uluslararası spor müsabakaları gibi konuyu fotoğrafladı. Halen EPA’nın Türkiye ofisinde görevine devam ediyor.
Paylaş