Poligon

Reşit ÇAĞLAYANGİL
Haberin Devamı

Sürücü kurslarına dikkat

HER yıl binlerce kişinin ölmesine, sakat kalmasına neden olan ‘‘trafik canavarı’’yla mücadele için bir dizi önlemler alınırken; ehliyet vermeye yetkili sürücü kurslarının durumu kesmekeşliği gözler önüne seriyor. İzmir'de sürücü kurslarının büyük bölümünün yasalara uymadığı ortaya çıktı.

MİLLİ Eğitim Bakanlığı denetiminde olan kursların usulsüz ehliyet verdikleri başta olmak üzere çeşitli şikayetlerin gelmesi üzerine İçişleri Bakanı Sadettin Tantan valilere genelge gönderdi (8 ay önce). Tantan, sürücü kurslarının valilikçe oluşturulacak komisyonca denetlenmesini istendi. Bunun üzerine İzmir'de de Trafik Polisi, Jandarma Trafik, Karayolları, Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim temsilcilerinden oluşan komisyon merkez ve ilçelerdeki 138 kursu denetledi, yüzde 80'inde eksikler saptadı. Sürücü adaylarının devam listelerinin tutulmadığı, ders araç gereçlerinin tam olmadığı belirlendi. Hatta bazı kurslarda videolu eğitim için gerekli televizyon bile olmadığı görüldü.

AYRICA 5 hafta sürecek kurslarda 10 saat pistte, 10 saat akan trafikte yaptırılması gereken direksiyon eğitiminin tam verilmediği ortaya çıktı. Pistlerin görünürde olduğu, içini ot kapladığı, buralarda eğitimin yapılmadığı belirlendi.

KOMİSYON üyeleri her kurs için rapor hazırlayıp valiliğe bildirdi. Şu ana kadar 1 kurs kapatılırken, çoğu eksikleri gidermek için süre istedi. Bu arada Mali Polis, bir kursun sahipleri hakkında naylon fatura kestikleri, biri hakkında da haketmeyen kişilere belge verdikleri için işlem yaptı.

TRAFİK uzmanları, sürücü kurslarının çok iyi denetlenmesi gerektiğini vurgulayıp, ‘‘Direksiyon sınavında polisin veya özel bir uzman kuruluşun da görev alması gerekir’’ diyor. Gerçekten de insanı trafik canavarına dönüştürmeyen sürücü kurslarına ihtiyacımız var.

YAŞAMIN İÇİNDEN

‘‘O, bir kahraman’’

MEMUR ailenin çocuğuydu. Polis olmayı çok istiyordu. Ortaokuldan sonra önce Polis Koleji, ardından Polis Akademisi'ni bitirdi, komiser oldu. Mezuniyet töreninde sevinci gözlerinden okunuyordu. Yıldızını takarken, ‘‘Zalimin karşısında, ezilenin yanında olacağım. Yardım isteyenin elinden tutacağım. Mesleğimden ödün vermeyeceğim’’ diyerek kendine söz veriyordu.

HEP operasyonel şubelerde görev yaptı. Personeli tarafından çok seviliyordu. Sportmen yapısı vardı. Çeşitli spor dallarıyla uğraşıyordu, motosiklet tutkunuydu. Vatandaşlarla da ilişkisi hep iyiydi. Şark dönüşü İzmir'e atandı. Derken, tüm ülkeyi acıya boğan Marmara Depremi yaşandı. İzmir'den gidecek gönüllü istendiğinde ilk o öne çıktı. Bir grup polisle deprem bölgesine gitti. Gördükleri karşısında şok olmuş, gözlerinden yaşlar süzülmüştü. Hemen plan yaptı, kendilerine verilen bölgede düzeni sağladı.

DEPREMDEN 3 gün geçmişti. Yerli ve yabancı sivil savunma uzmanları ‘‘ses’’ geldiği öne sürülen bir yıkıntıda incelemelerinde hayat belirtisi bulamayıp bölgeyi terketmişti. Komiser inatla yıkıntının içinde ilerleyip seslendi. Derinlerden inleme geliyordu. Sporcu yapısının verdiği çeviklikle ilerledi, yaralıya ulaştı. Dışarı çıkabilmeleri için metrelerce sürüklenmeleri gerekiyordu.

YARALI, yaşadığı acıdan dolayı şoktaydı, umudu tükenmişti, mücadele etmiyordu. Bunun üzerine komiser bıçakla kendi elini kesti. Yaralıya eğer kendisiyle gelmezse burada kalacağını ya birlikte kurtulacaklarını ya da öleceklerini söyledi. Bunun üzerine depremzede son bir gayretle sürünmeye başladı. Komiser, yaralıyı enkazdan çıkarınca ortalığı sevinç çığlıkları kapladı. Depremzede, ‘‘Sana hayatımı borçluyum. Adını söyle kimsin’’ derken, o, ‘‘Benim polis olduğumu bilmen yeterli. Herkes aynı şeyi yapardı’’ demekle yetindi.

O, herkesin ‘‘canlı yok’’ dediği enkazdan 72 saat sonra yaralıyı kendi hayatını da riske atıp çıkaran bir kahramandı ve kalabalıkta kaybolup gitti.

Karşıyaka’nın pembekolu

KARŞIYAKA Çarşısı'ndaki Merkez Karakolu pembeye boyandı. SİT kapsamındaki tarihi binanın günden güne dökülmesi üzerine harekete geçen Karşıyaka Emniyet Müdürü Koray Bakış, İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'yla bağlantı kurdu. Talebi değerlendiren Koruma Kurulu, binanın orijinal rengi olan ‘‘soft pembe’’ye boyanabileceğini belirtti. Alınan izin üzerine eski bir köşk olan bina pembeye boyandı.

TEBESSÜM

SALAMON ile Temel muhabbet ediyormuş. Salamon dert yanmış: ‘‘Ya Temel, geceleri korkudan uyuyamıyorum. En sonunda cüzdanımı yastığın altına koyuyorum zar zor uyuyorum.’’

TEMEL altta kalır mı: ‘‘Pen öyle yapmıyorum. Çünkü kellem o kadar yüksekte uyuyamam...’’

Yazarın Tüm Yazıları