Paylaş
Kış bastırdı mı bağışıklık sistemiyle ilgili kaygılar başlar. Soğuyan havaların, kalabalık ortamlarda geçirilecek uzun saatlerin getirebileceği olası hastalıklardan özellikle de grip, nezle, sinüzit, farenjit, bronşit gibi sorunlardan korunmak için bağışıklığımızı güçlendirecek önerileri can kulağı ile dinler ve dikkatle okuruz.
Bir sürü şey yazılıp çizilir. Ot-çöp, hap-şurup içeren faydasız listeler yayımlanır.
Bana göre bunların çoğunun bağışıklığı destekleyici bir özelliği de yoktur.
NE YAPMALI?
Bağışıklık sisteminiz için uzun vadeli bir koruma planı yürürlüğe koymak istiyorsanız özellikle iki noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim.
Birincisi, günlük protein alımınızın yeterli olmasına çok ama çok dikkat edin. Hayvansal (süt ve süt ürünleri ama özellikle de yoğurt, yumurta, balık, et) ve bitkisel protein kaynaklarını sofralarınızdan eksik etmeyin.
İkincisi de D vitamini düzeyinizi ölçtürmeniz ve eksiklik varsa tamamlamanızdır. Özellikle D vitamini rezerviniz çok ama çok önemlidir.
İDEAL RAKAMLAR
Kanınızdaki D vitamini miktarının 50-80 (birimi ng/ml dir) arası en iyisidir. Biz Yaşasın Hayat Kliniği’nde izlediğimiz olgularımızın D vitamini düzeylerini her yıl kışa girerken mutlaka kontrol ediyor, eğer eksiklik varsa depoları doldurup bu rakamı yakalamalarını sağlıyoruz.
Siz de düzenli gittiğiniz doktorunuzdan bu tetkiki isteyebilir veya mahallenizdeki sağlık ocağında, aile hekiminize danışarak tahlil yaptırabilirsiniz.
Eğer sonuç 30’un altında çıkarsa destekler, 20’nin altındaysa acil durum gibi kabul edip hemen depoları doldurur, 50 civarındaysa yaz-kış güneşten yararlanmaya çalışır, 100’ün üzerindeyse günlük idame takviyeyi kesersiniz.
D vitamini depolarınızı doldurmak için içinde 300.000 ünitelik ampulleri kırıp içindeki yağlı sıvıyı yoğurdunuza karıştırıp yemeniz veya damlaları her gün belli miktarlarda (doktorunuz veya eczacınızla görüşün) kullanmanız uygun olacaktır.
Yüklemeyi tamamladıktan sonra 1000 ünitelik idame dozuna geçebilirsiniz.
Genel kanı, günlük D vitamini ihtiyacımızın 200-400 ünite olduğudur. Elli yaşın üzerindekilerde bu rakam 400’e ve 70 yaşından sonra 600’e çıkar.
Bütün bu inceleme ve tedavi planlama süreçlerini mutlaka bir hekime danışarak yapmanız gerektiğini de hatırlatmalıyım.
YAPIN!
Bir taşla üç kuş
D vitamini en çok süt, yağlı balıklar, yumurta ve karaciğerde bulunur. Balık mevsiminin açılmış olması ve balık fiyatlarının ucuzlaması D vitamini açığı olanlara adeta müjde sayılır. Bol bol balık yiyerek hem yeterli protein, hem D vitamini hem de bağışıklık sisteminizin bir başka değerli destekçisi olan omega-3 almış olursunuz.
Güneş mi doktor mu
Güneşten gelen Ultraviolet B (UVB) ışınlar, ciltte D vitamini yapımını başlatır. Güneşe maruz kalınan süre, mevsim, yaş, cilt rengi vücudumuzun D vitamini üretimini etkiler. UVB’den korunmak için krem sürünürken, güneş gözlüğü kullanırken, kışın üşümemek için sıkıca giyinirken daha az ışın aldığımızı ve daha az D vitamini ürettiğimizi fark etmeyiz. Güneş koruyucu krem kullanmadan güneşlenmeniz D vitamini seviyenizi artırmak için pratik çözümdür. Yazın günde 5-10 dakika, kışın her fırsatta güneşe çıkmanızı öneririm. Unutmayın, “güneş girmeyen eve doktor girer” diyen atalarımız yüzlerce yıl önce güneşin D vitamini üretiminin sırrı olduğunu çoktan keşfetmişlerdi.
Paylaş