Bursa’nın ufak tefek bağları

Bursa’da bu anlamdaki etkinliklerin her geçen gün arttığını görüyoruz. Bursa markasına ve Bursa gastronomi turizmine önemli katkı Sağlayan bu organizasyonların kahramanlarından birinden bahsedeceğim bugün sizlere.

Bursa aşığı, herkesin çok sevdiği, insanların ortak noktalarını keşfederek bir araya getirmeyi başaran bir isim Özgür Gül.
1978 yılında Antalya Elmalı’da doğmuş. Bursa’ya üniversite nedeniyle gelmiş. Uludağ Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2 yıl İngiltere Brighton’daki dil eğitimini tamamlamış. Hemen arkasından yaşamak istediği şehir Bursa’ya tekrar geri dönmüş.
*
Gül, bir yandan profesyonel hayatta çalışırken diğer yandan Bursa tarımını ve Bursa’da bağcılığı, üzüm çeşitlerini incelemeye başlamış. İşe Bursa’daki bağcılık ve şarap kültürünün hikayesini incelemekle başlamış. Özgür bu konudaki tespitlerini şöyle dile getirdi: “Hepimizin bildiği gibi bağcılık önemli tarım kollarımızdan birisidir. Türkiye bağcılık ve üzüm çeşitliliği açısından bakıldığında gelişen yıllarla birlikte dünyada adından söz ettiren markalara ve çeşitli uluslararası ödüllere konu olmakta.
İklim olarak bakarsak da ülkemiz ve Bursa bağcılık açısından uygun şartlara sahip. Asmanın hemen her toprakta yetişmesi, az sulamaya ihtiyacı olması üzümün en çok yetiştirilen meyvelerden biri haline gelmesini sağlamakta. Yetiştirilen üzümler ağırlıklı olarak şaraplık, sofralık, kurutmalık, sucuk, pestil, pekmez gibi yöntemlerle değerlendiriliyor.
*
Ülkemizde bulunan bağların yaşlanması şaraplık üzümlerden daha çok verim alınmasına yol açıyor. Kaliteli ürünlerin ortaya çıkması da bu sektörde oluşan işletmelerin artmasına, ülke ekonomisine ve gastronomi turizminin gelişmesine, katma değerli bir eko sistemin oluşmasına neden oluyor.
Bursa bağcılık açısından potansiyeli yüksek illerimizin başında geliyor. Çağrışan karası, Misi misket üzümü, Mudanya üzümü, rezaki, İznik müşküle üzümü, beylerce, bostancı ve irikara üzümleri şehrimizin doğal zenginlikleri olarak karşımıza çıkıyor.”

Gül, bu arada farklı şarap gruplarına da eş zamanlı katılarak şarap konusundaki tecrübelerini ve bilgisini sürekli arttırmış. Gezmeyi ,farklı tatlardan keyif almayı, değişik restoran deneyimlerinden faydalanmayı da seviyor.
Türkiye’nin farklı noktalarındaki 50 üzerindeki üreticiye ait bağ gezisi ziyaretlerinde bulundu. Hobi olarak başladığı şarap konusu artık zamanla hobilerinin de üzerine çıkmaya başladı.
*
Tadım etkinlikleri, bağ ve şaraphane gezileri, üreticiler ile canlı yayın ve röportajlar, workshop’lar gibi etkinlikler düzenli olarak gerçekleştiriyor. Aynı zamanda Bursa Gastronomi Turizmi Derneği yönetim kurulu üyesi olarak gastronomi faaliyetlerine de devam ediyor.

Bugüne kadar Bursa’da sayısız etkinliğe imza atan Özgür, geçtiğimiz hafta Türkiye şaraplarını dünyada başarılı bir şekilde tanıtan Mustafa Çamlıca’yı konuk etti.

Mustafa Bey uzun yıllar finans sektöründe çalıştıktan sonra memleketi olan Trakya’da bağcılık yapmaya başlamış. Yaklaşık 1.000 dönümün üzerinde bağları ile güneşi en güzel açıdan gören, toprak, rüzgar ve denizin altın oranında bir bölgede dünyanın en güzel üzümlerini üretiyor.
Köklerini Portekiz’den getirtikleri Chardonnay, Sauvignon Blanc, Viognier, Narince, Riesling, Albarino, Merlot, Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Pinot Noir ve Papaskarası üzümlerinden üretikleri 22 çeşit şarap ile, Türkiye’de en fazla çeşit sunan butik şarap üreticisi Chamlıja.
*
Bir yıl çıkardıkları şarabı ertesi yıl çıkarmak, sürekliliği sağlamak gibi bir kaygıları yok. Onun yerine her yıl en iyi mahsulden renklilik ve çeşitlilik içeren bir yelpaze yaratabilmeyi hedefliyor. Mustafa Bey şarap ve hayat prensiplerini bizlere şöyle ifade etti: “Aslında her şeyi doğalına bırakarak yaşamak lazım. Hayatta her gün nasıl birbirinden farklı ise, çiftçinin her sezonu nasıl birbirine benzemiyor ise, her sene toprağın ve iklimin sunduklarını kucaklamayı bilmek, şarapta da her yıl aynı şarabı veya kupajı yapmak için kasmamak lazım’.

Mustafa Çamlıca, doğa ile uyumlu, gösterişi olmayan, sade, alçak gönüllü ancak spontan, enerjik, çekici, en önemlisi hem görselliği hem lezzeti ile damakta ve akılda kalıcı şaraplar yaratmayı başarmış bir kişi.

Önemli bir detay da, Istranca dağlarındaki meşe ağaçları, hem Türkiye’de hem de dünyadaki pek çok ünlü markanın fıçılarının ham maddelerinin adresi. Buradan elde edilen meşelerin kalitesinin dünya standartlarının üzerinde olduğunu öğreniyoruz.

Özgür Gül, birkaç hafta arayla Bursa’ya çok önemli başka isimleri de getirdi ve getirmeye devam edecek.
-Urla’dan Perdix Bağlarının sahibi Ebru Çapkınoğlu.
-Antalya’dan Likya Bağlarının sahibi Doruk Özkan.
Ankara’dan Vinkara Bağları sahibi Kemal Şafak.
-Kayseri’nin Vinolus Bağları sahibi Oluş Molu’yu Bursa’da ağırladı.
-Yakın tarihte Doluca Şarapları Satış Pazarlama müdürü Ebru Günaçan’ı Bursa’da ağırlayacak.

Bursa’da bağcılığı konuşuyorsak Yusta’dan bahsetmeden geçmeyelim. Bursa’nın duayen göz doktorlarından olan Yıldırım Usta öncülüğünde ve kızı Aslı Usta desteği ile çok önemli başarılara imza atıyorlar. Umarım Yusta Bağları düzenlenecek bağ gezileri ile Bursa’nın Gastronomi Turizmi adresleri arasında yer alır.