Eline sağlık Cardi B.

Fırlatılan içecek Cardi B.’nin suratına gelince saniyesinde elindeki mikforonu fırlattı dinleyicisine.
Sonrada başladı bağırmaya...
Tabii o bağırırken korumalarda aşağıya inip uzaklaştırdılar o kendini bilmezi... Peki neden yapıyor bunu insanlar acaba?
İlla Cardi B. gibi karşılık mı vermek lazım ders alınması için? Geçen sene bu dönemlerde sayısız benzer olaylar yaşanmıştı ülkemizde.
Bu sene temiz geçiyor diyebiliriz.
Ama Cardi B. bence böyle bir olaya kalkışacaklara uyarı olsun. Artık bizim sanatçılarımızda sessiz kalmasın böyle hareketlere.
Ya sahneyi bıraksınlar ya da bağıra çağıra isyan etsinler ki bir daha tekrarlanmamak üzere kapansın böyle mevzular.
Ya son çare Cardi B. gibi fırlatacak bir şeyler bulsunlar kendilerine.
Söylemeden duramayacağım eline sağlık be Cardi B.

Bu da yeni moda mı?

Hafta sonu bir arkadaşım arayıp;
“Bugün Çeşme’de Zaya Beach’e gittik. Güneşlenirken kurutmaya astığım şortumu çaldılar” dedi.
Dedim ‘biri kendi şortuyla karıştırmıştır.”
Yok yok dedi.
“Kurutmaya astım biraz gözümü kapadım açtım şort yoktu. Hatta kız arkadaşlarımızdan birinin de bikinisini götürdüler.”
Pes yahu.
Girişi ücretli bir plajdan bahsediyorum.
Öyle binerce kişinin gelip geçtiği, rastgele girilen bir yerden bahsetmiyorum.
Yani mutlaka bir önlemleri vardır böyle olaylara karşı...
Kameralara bakacaklardır, hatta müşterilerinden de özür dileyeceklerdir. Zaten sözüm plaja değil benim.
Sözüm böyle bir olaya teşebbüs edenlere.
Gözünüzü ne bürüdü de buna cesaret ediyorsunuz?
Milletin giydiği şortu alıp ne yapacaksınız?
Hayır giriş ücreti vermeseniz o plaja inanın o şorttan iki tane alırsınız belki?
Çok garip, çok...

Bu iş çok ciddi

Barbie görmekten bıktım diyordum, artık bu iş kabak tadı verdi diyordum, yeterrrr diye isyan bayrağını çekiyordum ki! Bir haber gördüm.
‘Süreyya Yalçın Barbie akımına uydu’ başlıklı habere tıklayınca bu fotoğrafı gördüm.
Bu bambaşka bir durum.
İsterdim ki Barbie akımı üzerine konuşayım ama maalesef burada mevzu derin.
Çok kilo vermiş Yalçın.

Üstelik bu sağlıklı bir kilo verme değil çok net.
Kemikleri sayılıyor artık.
Baksanıza şu fotoğrafa tekrar...
Kimse bunu bilerek yapmaz kendine.
Belli ki ipin ucu kaçmış..
O yüzden bırakın siz akımı falan Süreyya Hanım, bir an önce işin ciddiyetinin farkına varıp önlem alın.
Eğer inat ediyorsa Süreyya Hanım eşinin dostunun harekete geçmesi lazım...

Keşke özür dilemeseydi

Galatasaray Icardi’nin transferini piyanolu, kemanlı, kanunu bir kliple duyurmuş... Bildiğimiz ‘Aşkın Olayım’ şarkısını yeniden çaldırmışlar. Altına da ‘Icardi’nin tüm Türkiye’ye ezberlettiği şarkıyı şimdi Avrupa’ya dinletme zamanı’ notunu düşmüşler.
Şarkının bestecisi Onurr da “neden izinsiz habersiz böyle işlere kalkışıyorsunuz ah alıyorsunuz. Tertemiz başlamak varken niye böyle hırsızca dönüyor işler bu ülkede?” dedi.
Tepki alınca da özür dilemiş tüm camiadan ve taraftarlardan Onurr. Neden özür diliyorsun..
Haklısın, dik dur yahu.
Onurr, şarkının telif haklarının kendisinde olduğunu kulübün böyle bir düzenleme için ondan izin alması gerektiğini söylemiş bu kadar basit.
Yok yok bizim şu yersiz egomuz başa bela. Eminim şu konuşmalar dönmüştür kulüpte...
◊ İzin alalım mı?
◊ Boşver, ne izni... Şarkıyı biz meşhur ettik zaten
◊ Ya şikayet ederlerse?
◊ Edemezler ki arkamızda bir sürü taraftar var. Vallahi konserlerine kimse gitmez, pişman olurlar.
◊ Eğri oturup doğru konuşalım, etik denen bir şey vardır, böyle işler izinsiz olmaz, olmamalıdır.
Bir şekilde şarkının bestecisinin gönlü alınmalıdır.
Nokta.