Üniversitenin Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibi, aşıyı faz 1 çalışmalarında 44 gönüllüye uyguladı. Neticeler başarılı çıkınca 10 Şubat’ta faz 2 çalışmasına geçildi. Faz 2 çalışmaları 250 gönüllü üzerinde yapıldı. Şimdi sıra faz 3 aşamasında.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre, faz 3 çalışması 40 bin 800 gönüllüyle sürdürülecek. Çalışmanın yabancı katılımcıları da var. Turkovac faz 3 çalışmaları Azerbaycan, Özbekistan, Polonya ve Macaristan’da da yürütülecek. Yerli aşı inaktif bir aşı. Yani bildik, tanıdık bir yöntem kullanılıyor. Aşının arkasında devletin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da durması ve desteğini esirgememesi ise çok önemli bir avantaj. Emeği geçen herkese teşekkürler ve YOLUN AÇIK OLSUN TURKOVAC!
ŞENER ŞEN VE EZGİ MOLA’YA TEŞEKKÜRLER
AŞILAMA kampanyası müthiş bir hızla sürüyor. Kampanya sürecindeki en önemli eksikliklerimizden birinin ise “KARARSIZLARI KAZANMAK” olduğu anlaşılıyor. Bunun en etkili yollarından biri toplumun sevdiği, saydığı, güvendiği, değer verdiği, sözüne, tavrına inandığı kişileri kampanya sürecinde “AŞI DESTEKÇİSİ” olarak dahil etmek. Şener Şen ve Ezgi Mola işte bunu yaptılar, gönüllü aşı destekçisi oldular. İkisi de “KOLLARI SIVIYORUZ” sloganıyla yürütülen “ULUSAL AŞILAMA KAMPANYASINA” yaptıkları toplumsal çağrıyla destek verdiler. Bu iki değerli sanatçımızın altını ısrarla çizdikleri gibi, “Normal hayatımıza yeniden geri dönebilmemiz için, hayatımıza kaldığımız yerden ve sağlıkla devam edebilmemiz için” hepimiz istisnasız ve samimi birer “AŞI GÖNÜLLÜSÜ” olmalıyız.
BİR UYARI
Önce yarım milyona razıydık, 1-1.5 milyon derken neredeyse “günde 2 milyon aşılama” hedefine ulaşacağız. Başta Sağlık Bakanı, ekibi ve sağlık ordumuz olmak üzere bu olağanüstü başarıda emeği geçen herkese teşekkürler. Bu arada önemli bir hatırlatmayı da kayda geçirmekte fayda var: Daha önceden Sinovac ile aşılanan sağlık ordumuzun değerli mensuplarına 3. aşının yapılma vakti sanırım geldi. Sağlık ordusundaki genel beklenti 3. dozun BioNTech ile yapılması ve uygulamada biraz hızlı hareket edilmesi. Bir küçük hatırlatma daha: Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullandıkları için Sinovac aşısıyla yeteri kadar güçlü bir bağışıklık üretemeyen kişilere de 3. doz aşılama bir an önce yapılmalı, onlar da güvence altına alınmalıdır. Tabii ki onlarda da 3. doz tercihi BioNTech aşısı olmalıdır.
OKUR SORULARI
BİR GIDA NE ZAMAN ‘İŞLENMİŞ’ SAYILIR
İŞLENMİŞ gıdaların tamamı değilse de çoğu sağlık için ya “zararlı” kabul ediliyor ya da “etkinliği azalmış” bir gıda muamelesi görüyor. İşlemden geçirince “zararlı”, en azından “faydası sınırlı” hale geldiği kabul edilen gıdaların en meşhurları şunlar:
1. Öğütülüp beyaz un haline getirilen tahıllar
2.
COVID’den korunmak için aşı olmak zorundayız. Çünkü mevcut gelişmeler de, bilimsel veriler de şu bilgiyi net ve açık olarak doğruluyor: YA AŞI OLACAĞIZ, YA COVID. Nedenine gelince...
Aşıdan sonraki yolculuk belli: B lenfositlerimiz bol bol antikor üretecek. T lenfositlerimiz ise virüsün bütün kodlarını belleğine kaydedecek. Neticede muhtemel bir bulaşla yapacağımız savaşı biz değil virüs kaybedecek. Aşılanmaz da COVID’e yakalanırsak eğer sonrası bir hayli endişe verici.
1- COVID-19’u evde geçirmek de var, hastaneye yatmak zorunda kalmak da...
2-
Bana sorarsanız son günlerin en önemli haberi, en mühim hedefi, en güzel cümlesidir bu. Çünkü aşılama meselesinde hedeflenen bu başarı, sürdürülebilir bir noktaya ulaşırsa eğer önümüzdeki sonbaharın bir sağlık ilkbaharına dönüşmesi hiç de zor olmayacaktır. Tebrikler Sağlık Bakanı Dr. Koca, tebrikler bakanlık yöneticileri ve teşekkürler aşılama kampanyasına emek veren sağlık emekçileri.
İYİ HABER
İSTANBUL’DA RAKAMLAR DÜŞÜYOR
BUGÜNÜN iyi haberi, başarılı çalışmalarıyla İstanbul’daki salgın rakamlarını hızla düşüren önemli bir isimden İstanbul İl Sağlık Müdürü’nden geliyor: İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Aşılamada da yeni vaka sayılarını azaltmada da tedavi başarısında da önemli bir noktada olduğumuzu” açıkladı. Kısacası sayfanın başında da belirtiğimiz gibi sağlıklı ve güzel günlere bir hayli yaklaştık. Yolumuz açık olsun.
BİR TAHMİN
ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ NASIL GEÇECEK
BİZDE
Eğer önümüzdeki sonbaharı bir ilkbahar gibi kutlamak istiyorsak, eğer okullarımızı açmak, işimize gücümüze dönmek, ekonomimizi yeniden zıplatmak arzusundaysak bu rakamda ısrara mecburuz. Bunu başarabilirsek aylık ortalamada 15 milyon insanımızı tek dozda etkinliği oldukça yüksek (yüzde 85) ve koruması bir hayli uzun süreli olan (8-12 hafta) “tek doz BioNTech” aşısı ile bağışıklama hedefini yakalarız. Bu yöndeki vefakâr çabaları nedeniyle başta hemşire kardeşlerimiz ve aile hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına şimdiden teşekkür borçluyuz.
ÖNEMLİ
BAĞIRSAKLARINIZI STRES TORBASI YAPMAYIN
Kısacası “çevresel müsilaj” ile “bedensel ve ruhsal müsilaj” meselelerini aynı sepete koymak gerekiyor. Bu nedenle gelin isterseniz müsilaj sorununa “damardan”, yani “bedenden ve ruhtan” girelim. Hazırsanız buyurun...
ÖNEMLİ BİLGİ
MÜSİLAJ BİZİ DE KİRLETTİ
MÜSİLAJ meselesi yalnızca Marmara’yı değil yaşadığımız çevrenin tamamını, neticede de ruh ve bedenlerimizi de kirletiyor. Sağlık pratiğinde kısaca “kronik hastalıklar” olarak tanımladığımız pek çok sağlık sorununun ardında da çoğu zaman az ya da çok “müsilaj problemi” yatıyor. Bedensel ve ruhsal müsilajın akla gelen ilk sonuçlarını da bu satırların yazarı şöyle sıralıyor...
Ama bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusu sözkonusu olduğunda işler maalesef bir hayli karışır. Karışır çünkü böyle bir hedefe ulaşmak bize bedensel ve ruhsal anlamda birçok sorumluluk yükler. Diğer taraftan özellikle son yüzyılın beyinlerimizi, neticede de belleklerimizi olumsuz yönde etkilediği kesindir. İtiraf edelim, çoğumuzun beyni arızalıdır. Ve bu “arızalı beyin sorunu” günümüzün en mühim sağlık sorunlarından biridir.
Ve yine bilelim ki “arızalı beyin meselesi”nin zirve noktasında hepimizin korktuğu çok ağır bir sağlık sorunu var: ALZHEIMER HASTALIĞI. İsterseniz gelin güne bu tatsız ve kesin tedavisi şimdilik mümkünsüz gibi görünen belalı hastalıkla ilgili güzel bir müjdeyle başlayalım: ALZHEIMER’DA FAYDALI OLABİLECEĞİ ANLAŞILAN YENİ BİR İLAÇ 7 HAZİRAN 2021’DE KULLANIM İZNİ ALDI. Detaylar için buyurun...
İYİ HABER
ADUCANUMAB İŞE YARAYABİLİR
ALZHEIMER hastalığı özellikle 70-80’li yaşlar sonrasının en korkulan sağlık problemlerinden biridir. Belleği içten içe ve sinsice tahrip eden bu kronik hastalık, yaşlanma sürecine giren herkesin bir numaralı korkusudur. Yarattığı hafıza ve düşünme sorunlarıyla sadece hastalanan kişilerde değil, aileler ve sosyal yaşamda da önemli tahribatlara yol açar. Hastalığın kesin çözümü üzerinde her yıl binlerce araştırma yapılıyor. Ne var ki henüz bir arpa boyu bile yol gidilebildiğini söylemek pek mümkün değil. Daha doğrusu yakın zamana kadar durum böyleydi, muhtemelen 7 Haziran 2021 tarihi itibarıyla bu bilgi değişti. Gelişmeler şöyle...
KISA BİLGİ
Bir grup biliminsanı virüsün genetik yapısına ve biraz da kötü ve farklı marifetlerine (!) bakarak yeni koronavirüsün “laboratuvar üretimi” yani “çakma bir virüs” olduğunu ileri sürerken, bir başka grup da “Olmaz öyle şey!” deyip soruyu cevaplamaya bile değer bulmuyor. Peki, doğrusu ne? Elimizde net ve açık bir bilgi yok. Yok ama son günlerde bu belalı virüsün “yapma” veya “çakma” olabileceğini düşünenlerin sayısı bir hayli arttı. İtiraf edeyim bu düşünce daha doğrusu şüphe bende de var. Nedenine gelince...
KUŞKUM VAR ÇÜNKÜ... (1)
CDC ESKİ DİREKTÖRÜ ROBERT REDFIELD BAKIN NE DİYOR
CDC/HASTALIK