Paylaş
Yangının çıkma anı, çalışanların önce mutfakta sonra da kapalı otoparktaki görüntülerini gördük...
Gidiyorlar otoparka ve araçlarına binip kaçıyorlar.
Telaş var ama araçlar için. E iyi de o otelde kalanlar size güvenmeyecekse kime güvenecek?
Birinizin de aklına gelmedi mi oteli ayağa kaldırmak?
Yanıyoruz diye bağırmak?
Çıkıp kapıları çalmak?
Bu kadar mı kendinizi düşündünüz?
Ah ki ne ah!
Önlenebilirdi onca can kaybı duygusunu yaşamak çok ağır gerçekten çok!
Karaböcek savaşları
İki kız kardeş...
İkisi de döneminin efsane ses sanatçılarından...
Hâlâ isimleri bilinir, sesleri duyulunca ‘Ne sesleri var yahu’ sohbetleri açılır.
Neşe ve Gülden Karaböcek kardeşler...
Onlar bir de Neşe Karaböcek’in ayrıldığı eşiyle kardeşi Gülden Karaböcek’in evlenmesi ve bu büyük ihanetle hatırlanırlar.
Şimdi bir kitap yazdı Neşe Karaböcek... E ben daha kitap çıkmadan demiştim zaten bu iş daha çok su kaldırır diye.
Gülden Karaböcek’in kızı art arda açıklamalar yapıyor.
Diyor ki, “Olay öyle değil, böyle değil. Hepsi yalan.”
Yahu geçmiş yıllar.
Kimse inkâr etmemiş. Kaldı ki ortada bir evlilik var.
Apaçık ortada olan şeyler var.
O yüzden inkâr yoluna gitmek saçmalıktan öteye geçemez. Keşke barışsa iki kardeş ama böyle bir olayın affedilmemesini de iyi anlıyorum. En kısa zamanda kitabı da alıp okuyacağım.
Kim bilir daha neler öğreneceğim...
Olmamış erkek
Olmamış erkek kendini sosyal medyadan ele verir.
Hep tartışılır ya ‘erkek adamın sosyal medyası olmasın’ diye...
O kadar da değil. İşindir, gücündür açacaksın hesabı o ayrı. Ama efendi duracaksın kardeşim...
Mesela böyle ‘erkek hareketleri’ni yapmayacaksın.
◊ Arabanın direksiyonunun marka gözükecek şekilde fotoğrafını çekmeyeceksin...
◊ Yolda 250 basıyorum ağa diye video paylaşmayacaksın...
◊ Kollarındaki (yarısı çakma) saatleri gösterecek şekilde paylaşım yapmayacaksın...
◊ Ünlü bulunca story yapıştırmayacaksın...
◊ Tanıyıp tanımadığı her kadını takip edip her fotoğrafını beğenmeyeceksin...
◊ Her gün mutlaka en az 1 selfie çekmeyeceksin...
◊ Dar pantolonlar ve tespihlerle post atmayacaksın...
Bunlar olgunlaşmamış ya da sonradan görmüş erkek tavırlarıdır.
Hayır avokado da değiller ki elmanın, muzun yanına koyup ya da kese kağıdıyla sarmalayıp olgunlaştıralım.
Dönem hangi dönem
Hep tartışılan ‘nerede o eki şarkılar’ konuşmaları şüphesiz ki Lvbel C5’in ‘Hav Hav Hav’ şarkısıyla alevlendi.
Sadece şarkılar değil nerede o diziler falan da deniyordu ama neyse ki Kanal D olaya el attı da son zamanlarda kaliteli diziler, hikâyeli işler var artık ekranda.
Neyse...
İşte müzik sektörüne de kısa zaman da Kanal D gibi bir kurtarıcı gelecek eminim ben.
Çünkü hep böyle olmuştur.
En son Tuğba Özerk’e sormuşlar...
“Havhavhav” şarkısı için “onlar dönemi temsil ediyor. Müzik altyapısı olan işler olarak bakmamak lazım” demiş.
Çok doğru.
Havlayacaklar, miyavlayacaklar, zortlayacaklar ve zamanla maalesef yok olacaklar. Sesine, müzik geçmişine güvenenler pes etmesin! Az kaldı.
Nasıl 90’lar müziklerine dönüldüyse, nasıl hasret kalındıysa o günlere, bir süre sonra kulakları kirlenenler emin olun ayaklanacaklar.
Paylaş