Her şey ‘like’ için

Oyuncu Defne Joy Foster’ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 14 yıl geçmiş. Ben o zamanlar haber muhabiriydim. O günü dün gibi hatırlarım.

Haberin Devamı

Evinin önüne koşarak gidip beklemiştik saatlerce.
Ne olup bittiğini anlamaya çalışmıştık. Neyse, geçmiş yıllar ve o zaman 1 yaşında olan oğlu da büyümüş Foster’ın.
15 yaşındaki Can, babası ve üvey annesinin YouTube kanalına konuk oldu. O videoda üvey annesi tarafından kendisine sorulan sorular bence gereksizdi.
“Seni doğuran annenin sevilmediğini öğrenince ne hissettin” diyor üvey anne.
Pes artık!
Sonra çocuğa “Travma geçirdin mi” diye soruyor.
Can konuşmak istemiyor, yutkunuyor hatta bir ara videoyu terk etmeye çalışıyor ama babası “Gel gel, güzel sohbet” diyor.
Yani birkaç tık ve like almak, çok izlenmek, gündem olmak için bunları yapmayın.
Kalbiniz yok sizin.
Acımasızsınız.
Bir baba bu olana bitene nasıl sessiz kalabiliyor, çocuğunu böyle bir sohbete nasıl alet ediyor, hiç mi üzülmüyor? Çok ilginç gerçekten.

Aklım almıyor

Haberin Devamı

Deprem oluyor ve ilk şoku atlatanlar hemen telefonlarına sarılıp sevdiklerini arıyorlar. Ama hatlar düşmüyor.
Alternatif yolları deniyor insanlar. İnternet üzerinden arama yapmaya, mesajlar göndermeye çalışıyor.
Üstelik bu deprem o beklenen büyük, yıkıcı deprem değilmiş.
Üstelik kötü haberler almadık. Hayat ilk şokun ardından normale döndü.
Ama nasıl olabilir bu?
Olacak iş mi bu devirde telefonların çekmemesi...
Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, “İstanbul’da üç operatörün yaklaşık 20 bin baz istasyonu var” dedi.
Gördük ki buna hızlıca bir çözüm gerekiyor. Ya baz istasyonları artacak ya da başka şekilde çözüm bulunacak. Bir çözüm şart ve çok acilinden şart onu biliyorum.
Çünkü böyle kriz durumlarında iletişim en önemli ihtiyaçlarımızdan biri olacak.

Depremi de alet ettiler

Deprem oldu ve 1 saat geçmeden telefonuma mesaj geldi. O mesajda “Seni bulamıyorum lütfen bana ulaş” yazıyordu ve altında da tıklamam için bir link vardı. Panikle tıklasan dolandırılacaksın!
Peki, kim bunlar da hazır bekliyorlar. Telefonlarımıza nasıl ulaşmışlar. Benim depremden etkilenen yerde olduğumu nereden biliyorlar?
Kim bilir kaç kişiye gitti o mesaj! Kim bilir kimler panikle tıkladı da canları yandı. Böyle durumlarda mesajı atan numaraya bakın. Zaten bir garipliği hemen hissediyorsunuz o garip numarayı görünce.
Ne olursa olsun linklere asla tıklamayın.

Çözememişiz

Haberin Devamı

Çarşamba günü yaşanan deprem sonrası gördük ki birçok konuyu daha çözememişiz bizler. İletişim problemini mesela... Fırsatçılığın önüne geçmeyi örneğin, çözememişiz.
Toplanma yerleri konusunda bilinçsizmişiz mesela. Deprem çantası diye yıllardır bağırıyor herkes. Allah aşkına kimler dün hazırladı çantasını?
Belki milyonlar... Çözememişiz o deprem anı ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini.
Şehirden kaçmak isteyenler oldu. Amaç günü kurtarmaktı, evet. Ama o bile pek mümkün olmadı. Kilitlendi çıkış yolları, bilet bulunamadı otobüse, uçağa.
Bizler maalesef olan olaylardan sonra tedbir alan, ders çıkaran insanlarız.
Önce bir ‘vaka’ şart bizlere.
İşte bu olayda son olsun ders çıkartmak için artık lütfen!
Gereken önlemler alınsın. Vallahi çok geç olacak sonra!

Haberin Devamı

Ne gerek vardı?

Birileri uğraşıyor Can Yaman’la belli. Bazen de hak ediyor o da net.
Bir dijital platformda Can Yaman’ın “El Turco” dizisi yayınlanıyordu.
Ama geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda “İtalya mı, Türkiye mi” sorusuna “İtalya” yanıtını verince çok tepki almıştı Yaman.
Şimdi o dijital platform “El Turco” dizisini yayından kaldırdığını açıkladı bu yüzden.
E iyide olayın üzerinden geçmiş günler, herkes unutmuş olanı biteni.
Tepki veren, vermiş.
Ben aldıkları karara karışmam ama geç ve gereksiz olduğunu söyleyebilirim.
Size ne?
Bırakın isteyen izlesin istemeyen izlemesin...

Yazarın Tüm Yazıları