Ama önce bir tespit
Hürriyet Hafta Sonu eklerinin gastronomi yazarı Ebru Erke ile de konuştuk bu konuyu.
Mesela İstanbul’a yakın yerlerde, örneğin Şile’de hem otel hem restoran olarak hizmet veren yerler var.
Hatta otelden çok mutfaklarıyla ünlü bu yerler.
Neden onlar yok bu listede? Michelin değerlendirme yaparken sadece belirli bir bölge üzerine odaklanmış.
Ama olmaz ki...
Sen İtalya’da merkeze uzak köylerdeki restoranlara da gidiyorsun, neden burada gitmedin?
Rehbere baktığınızda Beyoğlu civarından çok sayıda restoranın olduğunu göreceksiniz.
Ojeli tırnaklarıyla bir programa katılmış sonrasında o tırnaklarıyla konuşulmuştu.
Son paylaştığı fotoğrafta da tırnaklarındaki ojeler konuşuluyor yine.
◊ Erkek adam oje sürmez!
◊ Hiç yakışmış mı, utan!
◊ Gençlere kötü örnek oluyorsun...
Diyerek eleştirenlere bir sorum olacak?
Pantene Altın Kelebek oylamasının ilk fazı hafta başında sona erdi.
Kendi kategorisinde ilk 10’a kalan finalistler için 19 Ekim’de ikinci tur oylama başlayacak.
Hemen sonrasında da 13 Kasım günü ünlülerden ve Kelebek yazarlarından oluşan Kelebek Jürisi toplanacak.
Daha önce de söylemiştim ama tekrar hatırlatmakta fayda var.
İlk 10 arasında sıralamayı yine halkın oyları belirleyecek.
Jüri, 13 Kasım’da yapılacak toplantısında ise bu oylamanın sonuçlarıyla masaya oturacak.
Jürinin oylara etkisi yüzde 30 olacak
O nedenle çok önemlisiniz.
Neden böyle bir mesaj atma gereği duydu bilemem, bir mesaj mı var hiç bilemem...
Ama tabii varsa bir gönderme şaşırmam. Günümüz sosyal medyadan çaktırmadan mesaj verme günü değil mi zaten?
Fakat yalan yok Danla’nın sözleri de mantıklı gelmedi değil hani...
Kaldı mı artık erkek kadın ayrımı?
Eskiden ‘çıkma teklifi’ diye bir şey vardı mesela.
Bunu muhakkak erkek eder, sonrasında ilişkiye başlanırdı.
Zamanla ortadan kayboldu bu teklif.
Görünce kızıyorum.
Kızınca susup yoluma devam ediyorum.
Belki de ben çok abartıyorum, bilmiyorum...Ama Nişantaşı’nda haftanın her günü bir kahvaltıcı kaosu yaşanıyor.
Bahsettiğim yerin adı; Çeşme Bazlama Kahvaltı...
Meşhur yani.
Hatta isimleri Türkiye sınırlarının dışına çıkmış olacak ki Türk müşteri sayısı çok az. Neyse...
Sabahları 10-11 arasında başlıyor kapısında kuyruk.
O kuyruk yola taşıyor, o kuyruk Teşvikiye Caddesi’ne kadar uzuyor, o kuyruk yüzünden ne araba yoldan ilerleyebiliyor ne yürüyenler rahatça yürüyebiliyor...
Çünkü Divalar susar.
Onların üzerine gelirler evet ama duvarlarını yıkamazlar.
Tek bir duruma hazırlıksızdır onlar...
Kendilerine bir başka Diva’nın saldırmasına.
2 gündür tartışıyor Bülent Ersoy ile Ajda Pekkan...
İlk taşı Bülent Ersoy attı ve Ajda Pekkan’ı önce konserlerini dolduramamakla suçladı.
Yine olmaz ama zaten taksi bulamıyoruz diye sustuk.
Şimdi de “Bahşişli çağır” diye bir seçenek koymuşlar uygulamaya.
Yani taksi daha gelmeden bahşiş veriyorsunuz sürücüye.
Bir nevi rüşvet yani.
“Lütfen gel, sen yeter ki gel ben sana önden biraz daha para vereyim” demiş oluyorsunuz aslında.
Ya çok pardon ama siz kendinizi ne sanmaya başladınız?
◊ Millet perişan oluyor yollarda, siz durmuyorsunuz.
◊ Durursanız pazarlık yapıyorsunuz.
‘Bazı’ yerlerde durum öyle kötü ki...
O ‘bazı’ yerlerin işletmecileri dahi durumdan öyle rahatsız ki...
Üç-dört işletmeciyle sohbet ettim. Duyduklarım nefesimi kesti. Mekânlara gelen müşterilerin yaptığı hareketler tüylerimi diken diken etti.
Mesela bardak fırlatanlar varmış sahneye. Bardak!
Öyle büyük konserlerde falan değil yahu, yemekli ufak restoranlardan bahsediyorum.
Yani bardağı kimin attığının falan kolayca belli olacağı yerler.