Paylaş
Satılacak mı, kapanacak mı diye akıbeti merak edilen Hacettepe kulübü, genel kurulunu yaptı ve Nedim Yıldırım başkanlığındaki yeni yönetim, kolları sıvayıp işe koyuldu. Gençlerbirliği’nin başkanı Murat Cavcav, babası duayen başkan İlhan Cavcav’ın ikinci büyük mirasına sahip çıkarak (İlhan Cavcav, Hacettepe’yi her zaman ayrı bir yere koyar, genç oyuncuları evlatları gibi severdi) önemli ve değerli bir adım attı. Bir geleneği devam ettirip, başkanlığı döneminde tarihi bir sorumluluğu yerine getirdi. Daha önce, Hacettepe ile ilgili olumsuz bir karar alınırsa, bunun en büyük zararını Gençlerbirliği’nin göreceğini belirtmeye çalışmış, uzun vadede, kırmızı-siyahlı ekibe ağır bir fatura çıkabileceğini vurgulamıştım. 21 yaş altı liginin uygulamadan kaldırıldığı, ekonomik cendereye sıkışmış kulüplerin borç batağından kurtulmak için alt yapıya dört elle sarıldığı bu dönemde, Gençlerbirliği’nin ‘altın madeni gibi işleyen cevherden’ kendi iradesi ile vazgeçmesi, kolay izah edilecek bir durum olmazdı. Elbette, iki kulübü mali anlamda idare etmek zordur. Ancak, küçük de olsa bir gelire sahip Hacettepe’nin Beştepe’ye yüklediği maliyetin, altından kalkılamayacak kadar ağır olduğunu sanmıyorum. Daha da önemlisi, Gençlerbirliği’ne oyuncu olarak sağladığı katkının, maliyetinin çok üzerinde olduğu ortada. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Gençlerbirliği’nin şu anki kadrosunda yer alan ve yıldızı parlayan Mert Yıldırım, Berat, Rahmetullah, Taha ve Ubeyd gibi isimler, bir süre önce Hacettepe’de oynuyordu. Daha bu sezonun başında 7-8 oyuncu Hacettepe’den alınıp Gençlerbirliği’ne kaydırıldı. Son 10 yılda transfer olup, Gençlerbirliği’ne önemli bonservis bedelleri getiren bir çok futbolcu, Hacettepe’den yetişti.
YOL HARİTASI ÖNEMLİ
Hacettepe’nin yarışmacı bir takım kurma, büyük iddia taşıma gibi öncelikli bir hedefi olmamalı. O yönde bir yatırıma da ihtiyacı yok. Hacettepe, asıl görevi olan oyuncu yetiştirmeye daha fazla odaklanmalı. Futbol adımlarını Beştepe’de atmaya başlayan ya da genç yaşta farklı kentlerden transfer edilen oyuncular, burada kendilerini geliştirmeli. O isimlerin, maç tecrübesi kazanması, ligin çetin şartlarına kendilerini hazırlaması anlamında Hacettepe, bir geçiş yeri, bir basamak tahtası olmalı. Bu kulüp, bunu geçmişte çok başarılı bir şekilde yerine getirdi, bundan sonra da getirmeye devam etmeli. Bu anlayışın para ile ölçülemeyeceği gerçeği iyi değerlendirilmeli. Bugün herkes altyapı ile ilgili olarak Altınordu’yu konuşuyor ancak Türkiye Liglerindeki her kategoride ve neredeyse bütün takımlarda, Beştepe’den yetişmiş ya da yolu Beştepe ile bir şekilde kesişmiş oyuncuların görev yaptığı unutulmamalı.
HAVAYI BİLEN İSİMLER
Beştepe’nin mor-beyazlı cephesinde, bayrağı devralan yeni ekibin, yeni yol haritasını çizerken, buna öncelik vereceği inancındayım. Başkan Nedim Yıldırım, genç takımda kırmızı-siyahlı forma ile tanışan, Gençlerbirliği geleneğini en iyi özümseyenlerden. Hem oyuncu hem de idareci olarak uzun yıllar Beştepe’nin içinde ve büyük bir deneyime sahip. Yönetim kurulunda da kendisi gibi futbolun içinden gelen ve Beştepe’nin havasını yakından tanıyan; Mehmet Emin Gür, Sadettin Özkalender, Engin Bozkaya, Murat Gazanfer Ernur ve Andıç Doğan Kurt gibi arkadaşları mevcut. Futbolu ve onun ruhunu bilen bu grubun, kritik kararlar alırken, Beştepe’nin menfaatlerini ön planda tutup, Gençlerbirliği ve Hacettepe’nin ‘futbol ve kulüp kazansın’ noktasında birleşen ortaklığına, önemli katkılar sunacağı düşüncesindeyim. “Ankara rüzgarı” Gençlerbirliği etkili esecekse, buna en büyük desteği Hacettepe sağlayacaktır...
Paylaş