Paylaş
TÜRKİYE genelinde yapılan bir araştırmaya göre, suç işleyen çocukların yüzde 92.6'sı kentlerde yaşıyor. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün araştırması, çocukların en çok hırsızlıktan adliye koridorlarına taşındığını ortaya koydu. Araştırmaya göre 1997 yılında ülkemizde 12.305 çocuk suç işledi. Bu çocuklardan yarısı ilkokul mezunu. En çok suç işleyenler 15-17 yaş grubundan. Yine araştırmaya göre çocukların tamamına yakınını kentler suça itiyor. Yine suçlular arasında erkek çocuklar çoğunlukta.
Yüreğimiz yandı
BALÇOVA'dan otoyol gişelerine kadar olan bölümde çok sayıda öğrencininin vızır vızır geçen taşıtların arasında karşıya geçmeye çalıştığını, yol kenarındaki tel örgülerin sağlamlaştırılıp, her an gerçekleşecek ölümlü kazaların önüne geçilmesini isteyip, arkadaşımız Bahri Karataş'ın çektiği fotoğrafla ürkütücü tabloyu gözler önüne sermiştik.
YAZIMIZIN üzerinden henüz üç hafta geçmişti ki acı haberle kahrolduk. Balçova Vali Kutlu Aktaş İlköğretim Okulu öğrencisi 9 yaşındaki Taner Günay ders çıkışı yoldan geçmeye çalışırken otomobilin çarpması sonucu canverdi. Yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Alt ve üst geçidi fazla olmayan bu yolda, bazı kendini bilmezler karşıya geçebilmek için yol kenarındaki tel örgüleri koparıyor.
ÇOCUKLAR da buralardan karşıya geçiyor. Daha fazla canların yanmaması için Karayolları bu yolda denetimlerini artırsın. Gerekirse ışıklı yaya geçitleri yapılsın. Başka Tanerler ölmesin, anne, babaların yüreği yanmasın.
Köpekler otoyolda
OTOYOLLAR, çevresi tel örgülerle çevrilmiş ve ortası gidiş geliş oyarak bölünmüş, güvenli yollar olarak tanımlanır. İzmir-Çeşme otoyolunun Urla Çıkışı yakınında üç sokak köpeği yolda oturuyor. Fotoğrafı çeken arkadaşım Ali Özkaya, köpeklerin yolun ortasında oturdukları gibi, geçen taşıtların peşinden koştuğunu söylüyor. Hız yolunda bu hayvanların yaratacağı tehlikeyi düşünmek bile istemiyorum.
Polis süsüne sıkı denetim
İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan bazı taşıtların renk, boyama şekli ve kullanılan ayırım işaretlerinin emniyet otolarına, bazı özel güvenlik kuruluşu çalışanlarının giysilerinin de polise benzetildiğini belirterek bunun suç olduğunu bildirdi, gerekli işlemelerin yapılmasını istedi. Tantan, yayınladığı genelgede bu tür benzetmelerin vatandaşlar ve turistler tarafından yanlış algılandığını belirterek, ‘‘Bu araçların ve bu tür kıyafet giyen görevlilerin vatandaşlarımız ile ülkemizde bulunan yabancılar tarafından yanlış yorumlanarak polis gibi algılandığı ve özellikle trafiğin düzenlenmesi, denetlenmesi hizmetlerinin yürütülmesinde aksaklıklara yolaçtığı anlaşıldı. Ayrıca bazı sürücülerin izinsiz siren ve tepe lambası takarak kendilerine polis süsü verdikleri tespit edildi. Polisin imajını zedeleyen bu tür uygulamayı yapanlar hakkında yasal işlem yapılsın'' dedi.
TEBESSÜM
Hakkınızı helal edin
DEDEKTİF Haydar, yine suçlu peşindeydi. Aşırı derecede alkol alan balıkçı, içki masasında arkadaşını bıçakla yaralayıp, İnciraltı'ndan tekneyle denize açılmıştı. Bunu öğrenen Dedektif Haydar, ekibiyle İnciraltı sahiline geldi. Suçluyu takip için bir kayık ayarlayan arkadaşları Dedektif Haydar'ı çağırdı.
YÜZME bilmeyen Haydar, kıyıda tedirgin duruyor, binmeye tereddüt ediyordu. Sonunda görev aşkı ağır bastı. Bir ayağını tekneye attı. Dedektif Haydar diğer ayağını da kayığa koyacağı sırada tekne kıyıdan uzaklaşıverdi. Bir ayağı kayıkta, diğer ayağı kıyıda dengesini sağlamaya çalışan Dedektif Haydar, kısa süre bu şekilde kaldı ve sonunda suya düştü.
SUYUN içinde çırpınmaya başlayan Dedektif Haydar, kıyıdaki vatandaşlara ve ekip arkadaşlarına ‘‘Hakkınızı helal edin, boğuluyorum'' diye bağırdı. Fakat kimse yardım etmiyordu. Sonunda biraz kendini topladı ve ayaklarının yere değdiğini farkederek doğruldu. Düştüğü yerde su ancak bel hizasına geliyordu. Dedektif Haydar, gülmemek için kendilerini zor tutan arkadaşları tarafından tekneye çekildi ve birlikte küreklere asılıp, suçlunun kaçtığı kayığın yanına giderek, sanığı yakaladı.
Organizecinin tazminat isteği
HÜKÜMET, çıkar amaçlı suç örgütlerine savaş ilan etti, hatta bunun için özel yasa çıkarttı. Bu kişilerle mücadele için oluşturulan Organize Suçlar ve Silah Mühimmat Kaçakçılık şubelerine polis içinden özenle seçilmiş kişiler verildi. İşte parayla, güçle, devlet içine sızmış birimlerle, çetelerle mücadele eden organize suçlar polisinin isteği var. Normal kadro polisleriyle aynı maaşı alan organize suçlar polisleri, terörle mücadele, istihbarat, güvenlik gibi şube personellerine ‘‘Terör tazminatı'' adı altında verilen fark parasının kendilerine de verilmesini istiyor. Bana göre haklılar da...
Paylaş