Ya köfteci olursun ya mobilyacı

 Mesela mobilya devi olmasını matematikle ilişkilendiriyor.
Sorun çözme yeteneği kazandım diyor.
Ahmet Güleç, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Mobilya Dernekleri Federasyonu Başkanı.
NDesign markasının da kurucusu...

Ben geçen aylarda bir araya geldim Ahmet Bey’le...
Çünkü Milano’da yaptıkları atılım her yerde karşıma çıkıyordu.
Çünkü mobilyanın başkenti İtalya’ya gidip Türk kültürünü tanıtmak hiç de kolay değildi...
Ahmet Güleç “İnegöl’de ya köfteci olursun ya mobilyacı olursun, ben ikinci seçeneği seçtim” diyor.
35 yıldır sektörde.
Türk mobilya sektörünün büyümesinde de katkısı var. Kendisiyle çalışan kızı Hale Betül Güleç, Milano’daki NDesign YaratıcılıK Merkezi’nin kurucusu...
Orada fikirler üretip hayata geçiriyorlar.
Dünyaya Türk marka ve kültürünü tanıtıyorlar.
Mesela Mardin’i...
Son zamanlarda her yerde karşımıza çıkan güzel Mardin!
Ezora isimli koleksiyonlarında Mardin’in katmanlı mimarisinden etkilenmişler.
Ve Milano’da bir Mardin evi içinde sergilemişler o koleksiyonu.
Hatta geçen hafta da Amerika’dan, Mardin koleksiyonuna bir ödülle dönmüşler.
Aslında baba kız trendlere kafa yormayı uzun zaman önce bırakmış ve insana odaklanmış.
İkisi de sohbetlerinde bu konuyu sık sık dile getiriyor.
Ben Türk firmalarının böyle iddialı adımlarını çok destekliyorum.
Hele ki ülke dışında bizden övgüyle bahsedilince çok gururlanıyorum.
Bunu yapanlara da ayrı bir saygı duyuyorum...

İşletmeci hataları!

◊ Bir mekân tutunca 3 ay sonra aynı bölgede ikinci şubeyi açarlar.
◊ 4’ncü ay Bodrum ya da Çeşme’de şube açma karar verirler.
◊ 6’ncı ayda falan sosyal medya köpürtmesine kendileri de inanırlar.
◊ 8’inci ay hesaplarda artık vicdanı rafa kaldırırlar ve hizmet etmeyi, vurgun yapmakla karıştırırlar.
◊ 10’uncu ay eski çalışanları kaçtığı için müşteri memnuniyetsizliklerini duyarlar ama “ben kralım” diye sallamazlar.
◊ 12’nci ay, BATARLAR!

Çok eğleniyoruz

Canınız mı sıkılıyor...
Keyfiniz mi kaçtı...
Komedi filmleri sizi kesmiyor mu... Açın Profesörcük Oytuncuk Erbaş’cığı izleyin...
Halinize şükür mü etmek istiyorsunuz?
Evlatlarınıza ‘bak böyle olma’ örnekleri mi vermek istiyorsunuz?
Anne babanıza binlerce kez teşekkür mü etmek istiyorsunuz?
Yine açın ve Oytun Erbaş’ı izleyin... İyi ki var kendisi...
“Ben Celal Şengör’den daha zekiyim. Celal benim kadar zeki değil. Ben özelim. Bende insanları arkamdan sürükleme gücü var” demiş.
Geçen günlerde de elinde çubukla deprem analiz etmişti.
Yani böyle bir çeşitliliği inanın kimsede bulamazsınız.
O yüzden arada canınız sıkılınca seyredin ve basın kahkahayı gününüz şenlensin yahu...
Ben yoruldum kendisine laf etmekten. O yüzden saldım gitti kendisini. Demek ki böyle insanlara da ihtiyacımız var...

Bodrum’daki beach fiyatları

Bodrum beach fiyatları belli olmuş. Ersin Süzer paylaşmış sosyal medyasından. Ben iki kişi olarak hesaplayayım size...
Mesela Lucca Beach’e gitmek isterseniz 8 bin 800 minimum harcama limiti vermeniz gerekiyor.
Maça Kızı’na mı gitmek istediniz...
O zaman fiyat artıyor... 18 bin lira minimum harcama şartı var...
Buddha Bar Beach Club için 20 bin lira, dünyaca ünlü Scorpios’un plajı için 15 bin lira istiyorlar sizden...
Mandarin Oriental, bir kişi 160 euro yani 7 bin lira. E yalnız gidilmez oraya oldu mu 14 bin lira. Bir de içeriye girdikten sonra uzun saatler orada kalırsanız bu fiyatların çok daha üzerine çıkılması mümkün. Minimum harcama limitlerine öyle “tüm günü geçiririm” diye bakmayın. Yediğiniz bir makarnaya, bir hamburgere 3-4 bin lira vereceksiniz çünkü...
Artık hesabınızı siz yapın...
Tatilinizi nerede geçireceğinize tabii ki siz karar verin. Ama çok eminim ilerleyen zamanlarda adisyon itirazlarını falan çok sık göreceğiz.
Bu fiyatlar pek sürdürebilir değil çünkü...