Kayıptan öte

Seçimi kaybedenler, şimdi kim bilir ne kadar büyük bir üzüntü içinde seyrediyorlar törenleri...

Onlar Bakan olacaklardı...

Olamadılar.

Onlar Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaklardı...

Olamadılar.

*

Tamam da nasıl inanmışlardı olacaklarına?

Ne de güzel paylaşmışlardı devleti ve hükümeti. Nasıl hayal içinde yaşamışlardı aylarca...

Onları buna inandıran mutlaka bir becerikli adam vardı. Mutlaka vardı. Kimdi acaba? Şimdi nerededir

ve ne yapıyordur acaba?

Bayılırım öyle sahtekârlara.

Vallaha çok tanımak isterdim.

*

Sevgili okuyucular.

Sizinle şunu konuşmuştuk değil mi?

Seçimi, seçimden evvel kazanmak, büyük taktiktir ama tehlikelidir demiştik, değil mi?

Çünkü kaybedersen hüsran olur... Hüsran, mağlubiyetten daha acıdır.

*

Mevki ve koltuk dağıtarak, bir kısım siyasetçileri boşuna heveslendirdiler ama asıl kötülüğü milyonlarca seçmene yaptılar. Durup dururken yüreklerini kaldırdılar. Halbuki onlar mutad seçim sonuçlarına alışmış, gayet makul insanlardı. Bu defa onların da duygularıyla oynadılar.

Devir-Teslim törenlerini izlerken, bunları düşündüm.

Not:

Kılıçdaroğlu, HDP’nin peşine takıldığı sürece, CHP küçülmeye devam edecek...

Nasıl ki Akşener, Kılıçdaroğlu’nun peşine takılıp partisini küçültmüştür, aynı onun gibi.